Murat Abbas: "Şehrin Festivali Çağırıyor"

Zaman denen o dipsiz kuyu; mevsimi, güneşin yakıcılığıyla eşitlerken, içinden geçtiğimiz dönemin önemli bir karşılığını da ortada bırakıyor: Festivaller.

Yani konserler. Daha da merkeze inmek gerekirse; sahne performansları.

Bunlardan belki de en dikkat çekici olanı da; bu ayın ilk günlerinde, Babylon'da gerçekleşen Discovery ile başlangıcını yapan Vodafone Istanbul Calling.

Bundan yaklaşık iki ay önce İnönü Stadı'nda yapılan basın toplantısıyla iyiden iyiye heyecan pompalamaya başlamıştı bu müzik maratonu ve o heyecan gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz hafta takvime eklenen 3 yeni isim; Zaz, The xx ve Bloc Party ile durum daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı!

Haberin Devamı

Organizasyonun temel dayanak performansları yavaş yavaş yaklaşırken, ben de Babylon Lounge'ın yolunu tuttum ve projenin merkezindeki Pozitif ekibinden Murat Abbas ile görüştüm. İnönü Stadı'na bir veda planının olup olmadığından, festival kombine kart konusuna, geçtiğimiz haftalarda yine kendisinin bahsettiği "konser kredisi"nden, festivalin kapsayıcılığına kadar açılan köşeleriyle sohbetimize kattık; Istanbul'un bu davetini.

Tüm ekip gibi O da oldukça heyecanlı. Ortada duran çalışmanın sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde benzeri olmayan bir konumda bulunduğunu özellikle belirtiyor. Daha büyük harflerle vurguladığı bölüm ise; bu şehir festivalinin, salt Rihanna, Iron Maiden ya da Thirty Seconds to Mars konserine indirgenmemesi gerektiği oluyor. Kimi atölye çalışmalarına, panellere ve görece küçük mekanlarda duyulacak alternatif seslere özellikle dikkat çekiyor Pozitif'in müzik direktörü ve ekliyor: "Vodafone Istanbul Calling; yalnızca birkaç konserden oluşmuyor. Şehrin farklı bölgelerine yayılan bir festival bu. Yani bir nevi şehir festivali"

120 günlük bir festival, aslında bir maraton bu. Vodafone Istanbul Calling'i, siz nasıl tarif edersiniz?

Tarif etmesi o kadar da kolay bir şey değil. (Gülüyor) Çünkü şu anda bizim gerçekleştiriyor olduğumuz Vodafone Istanbul Calling'in, format olarak herhangi bir benzeri yok. Öncelikle bu kadar uzun süreye yayılan bir etkinlik, dünyada ilk kez hayata geçiyor, diyebiliriz. Dünyadaki kimi şehirlerde 1 aylık süreye yayılan kimi festivaller var elbette; Edinburgh Şehir Festivali'ni buna örnek olarak gösterebilirim mesela. Ama 3 - 4 aya yayılan bir müzik maratonu şu ana kadar hiç hayata geçmedi. Gerçekten de çok ciddi bir süre. Hem stadyum konserleri, hem 10 - 15 bin kişilik Parkorman konserleri, hem görece daha küçük mekanlarda yapılan konserler, hem de yan etkinlikler üzerine kurulu bir organizasyon bu. Vodafone Istanbul Calling; yalnızca Rihanna, Iron Maiden ya da Kesha konseri demek değil. Takvimin çok önemli bir bölümünü kapsayan yan etkinliklerimiz de var. Bunlardan bahsetmek gerekirse; aslında ebru ve seramik atölyemiz dahi mevcut. Birçok ünlü insanların katılacağı paneller olacak. Bunlardan bir tanesi "Müzik ve Şehir" adı altında, Pazartesi günü (bugün) gerçekleşiyor. Dünyaca ünlü bir festival olan All Tomorrow Parties'in kurucuları, her sene kasım ayında İzlanda'da gerçekleşen Iceland Airwaves Festivali'nin kurucusu ve NME'nin eski editörü ve fotoğrafçılarından Steve Gullick; bu panelde konuşmacı olarak yer alıyor. Bir başka panelimizde ise ünlü plak şirketlerini buraya getiriyoruz. Bir başka panelimiz daha var ki; onda da öne çıkan dergilerin editörlerini ağırlayacağız. Bu yan etkinliklerin üzerinde özellikle duruyorum; çünkü ön plana hep büyük konserler çıkıyor; ama biraz evvel de dediğim gibi Vodafone Istanbul Calling, yalnızca büyük konserlerden ibaret değil. Ayrıca, Vodafone Istanbul Calling olarak, İstanbul Caz Festivali kapsamında gerçekleşecek olan European Jazz Club projesinin gösteri sponsoruyuz. Yani bir festival, başka bir festival başlığının gösteri sponsorluğunu üstlenmiş oldu. Bu da daha önce görülmemiş bir şey aslında. O yüzden de mutluyuz.

