Editörün Seçtikleri Kalp krizi değil PANİK ATAK!

Kalp krizi değil PANİK ATAK!

01.11.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sol kolunuz uyuşmaya, göğsünüz sıkışmaya başladı, ölüm korkusu baştan ayağa sizi sarıyor, vücudunuzu ter basıyor, başınız ağrıyor... Hastalığınız fiziksel değil; siz de Türkiye’deki her dört kişiden biri gibi ‘panik atak’sınız

Kalp krizi değil PANİK ATAK

Kalp krizi değil PANİK ATAK!

Sol kolunuz uyuşmaya, göğsünüz sıkışmaya başladı, ölüm korkusu baştan ayağa sizi sarıyor, vücudunuzu ter basıyor, başınız ağrıyor... Hastalığınız fiziksel değil; siz de Türkiye’deki her dört kişiden biri gibi ‘panik atak’sınız

Kalp krizi değil PANİK ATAK
Paniğe Son, Depresyona Dur - 1
SEMRA KARDEŞOGLU


Dünya Sağlık Örgütü’nün son hazırladığı rapora göre, tüm dünyada 450 milyon kişinin ruh sağlığı bozuk. Türkiye’de ise her dört kişiden biri teşhis ve tedavi edilmemiş ruh hastası. Ekonomik kriz, değişen yaşam koşulları ruhsal bozuklukların oranını daha artırdı. Ruhsal sorunlar içinde ilk sırayı depresyon, ikinci sırayı ise panik bozukluk ve panik atak alıyor. Artık öyle ki panik atağı yenenlerin kurduğu derneklere her gün bir yenisi ekleniyor.
Özellikle entelektüel kesimde sıklıkla görülen panik bozukluk ve panik atağın, mitolojide yer alsa bile, ciddi anlamda literatüre girmesi ancak 1980 yılında gerçekleşti. Araştırmalar bugün her dört kişiden birinde panik atak yaşandığını ortaya koyuyor.

Vücudun dengesi bozulur
Çalışmalarını panik atak üzerine yoğunlaştıran Psikiyatr Nihat Kaya, sorularımızı yanıtladı:

Panik bozukluk ve panik atak nedir?
Aniden, beklenmedik bir anda herhangi bir yerde ortaya çıkan yoğun kaygı - bunaltı, korku karışımı bir nöbettir. Bu nöbetlere panik atak, bu nöbetlerle seyreden duruma ise panik bozukluk denir. Ancak panik ataklar, panik bozukluk dışında başka psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder.

Nöbetler nasıl oluşuyor?
Beyinde bir alarm merkezi var. İç ve dış uyarımlar vücut için bir tehlike arz ediyorsa sistem alarma geçer. Kimi zaman bu sistem biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenlerle bozulmuş olabilir. Alarm çalıştığında beyin "tehlike var" sinyalini böbreküstü bezine gönderir ve aşırı derece adrenalin salgısı oluşur. Panik atak sırasında bu fazla adrenalin salgısı çarpıntı, nefes darlığı, ateş basması, kulak çınlamasına neden olabiliyor. Kişi bu çarpıntıya "Ben kalp krizi geçiriyorum, bayılıyorum, ölüyorum" anlamını yüklüyor. Devamlı bu tepkileri dinlemeye başlıyor. Öncelikle nedenin biyolojik mi, psikiyatrik bir hastalıktan mı, yoksa sosyal bir nedenden mi kaynaklandığını bulmaya çalışıyoruz.

İşte ‘panik atak’ belirtileri
Belirtileri nelerdir?
13 belirtisi var. Nöbet için dördü yeterli. Nöbet hızlı başlar, 10 dakikada zirveye çıkar. Bazen bir saat sürebilir. Bu belirtileri şöyle sıralayabiliriz:
1- Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar,
2- Terleme,
3- Titreme, sarsılma, itilme hissi,
4- Göğüste daralma, sıkışma, ağrı hissetme,
5- Soluğun kesilmesi,
6- Boğulma ve nefes alamama hali,
7- Bunaltı, karında ağrı, şişkinlik ve gaz oluşumu,
8- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali,
9- Derealizasyon (Olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır, cisimler, küçülür ve bulanıklaşır) ya da depersonalizasyon (Bedenle ruhun birbirinden ayrılıyormuş hissi).
10- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu,
11- Yaşamım buraya kadarmış denilerek duyulan ölüm korkusu,
12- Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar karıncalanmalar,
13- Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları,

Dullar ve tekstilciler dikkat!
Panik bozukluğun görülme sıklığı nedir?
Panik bozukluk her 100 kişiden 10 - 15’inde, panik atak 20-25’inde görülüyor.

Hastalığın nedeni tespit edildi mi?
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte psikolojik örselenmelerin etken olduğu düşünülüyor. Kimi bilim adamları ise tamamen biyolojik nedenli olduğu görüşünde. Panik bozukluğu olan hastaların beyinlerinin belirli bölgelerinde kimyasal anormallikler olduğu da saptandı. Aile bireylerinde birden fazla kişide panik bozukluk görülmesi hastalığın genetik olduğunu düşündürmekte.

Kimler risk altında?
Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre 2-3 kat fazla. Şehirde yaşayanlarda daha sık görülüyor. Bir çalışmaya göre boşanmış ve dullarda görülme sıklığı evli olanlara göre 5 kat fazla. Meslek anlamında risk grupları, sanatçılar, gazeteciler, bankacılar, işadamları özellikle son yıllarda tekstilciler.

