Editörün Seçtikleri Yolda yürürken artist olmuştu...

Yolda yürürken artist olmuştu...

25.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yolda yürürken artist olmuştu...

Yolda yürürken artist olmuştu...


Neriman Köksal’ın makyaj çantası daima büyüktü.
İçinde dudak boyasının yanında dolma, köfte taşırdı


       Neriman Köksal'ın ölümüyle geriye unutulmaz anılar ve bir büyük boşluk kaldı.
       1928'de İstanbul'da doğan Köksal, sadece ilkokulu bitirdi. Günün birinde güzel, boylu poslu bir genç kızken yönetmen Çetin Karamanbey, onu İstiklal Cadde - i Kebir'inde gördü ve "Çete filmindeki Nina işte bu" dedi. Çünkü başı dertteydi. Çete kitabının yazarı Refik Halit Karay, mukavelesine başrol oyuncularını kendisinin onaylaması şartını koydurmuştu. Kaç kişiyi göstermişlerse de "Evet" dememişti.
       Karamanbey, gerçek adı Neriman Köksalan olan bu genç kızı yolda çevirdi, kartını verdi ve terslendi. Ama gece Neriman "Acaba" dedi. Ertesi gün telefon etti. Karamanbey'in gerçekten yönetmen olduğunu anlayınca kartvizitteki adrese gitti, oradan da birlikte Karay'ın evine... Yazar onu görür görmez "Tamam" dedi. Ve Köksal'ın 49 yıllık uzun meslek yaşamı bu cümleyle başladı.
       Unutulmaz "Fosforlu" filmlerinin anlı şanlı Cevriye'si oldu. 1967'de Zeki Müren'in ısrarıyla şarkıcılığa başladı. Sonra yine filmler, derken televizyon dizileri.. O hep güleryüzlü, o kendine has umursamaz tavrıyla gündemde kaldı.
       Özel yaşamında, hep bulunmaz bir dost oldu. Makyaj çantası daima çok büyüktü. Çünkü içinde iki oje, bir dudak boyası, biraz pudranın yanında zeytinyağlı dolmalar, kadınbudu köfteler taşırdı. Çok iyi yemek yapardı ve elhak fevkalede iştahlıydı. İki ay önce zatürree dediler, hastaneye yatırdılar.
       Siz o lafa mim koyun, o laf günümüzde adı edilmeyecesi o mehhus hastalığın dublörü oldu. Çünkü kanserdi, doktorlar en çok iki ay yaşar" diyorlardı. Bir ayı tamamladı, öldü.
       Artık "İstanbul Canavarı"nın, "Kanlarıyla Ödediler"in, "Devlerin Öfkesi"nin o büyük yıldızı yok. Sinemadaki son Osmanlı kadını öldü. Şimdi ağıt yakma zamanıdır ve bu bizim adetimizdir.

Fosforlu Cevriye kansere yenildi

Yeşilçam'ın "Fosforlu Cevriyesi" Neriman Köksal, tedavi gördüğü Elmadağ Surp Agop Hastanesi'nde 71 yaşında kansere yenik düştü. Türk sinemasının 1950'li yıllarına damgasını vuran, plajlarda verdiği rahat görüntüleriyle ilk vamp kadın olarak ün yapan Köksal, bugün Şişli Camii'nde öğle namazından sonra kılanacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
       Sanatçı, son röportajında "Çok acı çekiyorum. Ayağa kalkamadığım ve oyunculuk yapamadığım için kendimi çok kötü hissediyorum. Ölmek istiyorum" dedi.
       Bir kez evlenen ve çocuğu olmadığı için evlat sevgisini yeğeni Mustafa Öylek'in kızı Buse'yi (7) evlatlık alarak gideren sanatçı, mirasını da minik Buse'ye bırakacağını açıklamıştı.
       Sanatçının aşırı kilo kaybettiğine dikkat çeken Operatör Doktor Tayfun Budak, "Meme kanseri nedeniyle bir yıldır tedavi görüyordu. Bu rahatsızlığına, solunum sorunları da eklendi" dedi.

Ne dediler?

       * Tanju Gürsu: Yeşilçam'ın ulu çınarlarından biri daha gitti. Türk sineması eskilerini kaybetmeye devam ediyor.
       * Atıf Yılmaz: Onun en önemli özelliği insanı yaşama bağlayan bir tarafı olmasıydı.
       * Halit Refiğ: Onun adını her duyuşumda mutlu olurum. Ölümü hepimizi çok sarstı.

Yazarlar