Hayat Kısa
Hayata bir kere geliyoruz ve kaç yaşında olursak olalım geriye dönüp baktığımızda yaşadığımızın ömrün ne kadar kısa olduğunun farkına varıyoruz. O halde yapmamız gereken, bizim olan bu hayatı hayallerimizin peşinde nasıl istersek ve kimsenin ne düşündüğünü ve ne dediğini umursamadan doyasıya ve keşkesiz yaşamak olmalıdır.
Kalbinin Sesini Dinle
Sizin için sadece kendi düşünceleriniz önemli olsun. Size çok doğru gelen bir şey, başkasına yanlış gelebilir. Başkalarının neler düşündüğünü ve ne dediğini kafanıza takmayın. Olumsuzlukları önünüze serip sizi vazgeçirmeye çalışırlar. Bu tarz düşünceler sizi sadece kısıtlar. Belki de çok başarılı olacağınız ya da çok mutlu olacağınız işleri daha başlamadan sonlandırmış olabilirsiniz. Bazılarında bu kaygı o kadar ilerler ki, hayal kurmaktan vazgeçer, kendi hayatını ve kendini unutur. Bunun sonunda da başarısız, mutsuz, sağlıksız, amaçsız, kendine güvensiz hayatlar ortaya çıkar.
Başrol Oyuncusu Sizsiniz
Unutmayın bu sizin hayatınız ve bu hayatı bir kere yaşama şansınız var. O yüzden özünüze dönün sizi neler mutlu eder, hayalleriniz neler, yapmaktan hoşlandıklarınız neler, nerede yaşamak istiyorsunuz, nasıl bir hayat tarzını seviyorsunuz, bunlara yoğunlaşın sonra da bunlara ulaşmak için çaba sarf edin. “Dilediğin gibi yaşamak” yaşam amacınız olsun. Elalem ne der düşüncelerinden kurtulun, kendinize ördüğünüz bu hapishanenin duvarlarını, haydi şimdi yıkın.
Genelde insanlar olumsuz konuşmayı sever, birilerini, bir şeyleri eleştirmek de çok kolay gelir. Bir fikriniz vardır, paylaşırsınız ve çok saçma, boşa uğraşma, hayatta tutmaz, boşa kürek sallıyorsun gibi sayısız olumsuz yorumla karşılaşabilirsiniz. Kim bilir kaçınızın hayali, istediği bu endişelerden dolayı hiç başlayamadan içinizde bir yerlerde kaldı. Aldığınız kararların sonuçları sadece sizi etkiler. O halde kırın zincirleri çıkın ‘’başkaları ne der’’ düşüncesinden ve hayatının sorumluluklarını acısı ile tatlısı ile üstlenin.
Kontrol Edebildiklerinizin Üzerine Yoğunlaşın
Hayatınızda neleri kontrol edebileceğinizi düşünün ve bunlar üzerine yoğunlaşın. Sözlerinizi kontrol edebilirsiniz, davranışlarınızı, fikirlerinizi, kararlarınızı, hatalarınızı, hareketlerinizi, hayallerinizi, kısacası siz olan sizden çıkan her şeyi kontrol edebilirsiniz.
O halde sadece kendinizi memnun etmeye çalışın. Tabi ki bunu yaparken bencillik yapın demek istemiyorum, kendinize güvenin, kendinizi sevin, kendinize inanın. Siz yaptıklarınızı beğenirseniz, dışarıya farkında olmadan inanılmaz enerjiler verirsiniz sizin beğendiğiniz her şeyi insanlar da beğenir. Bir düşünün bakalım böyle bir anınız var mı?
