Aşkı Ararken Mantıklı Olmak

Aşkta hesap kitap yapmak olmuyor, olunca da tadı kaçıyor, kabul. Ama bu demek değil ki aşkı ararken mantıksız olacağız, karanlık odalarda hep başımızı duvarlara toslayacağız. Gündelik hayatımızda düz mantık hareket edip ilerlerken özel hayatımızda aynı kısır döngüde dönüyorsak bu işe gerektiği kadar kafa yormuyoruz demektir. Evet, her saniye onu düşünüyor olabilirsin. Peki gerçekten ayakları yere basan bir şekilde kafanda ölçüp tartıp mı düşünüyorsun? Yoksa düşünmekten kastın sadece hayal kurmaktan ibaret mi? Ne istediğini bilmeyen, ilkesiz biri birbirini desteklemeyen tutarsız seçimlerle kendi kendini sabote etmeye mahkumdur.

Haberin Devamı

Yeni biri ile tanıştın ya da zaten etrafında olan biri. Onun sana nasıl yaklaştığı bir kenara (eğlence/flört/sırdaş/maddiyat/dost/iş) senin ondan beklentin ne? Arkadaşlık mı? İş arkadaşlığı mı? Sosyal arkadaşlık, eğlence mi? Flört mü? Evlilik mi? Sana nasıl yaklaşıyorsa o yönde karşılık vermek durumunda değilsin. Kendi yönünü çiz, ona uygun davran. Misal; yalnızca iş arkadaşı olarak gördüğün, yanında iyi vakit geçirmediğin biri ile ayıp olmasın diyerek sosyal arkadaşlık etme. Beraber gezmekten keyif aldığın, eğlendiğin birine karşı eğer birşey hissetmiyorsan sırf iki yemek ısmarladı diye borçlu hissetme. Çizgini çiz. Ciddi düşündüğün birine, ileride eşim olur mantığı ile fazlası ile taviz veriyorsan bir noktada kendini çek ve düşün. Bu kişi beni suistimal ediyor mu? Eşim olacağını düşünerek yaptığım maddi-manevi yatırım, kötü senaryoda beni depresyona sokar mı? Yoksa canı sağ olsun diyebilir miyim?

Sık rastlanan bir durum da cinselliği koz olarak kullanan birinin günün sonunda “kullanıldım” diye ağlamasıdır. Aşkı, cinselliği gerçekten sevmeden, istemeden, hissetmeden, sırf karşı tarafı borçlu çıkarma, ondan birşeyler elde etme beklentisi ile yaşarsan, bu beklentiler boşa çıktığında sonuç elbette ki hüsran olur. Bu beklenti ister evlilik olsun, ister ev, araba, terfi, takı, toka. Ava giderken avlanan da ağlar ama bu ağlamaya kim bakar? Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok; büyük aşklar da bitiyor, evlilikler de. Arada farklı çıkar ilişkileri, aldatmaca ve kandırmacanın olmadığı aşklar organik olarak sonlanır, hisler bittiği için biter, kin ve nefret değil yüzümüzü gülümseten iyi ki’ler barındırır. Değersiz hissetmek istemiyorsan bedenine değer biçme, beden ve kalp ayrılmaz.

Haberin Devamı

Aşk bazen insanı korkutur, onu ne kadar çok seviyorum, nasıl olur da birine bu kadar çok bağlanabildim der, korkarsın. Korkarsın çünkü incinmeye çok açıksındır. Ağzından çıkan her söz, yaptığı her hareket sana deli gibi tesir eder. Manik depresif bir hal takınırsın kimi zaman, etrafındakiler anlam veremez. Oysa ki hesap kitabın olmadığı yerde yanlış hesap yapmak da mümkün değil, yapman gereken bu durumun tadını çıkarmak. Belki 1 ay sürecek belki de bir ömür boyu. Kesin olan birşey var ki sen aşık oldun ve bu duyguları kontrol edemiyorsun, gittiği yere kadar… Kumandanın bir başkasında olması kadar rahatlatıcı bir güç var mı hayatta? Sorumluluğu kadere at ve hayatın tadını çıkar. Endişe edeceğin tek şey zamanla soğumanız olabilir. Peki bunu kontrol etmek mümkün mü? Eh, o zaman?

Haberin Devamı

Hayatta yol katetmek için muhasebeni yap, olmazların üzerini çiz, olurunu belirle ve daima ileriye bak. Diyelim ki birileri sana arkadaşlık teklif etti, sen hepsini reddettin. Birinin tipini beğenmedin, öbürünün mesleği sana uygun değildi, berikinin hayata bakışı sana uymadı. Özetle hiçbirinden hoşlanmadığın için hepsine bir kulp taktın. Bu durumda bu kişiler başkalarıyla beraberlik yaşayınca, evlenince ya da çoluk çocuğa karışınca üzülmek neden? Ya da hoşlandığın birini daha önce reddettiğin, hoşlanmadığın diğer kişiler ile kıyaslamak ne derece anlamlı? Şu kişi de benimle beraber olmak istemişti üstelik ondan daha zengindi ya da çok daha yakışıklıydı demek? Elma ile armutları paralel evrenlerde mantıksızca birbiri ile çarpıştırmanın kimseye bir faydası yok.

EVET de. İçinde kalmasın. Sonradan “acaba?” dememek için sana sunulan tekliflere karşı açık ol. Bu iş olur, aşk olur hayatın her alanında geçerli. Zaten sonradan tecrübe edeceksin ki aslında söylenen sözlerin çoğu boş laftan ibaretmiş. Seni yemeğe mi çıkarmak istiyor? Ayaklarını yerden keseceğim mi diyor? Beraber şu işi yapsak mı diyor? Sen önce evet de, sözler havada kalmasın, yemeğe gidilsin, iş teklifi önüne koyulsun. Söylenen sözler gerçek birer seçenek halinde dönüştükten sonra her zaman HAYIR diyebilirsin. Ama önce seçenekleri gör, olmayan/yapılmayan şeyler için insanlara boşu boşuna kredi verme. Size benden bir sır: Sosyal medyada mesaj atan ama devamında cevabınıza karşılık yazmayan, tinder’da eşleşen ama mesaj atmayan kişiler ne yapıyor sanıyorsunuz? Önce kimseyi elemeden herkese mesaj gönderiyor, sağa kaydırıyor. Eleme işlemine ise karşı taraftan olumlu dönüş alıp, onu gerçek bir seçenek haline getirdikten sonra kafa yoruyor. Bencilce mi? Evet. Şaşırdık mı? Hayır.

Üzerinde düşünülmüş, mantıklı adımlar attığınız bir hafta olsun dilerim,

Sibel ŞENGÜL