Siyaset Çözüm sürecinde yeni yol haritası

Çözüm sürecinde yeni yol haritası

06.06.2014 - 13:17 | Son Güncellenme:

Diyarbakır’da düzenlenen "Çözüm Süreci Çalıştayı"nda konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, PKK tarafından çocukları kaçırılan ailelerin eylemini “devrim” olarak gördüğünü söyledi. Atalay, sürece ilişkin ise, "Yeni bir yol haritası üzerindeyiz. Sürece yeni bir ivme kazandırma çalışması içindeyiz" dedi.

Çözüm sürecinde yeni yol haritası

AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından Diyarbakır’da Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ar-Ge Başkanı Ekrem Erdem, AK Partili milletvekilleri, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, akademisyen ve uzmanların katılımıyla ‘Gelişen Türkiye için, yeni Türkiye’nin açılan kilidi, çözüm süreci’ çalıştayı düzenlendi. Bir otelde düzenlenen çalıştayda, çözüm sürecinde yaşanan gelişmeler ve önümüzdeki sürede atılacak adımlarla ilişkin değerlendirme tartışıldı.

“DEĞİŞİMDEN ÇOK NORMALLEŞME KAVRAMINI ÇOK SEVDİM”
Düzenlenen çalıştayda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’nin normalleşmesi ve sivilleşme konusunda AK Parti’nin ilk hedefleri arasında yer aldığını anlattı. AK Parti iktidarından buyana yaşanan demokratikleşmenin önemine vurgu yapan Atalay, ”Değişimden çok normalleşme kavramını çok sevdim. Türkiye’yi normalleştirmek sivilleştirmek partimizi kurduğumuzdan beri hedefimizdir. İlk kararımız oldu. Türkiye Cumhuriyeti’ni geçmişte yaptıklarıyla hesaplaştırdık. Yapılan yanlışlıklar, haksızlıklar, zulümler yasaklar, korkular, endişeler faili meçhuller, bütün olumsuzlukları tekrar gözler önüne serdik. Şunu hepimiz biliyoruz ki, devletin bütün kesimlerle sorunları vardı. Kiminin diliyle, bir kısmıyla dini inancı sebebiyle, bir kısmıyla kıyafeti nedeniyle, bir kısmıyla çocuğunun ismi nedeniyle ama pek çok vatandaş kesimiyle devletin sorunları var. Türkiye’de büyük bir özgürlükler sorunu vardı. Büyük bir mücadeleyle bunların büyük kısmını çözdük. Her riski aldık. Her cesareti gösterdik. Suçlandık, Yüce Divan’ı gösterenler oldu, halen gösterenler var. Hükümet olarak biz, Türkiye’de büyük bir dönüşümü sağlama mücadelesi veriyoruz. Bütün istediğimiz çoğulcu bir toplum, açık bir toplum, tam demokratik toplum bütün farklılıkları kucaklayan devlet anlayışıdır. Bütün zenginliklerle farklılıklarla renklerle zengin bir ülke bütün istediğimiz bu. Bu süre içinde yine kısa kısa terörün şiddetin kullandığı yolları yok etme çabası gösterdik” diye konuştu.

