Siyaset Dalan’a çifte suçlama Çiçek’e yakalama emri

Dalan’a çifte suçlama Çiçek’e yakalama emri

30.04.2010 - 01:26 | Son Güncellenme:

“İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Dalan ile Deniz Kurmay Albay Çiçek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi

Dalan’a çifte suçlama  Çiçek’e yakalama emri

“İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede bir numaralı şüpheli olan İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan ve iki numaralı şüpheli olan, “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın altında ıslak imzası bulunduğu öne sürülen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Ak Partili müşteki
İddianamede Ak Parti adına milletvekili İdris Naim Şahin’in yanı sıra Kafes iddianamesinde de müşteki olan bazı avukatlar da şikâyetçi olarak yer aldı. İddianameyi hazırlayan savcılar, hem iddia olunan Ergenekon yapılanması hakkında hazırlanan önceki iddianamelerle, hem de Poyrazköy ve Kafes iddianameleriyle bağlantı kurdu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, Albay Dursun Çiçek hakkında yakalama emri çıkarılmasına muhalif kaldı.
İstanbul Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Mehmet Murat Yönder ve Ercan Şafak tarafından 7 sanık hakkında hazırlanan 184 sayfalık iddianame, Ergenekon davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Dalan’a suçlama
İddianamede, sanıklar arasında birinci sırada yer alan ve hakkında yakalama kararı bulunan Bedrettin Dalan’ın, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Dalan’ın ayrıca, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçundan da 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Albay Dursun Çiçek hakkında da “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülen iddianamede, Çiçek’in ayrıca “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Avukata 54 yıl
İddianamede, Ergenekon tutuklusu avukat Serdar Öztürk’ün ise “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “yasaklanan gizli bilgileri temin etmek”, “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken belgeleri temin etmek”, “devletin savaş imkânlarının tehlikeye sokulması”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma” ve “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak veya bulundurmak” suçlarından 27 yıldan 54 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.

Haberin Devamı

AK Partili Şahin şikâyetçi oldu
İddianamede Ak Parti adına Milletvekili İdris Naim Şahin, avukatlar Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Süleyman Küçüksucu, Ali Aydın, Mustafa Coşkun müşteki (şikâyetçi) olarak yer aldı. Adı geçen avukatlar Kafes iddianamesinde bir ilki gerçekleştirmişti. Kafes soruşturması aşamasında yaptıkları basın açıklamasıyla, “Türkiye’deki huzur ortamını bozacak planlara karşı sessiz kalmayacaklarını açıklayan” ve suç duyurusunda bulunan Ankara, Mersin, Karaman, Kayseri, Konya barolarından Tanrıverdi, Aydın, Sebahattin Batur, Halil Hulki Özel, Murat Şahin, Küçüksucu ve Selçuk Acarözmen adlı 7 avukatın temsil ettiği avukat grupları da suçtan zarar gördükleri gerekçesi ile iddianamede müşteki olarak yer almıştı. İddianamede Yakup Kürşad Yılmaz, Hülya Metin, Coşkun Umur, Ahmet Hicri Dinçerol, Bedrettin Dalan’ın oğlu Barış Dalan, Yaşar Öz, Zuhal Azeri, Ersin Bal, Ali Kalkancı, Selami Hüner, Turgut Büyükdağ, Özkan Bektaş, Yalçın Tanfer, Erhan Göksel, İlknur Uzer, Seyhan Fındıkcı, Füsun Çağırgan, Cengiz Can Erol ve Teoman Alili hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtildi.

Haberin Devamı

Üyeler Başkan’la ters düştü
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianame üzerinde yaptığı inceleme ve tensip işlemi sırasında heyetin 2 üyesinin oyuyla Albay Dursun Çiçek hakkında yakalama emri çıkarılması kararına, Heyet Başkanı Köksal Şengün karşı oy kullandı. Başkan Şengün’ün, davanın 3 sanığının tutukluluk hallerinin incelenmesi sırasında da tahliyeleri yönünde görüş bildirdiği ancak, 2 üye hâkimin oyuyla bu kişilerin tutukluluklarının devamına karar verildiği bildirildi.
İddianameyi hazırlayan savcıların, “Ergenekon davası” ile birleştirilmesi talebinin daha sonra görüşüleceği kaydedildi. Açılan davanın duruşmasının 28 Haziran 2010 Pazartesi günü Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesindeki salonda yapılacağı ifade edildi.

Basında yayımlamaya 55.5 yıl ceza istendi
MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yılmaz’ın da “bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörüldü

Haberin Devamı

“İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede tutuklu sanık Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya’nın, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek”, “özel hayatın gizliliğini ihlal etmek”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma” ve “kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayımlanması” suçlarından 26 yıl 3 aydan 55,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

MİT’çi de sanık
İddianamede, tutuklu sanık Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım hakkında da “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek”, “özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek“, “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma” suçlarından 27 yıldan 57 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Tutuksuz sanıklar olan Bedrettin Dalan’ın Özel Kalem Müdürü İlhami Ümit Handan ile MİT İzmir Bölge Başkanı Özel Yılmaz’ın da “bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçundan 7,5’ar yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörüldü.

