Editörün Seçtikleri Artçı panik

Artçı panik

01.09.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Artçı panik

Artçı panik


Yaralar sarılırken felaket bölgesi 5.2 ve 4.6 sallandı: 1 ölü, 169 yaralı. 5 Vatandaşlar balkondan atladı, ağladı


       Binlerce can kaybına yol açan 17 Ağustos depreminin yaraları henüz sarılmadan dün felaket bölgesi peş peşe gelen artçı depremlerle sallandı, bir kişi öldü üçü ağır 170 kişi yaralandı. İzmit'te saat 11.11'de meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremde hasarlı 6 bina yıkıldı, 7 bina hasar gördü. Bu depremden 22 dakika sonra meydana gelen 4.6 şiddetindeki sarsıntı heyecan ve kaygıyı doruğa çıkardı.
       Düzce'de saat 13.15'te meydana gelen 4.8 şiddetindeki sarsıntıda da Kültür Mahallesi'nde 5 katlı Hızır Apartmanı yan yattı, yanındaki Şahin apartmanı çöktü, ikinci kattaki bir kişi balkondan atlayarak son anda kurtuldu.
       Hasarsız evlerine yeni yeni girmeye başlayan vatandaşlar yaklaşık 5 saniye süren yer sarsıntısı sırasında sokaklara, parklara döküldü, kimileri de camlardan, balkonlardan atlayarak yaralandı, kentin dört bir yanında ambulans sirenleri yankılandı. Yakınlarından haber alamayan bir çok vatandaş sinir krizi geçirip gözyaşı döktü.
       İkisi ağır 18 yaralı, ilk tedavilerinin ardından ambulanslarla Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Başına kiremit düşmesi sonucu beyin travması geçiren Albaraka Türk İzmit Şubesi güvenlik görevlisi Cengiz Küçük (30), müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
       Sarsıntının hissedildiği Sakarya, Yalova ve İstanbul'da da büyük panik yaşandı. Yapılan anonslarda vatandaşlardan binaları terketmeleri, paniğe kapılmamaları istendi.
       Sakarya Valilik binasında bulunan vatandaşlar ve çalışanlar panikle dışarıya kaçarken, Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu makamında çalışmalarını sürdürdü.
       Tüpraş Genel Müdürü Hüsamettin Danış, artçı şokların TÜPRAŞ için herhangi bir tehlike oluşturmadığını belirtti.
       İzmit'te Sabancı Holding'e ait Brissa Lastik Fabrikası'nın ana lastik depolarının bulunduğu bölümde çökme meydana geldi, ölen ya da yaralanan olmadı. Pirelli'de de, onarım çalışmaları, artçı deprem nedeniyle geçici olarak durduruldu.

İzmit'te 5 saniye

       Tanyel Keser İzmit
       İzlenim; saat 11.12
       Tam 15 gün önce sabaha karşı 03.00'de deprem kabusu yaşayan İzmitliler, dün aynı acıyı, paniği ve korkuyu bu kez gündüz gözüyle yaşadı. 17 Ağustos'ta, kent uykuda olduğu için, ölmemek için verilen mücadele böylesine net, böylesine kahredici bir görünüm vermemişti.
       Ama dün saat 11.12'de, acılarını unutmaya çaba harcayan onbinlerce vatandaş, deyim yerindeyse çil yavrusu gibi dağıldı. Herkes, yaşamak için sığınacak güvenli bir liman arayışındaydı o dakikalarda. O gece 45 saniyelik sarsıntının uzunca bölümünü uykuda ya da ayakta uykusersem yaşayanlar için, bu 5 saniye daha yakıcı ve sarsıcıydı.
       Harabeler arasından eşya çıkarmaya çalışanlar, ölümü yeniden enselerinde hissettiler. Enkaz altında kalan eşyaları arasında tercih yapmakta zorlananlar, deprem sırasında ellerinde ne varsa kenara fırlatıp yeniden yaşama doğru koştu.
       Dışarıya fırlayan insanlar, yön tayin etmekte zorlandı. Kentin kuzeyindeki mahalleler, oluk oluk E - 5 karayoluna doğru aktı. Kim ne bulduysa; otomobil, motosiklet, çocuk arabası, at arabasıyla uzağa, daha uzağa kaçma telaşındaydı. Uzunçitflik'te uzun araç konvoyları oluştu.
       Bedenleri derinden sarsan bu kargaşa sırasında, herkesin aklı, gözü evladındaydı. Resmi kurumlarda işbaşı yapan anneler, babalar, "evladıma bir şey oldu mu?" diye telefonlara saldırdı. Ama, telefonlar yine geçit vermiyordu. Yüreklerinin yarısı "kapsama alanı dışındaydı." İşte telafisi en zor olan da buydu. Bir ses duymak, "iyiyim" cevabını almak...
       Yere yığılan binaların çıkardığı toz duman arasında çığlık çığlığa koşanlar, kendilerine yaşam alanı aradı.
       Maruf Hemodiyaliz Hastanesi'nde, makinaya bağlı yaşayan böbrek hastaları süratle dışarı çıkarıldı ve ambulansla İstanbul'a gönderildi.
       7 bin 600 kişinin can verdiği, 11 bin dairenin oturulamaz hale geldiği kentte, Vali Memduh oğuz, "Ben mülki amir olarak deprem olmayacak diyemem. Ama tedbirli olalım, paniğe kapılmayalım" diyebildi. Ve İzmit'te güneş batarken, onbinlerin yaptığı tek şey vardı. Sevdiklerine daha yakın, felakete daha uzak bir yerde sabahı beklemek.



Yazarlar