“SİYASETİN ÖNÜNÜ DAHA DA AÇMAK İÇİN UZUN BİR ÇABA GÖSTERDİK”
AK Parti olarak, sosyal ekonomik rahatsızlıkları şikayetleri, şiddetin bütün zeminin kaldırmak için uğraştıklarını dile getiren Başbakan Yardımcısı Atalay, nice demokratikleşme paketlerini AK Parti olarak çıkardıklarını söyledi. Atalay, “Siyasetin önünü daha da açmak için uzun bir çaba gösterdik. Başbakanımızın 2005’te bu kentte yaptığı konuşması bir dönüm konuşmasıdır. Büyük sorunlar daima zor çözülür ve çözülürken inişli çıkışlı yollar gösterir. Ancak bu konuda bütün açık gönüllülükle samimiyetle her tür diyalogu da kurmaya çalıştık. Tabii bu son yıllarda coğrafyamızda değişimler bu süreci çalışmaları çok etkilemiştir ve halen olumsuz etkilemektedir. Sonra çözüm süreci 2012’nin sonunda çok uzun 6 aylık bir mesaide geri plan çalışmalarından sonra çözüm sürecinin başbakanımız tarafından ilanı. Akil insanlar mekanizması önemli bir adımdır. Toplumla bu projeyi buluşturma çalışmasıdır çokta verimli olmuştur. Çözüm sürecinde bu son 1,5 yılda belki en önemli aktör toplumdur ve halen öyle olacaktır. Toplumu daima bu sürecin içinde tuttuk ve tutacağız. Bu süreç şeffaf olacak ve toplum destekli gittiğinde sürecin daha iyi yürüdüğünü gördük ve görüyoruz. Özellikle bu bölgede sürece ne kadar büyük bir destek ve katkı olduğunu biliyoruz. Burada ön aktör toplumdur. Tabii yine, sabote edici provoke edici pek çok gelişme var. Bunun bir kısmı biliniyor bir kısmı bilinmiyor. Türkiye’nin bu projeyi kendi kendine yürütüyor olması dış dünyada önemli bir konu olmuştur. Uluslararası aktörler kullanmadığı için. Yeni bir yol haritası üzerindeyiz. Sürece yeni bir ivme kazandırma çalışması içindeyiz. Yeni bir yol haritası üzerinde çalışma kararı çıktı ve biz şu anda bu çalışmayı yapıyoruz. Diyaloglarımız tabii ki sürüyor. Ama son zamanlarda siyaset kurumunu, siyaset kesimini daha ön planda tutma yönünde de çabalarımız var başarabilirsek. Doğrusu biz siyaset kurumu daima en önemli ayak olarak görüyoruz. Nihai hedefimiz bütün bu sorunlar siyaset kurumu içinde tartışılsın, demokratik siyaset içinde çözülsün. Bu çalıştay vesilesiyle bu sorunlar bir kez daha masaya yatırılıyor. Tabii sizlerin desteğini istiyoruz. Pozitif katkı verici destekler istiyoruz. Biz gerçekçilikten hiç uzak olmayız. Gerçekleri ve gerçekleri gözardı ettiğinizde hedeflerinize ulaşmakta zorlanırsınız. Bütün görüşmeleri yaparken bütün somut adımlar üzerinde çalışırken siyasetin gerçeğini asla gözardı etmemeliyiz ve bölgedeki vatandaşlarımızın desteğine çok ihtiyacımız var. Temel aktör bu defa toplum. Toplumda büyük destek var. Toplum artık özellikle bu bölgede terörle varılacak şiddet varılacak bir yerin olmadığını görüyor” ifadelerini kullandı.