Haberin Devamı

Dursun Çiçek için 3. tutuklama
Hakkında üçüncü kez tutuklama kararı çıkan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in adı ise ilk olarak Ergenekon davası tutuklusu avukat Serdar Öztürk’ün ofisinde ele geçirilen, “İrticayla Mücadele Eylem Planı”yla gündeme gelmişti. Kamuoyunun gündemini yaklaşık 10 aydır meşgul eden “İrticayla Mücadele Eylem Planı”, ilk olarak 12 Haziran 2009’da Taraf gazetesinde yayımlanmıştı.
Taraf gazetesi, Ergenekon soruşturması kapsamına giren belgeyi, “AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” başlığıyla, manşetten duyurmuştu. Fotokopi olan belgede Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in imzası olduğu öne sürülmüştü.

‘Postayla geldi’
Askeri savcılık, 24 Haziran’da belgenin fotokopi olması nedeniyle “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar vermişti. Dursun Çiçek ise, 30 Haziran’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmış ancak itiraz üzerine bir gün sonra serbest bırakılmıştı. Bunun ardından 15 Ekim’de adını vermeyen ve muvazzaf asker olduğunu söyleyen bir kişi, soruşturmayı yürüten savcılara posta yoluyla, altında Dursun Çiçek’in ıslak imzasının bulunduğunu öne sürdüğü “İrticayla Mücadele Eylem Planı” başlığını taşıyan 4 sayfalık bir belge göndermişti.
Belgeyi inceleyen Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporda “Söz konusu imza Dursun Çiçek’in eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği” belirtilmişti. Çiçek, tekrar ifade için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağırılmış, 11 Kasım 2009’da Ergenekon savcılarına ifade vermişti.
Çiçek ifadesinde, “Bu belgeyi hazırlamadım ve imza atmadım. Siz bu belgeyi askeri savcılığa ve referans laboratuvarına göndermediniz. Çünkü, o durumda sahteliği ortaya çıkacaktı. Ben imzalamadım. Dolayısıyla benim izim orada bulunamaz. Burada benim el, parmak izimi alabilirsiniz. Kimyasal izler bulaştırabilirsiniz, o belgeye. Size güvenmiyorum” demişti.

44 saat kalmıştı
Çıkarıldığı mahkemece ikinci kez tutuklanan Çiçek, avukatının yeniden itirazı üzerine mevcut delil durumu, kaçma şüphesi olmaması ve sabit ikametgâh sahibi olması nedeniyle yine tahliye edilmişti. Çiçek’in ikinci cezaevi ziyareti sadece 44 saat sürmüştü.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan ‘mağdur’ Mukaddes Eruygur ‘tanık’
İrtica ile Mücadele Eylem Planı iddialarına ilişkin 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin Ulusal Yargı Ağı Projesi’ndeki (UYAP) kaydında, 385 kişi müşteki, 2 mağdur, 29 tanık, 3 ifade sahibi, 7 ihbar eden, 2 meçhul şüpheli ve 4 de şikâyetçi bulunuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “mağdur”, Ak Parti’nin de “müşteki” olarak gösterildiği UYAP kaydında, kapatılan DTP’nin Eşbaşkanı Ahmet Türk ve partinin eski milletvekilleri Hasip Kaplan ile Aysel Tuğluk’a da “müşteki” sıfatıyla yer veriliyor. İkinci Ergenekon davasının sanıklarından emekli Org. Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur’un da arasında bulunduğu 29 tanığın ismine de UYAP’ta yer verildi. UYAP’ta iki kişi “meçhul sanık” olarak yer aldı. “Meçhul sanık” ifadesinin karşısına “faili meçhul” yazıldı.

Dalan: 28 Şubat suçsa Çevik Paşa’yı toplasınlar
İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan’ın 30 Nisan 2009’da “Ülker” adlı kadınla yaptığı telefon görüşmesine iddianamede yer veriliyor. Görüşmede Dalan, Ülker’in konuşmalarda 28 Şubat’ı kendisinin ayarladığı ve komutanlarla görüştüğü şeklinde sözler yer aldığını anlatınca bunların saçmalık olduğunu savunuyor. 28 Şubat ile kendisinin ilgisinin bulunmadığını kaydeden Dalan, şöyle diyor: “28 Şubat’ta bir suçluluk varsa o zamanın bütün başta Çevik Paşa olmak üzere toplasınlar hepsini bana ne, 28 Şubat olalı 10 sene oldu onun hukuken de şeyi kalmadı geçerliliği, hukuksuzlukla da geçerliliği kalmadı 28 Şubat gayri kanuni bir işse herkes başbakanın ... bunlar niye imza attılar, orda bir şey yok, hani 28 Şubat’a mı atıfta bulunuyorlar. ”
ESRA ALUS