Yaşayanlar anlatıyor
‘Acil servislerle akraba olmuştum’
Mehtap Ar, sanatçı
Yıl 1993, oğlum iki yaşındaydı... Televizyonda ıssız adaya düşen ve annesini kaybeden bebeğin başına gelenleri konu alan filmi izliyordum. Ya filmdeki gibi "Ben ölürsem oğlum ne olur?" diye düşünürken fenalaştım. Anneme "Galiba kalp krizi geçiriyorum" dediğimi hatırlıyorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Sonra içime bir ölüm, bayılma korkusu yerleşti. Oğlumla birlikte sokağa çıkamaz oldum. Tüm tetkikler yapıldı, fiziksel hiçbir şey bulunamadı. Haftada iki kez nöbet geçiriyor ve vücudum buz kesiyordu. Her nöbet anında kendimi hastaneye atıyordum. Artık hastanenin acil servisiyle akraba olmuştuk. Altı yıl boyunca pek çok doktora gittim. Teşhis konulamıyordu. Sonunda Psikolog İpek Tlobar ‘panik atak’ teşhisi koydu. Dokuz aylık bir terapi ile düzeldim. İlaç hiç kullanmadım.Sürekli kendime, "Nöbet anlarında bayılmıyorsun, ölmüyorsun, sağlıklısın" telkinlerinde bulundum. Sanırım etkenler küçük yaşta anne baba ayrılığı, ekonomik şartlar, 7 yaşında ekmek parası kazanmak için başladığım iş yaşamıydı.

‘Köprüler bile beni korkutuyordu’
Şahin Mete, teknisyen
20’li yaşların başında evlendim, üzerime ağır bir sorumluluk bindi. Bir gün baygınlık geçirdim, sonra benzer şeyleri yaşarım korkusu içime yerleşti. Nöbet anlarında terleme, kolumda uyuşma, kafamda basınç, konsantrasyon bozukluğu, dilde peltekleşme ve halsizlik ama en önemlisi bayılma korkusu oluşuyordu. Yanımda ilaç ve karanlık korkusu ile el feneri taşıyordum. Köprü ve üstgeçitlerden geçemiyor, uçağa binemiyordum. Çünkü uçakta fenalaşırsam kaptana "Sağa çek" deme imkânım yoktu. Otobüs yolculukları ise dehşet haline geliyordu. Bu nedenle şehirdışı ve yurtdışı iş imkânlarını hep geri çevirdim. Akşamları ise dışarı çıkmak istemiyordum. 17 yıl boyunca doktorlara taşındım, depresyon dediler. Dr. Nihat Kaya’ya geldikten sonra hastalığımın adını öğrendim. O kadar rahatladım ki... Çünkü ben yıllardır neyle mücadele edeceğimi bilmiyordum. Önce ilaç, ardından terapi ile yendim. Artık köprüden geçiyor, otomobil kullanabiliyor, sosyal yaşamın gereklerini yerine getirebiliyorum.

Panik ataklı kişinin tipik davranışları
Çok şiddetli ölüm korkusu veya kontrolünü yitirme duygusu yaşadıklarından düşünce ve davranışlarında aşırılıklar, abartılar dikkat çeker, fakat bunlar hastanın elinde ve iradesinde değildir. İşte bu davranışlardan bazıları:
• Bayılırım, başıma bir şey gelir korkusuyla yanında sürekli su, tansiyon aleti, yakınlarının adresleri ve telefonları, çakmak, fener ve çeşitli ilaçlar taşır.
• Sürekli kalbini ve nabzını dinler.
• Panik krizi yaşanır diye seksten ve spordan kaçar.
• Yanında birilerinin bulunmasını ister, yalnız kalamaz, yalnız sokağa çıkamaz.
• Kalabalık, kapalı yerlere giremez. Toplu taşıma araçları, uçak, gemiye binemez. Tünel, köprü, yüksek yerlere çıkamaz. Otomobil kullanamaz, varsa satar.
• Bulunduğu muhitten uzağa, ıssız sakin yerlere ya da tatile ve seyahate, berbere, dişçiye gidemez.
• Birçok sağlık sigortasına üye olup, kartları yanında taşır.
• Yolunu sağlık kuruluşlarının güzergâhına göre ayarlar.
• Sık sık, acil ünitelerine başvurur; EKG çektirir, check - up yaptırır.
• Boğazını sıkan giysiler giyemez, sutyen ve değerli takılar takamaz.
• Cenaze arabası, ambulans, itfaiye aracı görünce ya da hastanelere gidince fenalaşır.
• Uykudayken ölürüm diye uyuyamaz.
• İntihar, cinayet, felaket haberlerinden aşırı etkilenir.
• Tek başına banyo yapamaz, tuvalete gidemez, kapıda birisini bekletir.
• Hastanelere yakın yerlere taşınır.
• Panikte ölebilirim korkusu ile vasiyetini yazar.

YARIN
• Çok iyi, hırslı, mükemmeliyetçi ve aceleci kişiler, tehlikedesiniz...
• Panik atağı nasıl yenersiniz?
• ‘Panik atak mısınız?’ test edin.
• Oğlunu kaybedince panik atakları başlayan annenin yaşadıkları.
• Zerrin Özer, panik atak ile 20 yıllık mücadelesini anlatıyor...




YAŞAM


















Yazarlar