“DİYARBAKIR’DA VE ŞU GÜNLERDE BU ANALARA DEĞİNMEDEN BİR KONUŞMA YAPILAMAZ”
Çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin çocuklarının geri gelmesi için Diyarbakır’da başlattıkları oturma eylemine de değinen Atalay, annelerin olayı tesadüf olmadığını, gecikmiş toplumsal tepkiler olduğunu vurguladı. Aynı düşünce ikliminin içinden bu tepkilerin geldiğine dikkat çeken Atalay, “Sorunlarımızı demokratik siyaset içinde çözeceğiz diyor. Biz hükümet olarak parti olarak çözüm sürecinde kararlılığımızı hep ortaya koyduk. Bir kez daha bu kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Sabırlıyız, dikkatliyiz. Bu süreçlerin de sabır ve dikkatle yürütülmesi gerektiğini biliyoruz. Kolay olmadığını büyük emek istediğini özellikle biliyoruz ve büyük bir samimiyet gerektirdiğini biliyoruz. Güven tesisi gerektirdiğini biliyoruz. Samimiyet güven tesisi olmadan mesafe almakta zorlanırsınız. Şimdi tam bugünlerde yani 2 hafta öncesini ifade ediyorum. Çözüm süreciyle ilgili yeni adımlar atılacak daha somut yol haritası üzerinde çalışılıyor diye duyulduğunda bölgede de hareketlilik başladı. Yol kesmeler vesaire bunları anlamakta zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz çözüm sürecinin hassasiyeti nedeniyle çok temkinli dikkatli, çünkü bizim talimatımızdır o ama bölgede de bu hassasiyetin çok fazla dikkate alınması gerekiyor. Bu sabrın istismar edilmemesi gerekir. Bunları Diyarbakır’da sizlerle paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Diyarbakır’da ve şu günlerde bu analara değinmeden bir konuşma yapılamaz. Öğleden sonrada ziyaret edeceğim. Sivil toplumsal bir inisiyatif olduğu için çok değerli görüyorum. Ama bazen bir olay masum samimi bir olay çok fazla tespitleri de getiriyor. Siyasi heyetinin İmralı’dan dönüşünden sonra açıklamalarını önemli ve doğru buluyoruz. Bunlar bizimde düşüncelerimiz ve ifade ettiğim gibi yeni yol haritası sonuca götürücü olacaktır. Yasal düzenlemelerde yapılacak meclise de gidilecek. Bütün boyutlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama sürece zarar verici gelişmelere çok dikkat etmek gerekiyor. Yani şimdi sizler hepiniz biliyorsunuz. Olumsuzluğa işaret etmek için bir cümle söylemek istemiyorum. Bugünlerde herkesten istirham ediyorum, pozitif katkı verici cümlelere ihtiyacımız var. Ama sadece bir uyarı olarak dikkat olarak ve bu katılımcılara hatırlatma babında şu anneler oyalıyla ilgili BDP-HDP’nin siyaset kesimin üslubunu bakışını dikkatinize sunuyoruz. Yani çözüm sürecini yürütenler samimiyet sınavından geçiyor bunlar çok önemlidir ve bu doğrusu şaşkına çevirdi. Ezberler bozuldu. Kendi içlerinden anneler diyor ki çocuklarımıza sahip çıkacağız çocuklarımız bizim. Bu bir devrimdir. Ben öyle görüyorum. Ama çok rahatsız oldular çok. Ben oysa gecikmiş bir anne feryadı olarak görüyorum. On binler hayatını kaybetti bu şiddet ortamlarında ve siyasete bakın. Belediye eşbaşkan bir bayan meydanları dar ediyorlar bu analara. Bir eşbaşkan anneler para aldığı için oradalar diyor. Başka birisi, örgüte katılmışlar daha ne istiyorsunuz diyorlar. Başka biri zorla götürülmedi kendileri gitti diyor. Bunun hiç birini örgüt söylemiyor. Bunun hepsini siyaset kesimi söylüyor. Ve ben bunu değerli önemli görüyorum. Yani bunu değerlendirmek lazım. Çözüm sürecini yürütenler bunları söyleyemez. Çözüm sürecini yürütenler çok daha dikkatli olmak durumunda. Bu benim için sürpriz. Bu yapıları bilmiyordum anlamında da söylemiyorum. Bir defa daha bunu dikkatinize sunuyorum. Diyarbakır’dan analara yakın bir yerden bunu bir kez daha hatırlatıyorum” dedi.

“BİZ BUGÜNE KADAR KOLAY GELMEDİK”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde bugünlere kolay gelmediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Biz çözüm süreci yürütüyoruz. Çözüm süreci dürüstlüğü, samimiyeti gerektirir adaletli bakmayı gerektirir. Adaletli olacaksın. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceksin başka türlü çözemezsiniz. Aklımıza vicdanımızı kullanacağız ve kafamızı gönlümü yeniden gözden geçireceğiz. Çözüm süreci ancak böyle gider. Empati yapmayanlar çözüm süreci yapamazlar. Anlayamazlar çünkü örgütten daha örgütçü olarak çözüm süreci yapamazsın, Biz bugüne kadar kolay gelmedik. Biz hesaplaşmalarla geldik, meydan okumalarla geldik ve nice risklerle geldik. Öyle mesafe almak ülkeli normalleştirmek kolay değil. Adaletle vicdanla empatiyle biz bunu yürütmek zorundayız yürüteceğiz Allah’ın izniyle. Biz siyaset kurumu yürütsün diyoruz. Biz kararlıyız. Bu süreç bu konular olgunlaşmıştır artık Türkiye’de. Çözüme en yakınız. Biz başaracağız Allah’ın izniyle ve mecburuz. İnsanımız için çözmek sorumluluğumuz var. Tarihimize ve geleceğimize karşı çözme sorumluluğumuz. Eve dönüşler, siyasete hayata dönüşler hepsi var.”
Atalay’ın konuşmasının ardından program basına kapalı devam etti.
(İHA)