Editörün Seçtikleri Evlilik aşkı öldürüyor, çünkü...

Evlilik aşkı öldürüyor, çünkü...

22.07.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Acı ama gerçek; evlenmeden üstünüze düşen erkek, bir anda kendini çekebiliyor. Çünkü araştırmalara göre ‘nikâh yüzüğünü takan erkeğin testosteronu’ düşüyor...

Evlilik aşkı öldürüyor, çünkü...

Evlilik aşkı öldürüyor, çünkü...

Acı ama gerçek; evlenmeden üstünüze düşen erkek, bir anda kendini çekebiliyor. Çünkü araştırmalara göre ‘nikâh yüzüğünü takan erkeğin testosteronu’ düşüyor...

AŞKIN KİMYASI / Devrim Sevimay

Son yılların en çok okunan kitaplarından Simyacı’daki, "Eğer bir şeyi gerçekten istersen, bütün evren onun gerçekleşmesi için işbirliği yapar" ifadesi, insanı ‘arzularının simyacısı’ olmaya davet ediyor... Oysa kendinizi, hele de âşıkken anlamaya çalışmak, bin tane kimya formülünü çözmekten daha zor...
Bilim ise bunun için pratik önerilerde bulunuyor. Örneğin, gece gündüz sürekli aşkınızı mı düşünüyorsunuz, "Üzülme serotoninin azalmıştır, bir Prozac yazarım geçer" diyor. Ya da evli erkeklerin aşkların da bir azalma mı var; "Hiç üstünüze alınmayın, testosteronu salgılanmıyordur" o kadar...
Bir türlü aradığınız aşkı bulamıyorsunuz; "öyleyse ağzınıza bir çikolata atın, hiç değilse PDA oranınız artar, mutlu olursunuz!" önerisi sunuluyor... Yani her türlü duygusal soruna bir bilimsel yardım geliyor.

Boşanınca artıyor!
Kocanızı artık anlayamıyorsunuz... Evliliğiniz çok taze... Ama eşiniz eskisi gibi size ilgi göstermiyor, evlenmeden önce size deli olan adamı arıyor ama bulamıyorsunuz... Neden mi? Testosteron yüzünden...
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden James M. Dabbs ve Syracuse Üniversitesi’nden Allan C. Mazur’un başkanlığını yaptığı bir ekip, "erkekler, aşk ve testosteron" ilişkisini inceleyen bir araştırma yaptı...
Ekibin 2 bin 100 denek üzerinde gerçekleştirdiği araştırmanın sonucuna göre, "erkeklerin testosteron düzeyleri evlendikten sonra düşüyor, ama boşanmayla yeniden yükseliyor." Başka araştırmalar da yeni doğan bebeklerin bakımına yardımcı olan babalarda testosteronun iyice düştüğünü gözler önüne seriyor.

Aşk = Eğlenceli saplantı
Çoğu sanatçı aşkı geçici bir ‘delilik’ olarak tanımlasa da, bilim adamları daha ürkütücü bir ad buldu: Obsessif-Kompulsif Bozukluk (OKB). Yani sürekli aynı konuyu düşünme, hayatı belirli bir davranışa endeksleme hali. Birçok psikiyatra göre aşk da OKB’nin ortaya çıkarttığı davranış ve saplantılara benziyor. Tek fark, aşkın daha eğlenceli olması...

Âşığın aklı havada olur
Aşkın bir tür OKB olduğu tezini, 11 yıl önce ilk kez İtalya Pisa Üniversitesi’den Psikiyatra Donatella Marazziti ortaya attı. Marazziti, OKB hastalarının beyninde ‘serotonin’ adlı maddenin daha az salgılandığını tespit etti.
Serotoninin beyin üzerinde teskin edici bir etkisi var. Yeterli düzeyde salgılanmazsa kişide saldırganlık, depresyon ve kuşkuculuk halleri artıyor. Prozac türü ilaçlarla salgı artırılabiliyor.
Genelde "aklı bir karış havada geziyor" sözüyle âşıklarla dalga geçilir... Ancak aslında onlar herkes kadar akıllıdır. Sadece serotonin salgılayamazlar.
Marazziti Ig, bu sonuca Nobel ödülüne de layık görülen araştırmasıyla vardı... Üniversitelere bir duyuru asan Ig, son 6 aydır âşık olan ve her gün en az 4 saat âşık olduğu kişiyi düşünen, ancak sevdiğiyle cinsel ilişki kurmamış öğrencilere ihtiyacı olduğunu belirtti. Amacı, aşkları zaman ve cinsel tatmin yoluyla erozyona uğramamış ‘Romeo ve Jülyet’ler bulmaktı...

Serotonin ayağa kalk!
Ortalama yaşı 24 olan 17 kadın ile 3 erkek başvurdu. Marazziti, biri 20 ‘OKB hastası’ndan oluşan; diğeri de hem ruh sağlığı yerinde, hem de aşktan uzak 20 ‘normal’ deneğin bulunduğu 2 grup daha kurdu. Her 3 gruptaki üyelerden tek tek kan örnekleri alındı. Normal deneklerde serotonin düzeyi normal sınırlarda gezinirken, OKB hastalarında ve âşıklarda bu düzey yüzde 40 dolayında daha düşüktü. Marazziti bu sonucu şöyle değerlendirdi:
"İnsanın âşık olduğunda aklını yitirdiği söylenirdi. Bu tespit galiba doğru!"
Bilim adamları, bu tespiti doğrulamak için 20 âşık öğrenciyi 1 yıl sonra yeniden incelemeye aldı. Ve şu sonuç ortaya çıktı: "İnsanlar âşık oldukları zaman serotonin düzeyi normalin altına düşer; aşk törpülendikçe eski düzeyine geri döner."

Aşkın tetikçisi...
Maddenin adı ‘Feniletilamin’ (PEA) diğer adıyla ‘aşk molekülü’... Göz göze gelmek, el ele tutuşmak gibi davranışlar bile bu basit kimyasalın beyinde tetiklenmesini sağlıyor... Araştırmacılar, kalp atışlarının hızlanması, ellerin terlemesi ve zor soluk alıp verme gibi tepkileri de beyinde yüksek dozda PEA salgılanmasına bağlıyor. Bu arada pek romantik değil ama paraşütle atlamak ve çikolata yemek de PEA’yı artırıyor...

Tatilde eşinizden ayrılmayın
ANKA

Evlilik Enstitüsü’nden Doç. Dr. Armağan Samancı, evli çiftlerin ‘tatile kesinlikle birlikte’ çıkmalarını önerdi. Samancı şöyle konuştu: "Ayrı tatiller, özellikle var olan ayrılık duygusunu hızlandırır. Aldatma bile getirebilir... Özellikle erkeğin yoğun işleri nedeniyle kadın ve çocuklar yazlıkta ayrı tatil yapıyor. Ancak bu büyük bir hata. Evlilikte ciddi sorunlar yaşanabilir, hem erkek hem de kadında kopuş duygusu oluşur. Tatilde eşinizi yalnız bırakmayın."

YARIN:
• Kadına erkek hormonu verince oluşan inanılmaz sonuç
• Erkek seviştikten sonra neden sırtını dönüp uyur?
• Erkeklerin gözü neden dışarıda?
• Kadınlar doğumdan sonra neden cinsellikten kaçıyor?
• Bilime göre aşk ne kadar sürüyor?




YAŞAM
















Yazarlar