Haberin Devamı

Bu maratonun belki de en dikkat çekici yanı; tek bir merkezden ve tek bir mekandan yol almaması. Festival nerelere uğrayacak?

Haberin Devamı

Biz buna kabaca şehir festivali diyoruz; çünkü hakikaten şehrin farklı bölgelerine yayılıyor: İnönü Stadı, Parkorman, Babylon, Babylon Lounge, Pera Müzesi, Salt Beyoğlu, İKSV Salon gibi.

Mart ayında, İnönü Stadı'nda gerçekleşen basın toplantısında, festival dahilinde açıklanan isimlerin henüz başlangıç olduğu ve zamanla takvime eklentilerin yapılacağı söylenmişti. Geçtiğimiz süre içerisinde de yeni isimler açıklandı. Takvime eklenen müzisyenler olacak mı; yoksa artık Vodafone Istanbul Calling'in yüz hatları netleşti diyebilir miyiz?

İnönü Stadı'ndaki basın toplantısında bazı isimlerin duyurusunu sonraya bırakmamızın nedeni, karşı tarafla yapılan anlaşmaları tümüyle netleştirdikten sonra hereket etmek istememizdi. Yoksa medyada ikinci kez malzeme olalım, ikinci kez takvimimiz üzerinden haber olalım düşüncesiyle ilerlemedik. Müzik dünyasında şöyle bir şey var: Futboldan örnek vermek gerekirse, hakem düdüğü çalmadan maç bitmiş sayılmıyor. Bizde de yazılı anlaşmalar netleşmeden, hiçbir şey kesinleşmiyor. O dönemde de netleşmeyen kimi görüşmeler vardı. Bunlardan bir - iki tanesi hala net değil; ama en azından şunu söyleyebilirim: Çeşitli sebeplerden ötürü, bu yaz Vodafone Istanbul Calling etkinliklerine dahil olamayacak iki tane daha konserimiz olacak. O işleri yapacağız, gerçekleştireceğiz; ama bu dönemki programımıza yetişmeyecek. Onun dışında zaten 3 tane konser açıkladık. 15 Haziran - Zaz, 26 Haziran - Bloc Party ve 7 Ağustos - The xx performansları. Ayrıca, İnönü Stadı'nda yapılan açıklamada, ön grupları da duyuramamıştık, onlar da sonradan belli oldu ve duyuruldu. The Maccabees, Noah and the Whale, !!! ve Emiliana Torrini'den oluşan ön grupları da saydığımızda tam 7 yabancı ismi, sonradan duyurmuş olduk. Şu anki programa ilave yapmayacağız. Belki bir-iki tane yan etkinlik eklemeleri yapılabilir; ama İnönü Stadı ya da Parkorman'a ekleyeceğimiz büyük, ses getirecek bir açıklama olmayacak.

Biraz evvel de değindik; uzun bir maraton bu. Peki gelecek yıl için planlarınız neler? Vodafone Istanbul Calling, yoluna devam edecek mi?