Kontrolün Dışındakilerin Sizi Kısıtlamasına İzin Vermeyin
Neleri kontrol edemezsiniz? Şimdi bunları konuşalım. Başkalarının davranışlarını, onların sözlerini, hareketlerini, tavırlarını, duygularını, hatalarını, fikirlerini… Kısacası bizim dışımızda olan hiçbir şeyi kontrol edemeyiz. Bu kadar kontrolsüz olan bir şeyi gözünüzde büyüttüğünüzde sizde oluşturacağı olumsuz duyguyu, fiziksel ve ruhsal olarak oluşturacağı hasarı tahmin edebiliyor musunuz? Ne yaparsak yapalım, nasıl davranırsak davranalım, yaptıklarımızı beğenmeyen birileri her zaman olacaktır. Herkesi aynı anda mutlu edemezsiniz, bunu her zaman hatırlayın.
Onaylanmaya İhtiyacınız Yok
Hepimiz yaptıklarınız beğenilsin isteriz. Beğenilmek, takdir edilmek çok güzel duygular. İnsanı motive eder, ilerlemek için etkileyici faktör olabilir. Peki sizce takdir görmemek engel olabilir mi? Elbette olmamalı. Bazı başarı hikâyeleri duymuşsunuzdur; başlangıçta yaptıkları işleri onaylanmamış, beğenilmemiş olsa da sonuna kadar direnen ve sonunda çok başarı ile sonlanan başarılı insan hikâyeleri. Onlar başkalarına değil kendilerine inandılar yollarına devam ettiler ve başarıya ulaştılar. Unutmayın güç başkalarında değil, güç sizin içinizde bunu ortaya çıkartmak da, çıkartamamak da sizin elinizde.
Negatif İnsanları Sevgi ile Hayatınızdan Uzaklaştırın
Etrafınızda ne kadar çok negatif konuşan, düşünen insan var değil mi? Bu insanlar sadece kendilerine değil çevrelerindeki insanlara da en büyük zararı veriyorlar. Onları değiştiremeyiz ama onları kendimizden uzaklaştırabiliriz. Böylece bizde yapabilecekleri olumsuz etkilerden, kısıtlamalardan, moral bozukluğundan, kendimize olan güvenimizi kaybetmekten kurtulabiliriz. Unutmayın insanlar kendi yapamadıkları korktukları, kısıtlandıkları şeyleri başkaları da yapsın istemezler. Pek çoğu bunu farkında bile olmadan yapar biz de kendimize engelleri koyarız. Unutmayın kendimize koyduğumuz her sınır bize baskı ve stres olarak geri dönüyor. Bazılarınızda bu geri dönüşü olamayan sağlık problemleri bile yaratabilir.
Başkaları Ne Düşünmek İsterse Onu Düşünsün
Kendinizi başkalarının düşüncelerine göre incelerseniz, kendinizi ikinci plana koyarsınız. Bu kadar net! Başkalarının fikirlerine değer verdiğiniz bir hayatı yaşamak, kendiniz olamamaktır. İnsanların hayatında oluşan kaygıların, korkuların, mutsuzluğun sebeplerinden biri de kendiniz dışındaki bir hayatı yaşamaya çalışmaktır.
Haydi Hayatınızı İstediğiniz Gibi Yaşayın
Bırakın artık insanların peşinden koşmayı, kendiniz olun ve sadece kendinizle meşgul olun. Hayal kurun, hayallerinizi en ince ayrıntısına kadar görselleştirin, görmeye çalışın, olmayacağını bir saniye bile düşünmeyin. Negatif düşünceler hayallerimizi baltalar, hiçbir kötü düşüncenin bu alana girmesine izin vermeyin. İçinizdeki çocuğun sesini dinleyin, onun sesi derinlerdedir, duymak kolay değildir. O sesi duymaya başladığınızda hayallerinizin gerçekleşme hızına inanamayacaksınız.
Hiçbir Şey İçin Geç Değildir.
Haydi tüm cesaretinizi toplayın, bundan sonraki hayatınızda keşkeler olmasın, yapmak istediklerinizi gerçekleştirmek için ihtiyacınız olan güç sizin içinizde. Sadece başlayın ertelemeyin. Unutmayın hiçbir şey için geç değildir. Cesareti kendinizde bulun. Yaşamın büyük bir ödül olduğunun da özünüzün kendinizin, gücünüzün de farkına varın.
Zekiye Çoban
Zekiye@dekorteks.com