Uzun süreli bir organizasyon planlıyoruz. Önümüzdeki yıl için daha şimdiden birçok grupla yazışmalar yapıyoruz. Yol katettiğimiz isimler de var. Bizim isteğimiz ve arzumuz; Vodafone Istanbul Calling'in uzun soluklu bir festival olması. Çalışmalarımızı da bu doğrultuda yapıyoruz. Bu festivalin ana sponsoru olan Vadafone da bu konuda oldukça heyecanlı ve hevesli. O yüzden mutlaka devam edeceğiz.Tabii bazı belirsizlikler de var. Örneğin; seneye merkezi mekanların neresi olacağını şimdiden söylemek zor. Önümüzdeki yıl İnönü Stadı da, Parkorman da yok. Her iki mekanda da inşaatlar olacak. O yüzden bir mekan sıkıntısı çekeceğimiz ortada. Ama yeni mekan bulmak da bizim işimizin bir parçası. Kısacası, bir sonraki senenin programının içeriği; hem nitelik, hem de nicelik olarak aslında biraz da bu yazı nasıl geçireceğimize bağlı, diyebilirim. Her şeyden önce sahaya çıkıp, havayı solumamız gerekiyor. Biz Pozitif olarak sadece Vodafone Istanbul Calling'de yokuz. Bu ayın sonunda Soundgarden Festivali ile sahaya çıkıyoruz ve mevsim sonuna kadar bir daha da inmiyoruz. (Gülüyor) Ayrıca Haziran ayının üçüncü haftasında, üç günlük Efes Pilsen One Love Festivali var. Kısacası bu yaz dönemini gözlemleyeceğiz. Sonrasında ise önümüzdeki yılın planlamasına odaklanacağız.

Sahne performansları açısından, yoğun bir yaz dönemi olacağı kesin. Takipçiler için haliyle işin bir de maddi boyutu var. Bu konuda bir çalışmanız olacak mı? Geçtiğimiz günlerde "konser kredisi" gibi bir çalışma üzerinde durduğunuzu belirtmiştiniz. Netleşen bir şey var mı o konuda?

Konser kredisi benim fikrimdi. Üzerine de kafa yorduk; ama bu seneye yetiştiremeyeceğiz maalesef. Önümüzdeki sene ise bu konuyu farklı mekanizmalara oturtacağız. Bu dönemde, birden fazla konsere gidecekler için tavsiyem; Biletix'de, kimi kredi kartlarına yapılan taksitlendirme imkanlarını takip etmeleridir. Yapılabilecek en mantıklı hareket, şimdilik bu. Belki bir sonraki sene; sponsorlarımızla oturup bu işi baştan nasıl düzenleyebiliriz, müzikseverleri maddi yönden nasıl rahatlatabiliriz diye konuşabiliriz.

Peki kombine gibi bir çalışma olacak mı?

O da bir sonraki yıla kaldı. Istanbul Calling akıllı kart çalışmamız olacak. Bu kartla hem istenilen konserlere indirim kazanılabilecek ve puan toplanabilecek; hem de şehir yaşamında kullanılabilecek. Örneğin; bu kartlarla müzelere giriş yapabileceğiniz gibi toplu ulaşımda da indiriminiz olacak. Bu kombine kartın çalışmalarına şimdiden başladık.

İnönü Stadı maçlarını tamamladı. Yine de stadın kapanışını organizasyonun yapacağı söylenebilir. Salt futbol tarihimizde değil, konser hafızamızda da yeri var o mabedin. İnönü Stadı'na, inşaattan önceki son konserin ardından bir veda planınız var mı?

Vodafone Istanbul Calling projesinin hayata geçmesinin en önemli sac ayaklarından birisi; İnönü Stadyumu'na konserlerle veda etme fikriydi. Bu düşünce Eylül ayında ortaya çıkmıştı. Biz hemen Beşiktaş kulübüyle görüşmelere başladık ve sonuçlandırdığımızda da gerçekten çok mutlu olduk; çünkü hem sahnelenen konserler, hem de oynanan maçlar açısından tarihi bir yer orası. Bryan Adams ile 1992 yılında başladı ve sonra oradan kimler geldi, kimler geçti. Veda açısından da çok önemli. Öte yandan, bu vedayı 26 Temmuz'da, Iron Maiden konseriyle yapmak, bizim için ayrıca özel bir fırsat olacak. O akşam gerçekten çok büyük bir katılım ve haliyle çok büyük bir coşku olacak. Veda konusunda o gecenin bitiminde bir sürprizimiz olabilir veya konserin ertesi günü halka açık bir etkinliğimiz olabilir. O konu daha netleşmedi. Hem Beşiktaş kulübüyle, hem de kendi içimizde görüşüyoruz.

Twitter / @BekirzgrAybar