Siyaset Erdoğan'dan Bahçeli'ye Türkeşli yanıt

Erdoğan'dan Bahçeli'ye Türkeşli yanıt

13.10.2009 - 15:43 | Son Güncellenme:

.

Erdoğandan Bahçeliye Türkeşli yanıt

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan protokolü sert sözlerle eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, Hükümet olarak yıllarca dış politikada çözülmeyen sorunlara çözerken, bu çözüm çabalarına karşı çıkanların geçmişteki liderlerinin Ermeni liderlerle yaptığı görüşmelere vurgu yaparak yanıt verdi. Erdoğan, Alparslan Türkeş’i isim vermeden adres göstererek, "Biz bunları söylerken içeride hala çeşitli iddialarda bulunan farklı tipler. Bize bu iftiraları atanlar, bühtanlarda bulunanlar merhum liderlerinin çeşitli otellerde Ermeni liderlerle yaptığı görüşmelere baksınlar ondan sonra konuşsunlar. Biz bu adımları atarken enine boyuna konuşuyoruz. Bahçeli ve avanesi hala konuşuyor" dedi.Erdoğan, Meclis’te AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada, 3 Ekim’de gerçekleşen 3. Olağan Kongre’yi değerlendirdi. MKYK ve MYK’da yaptığı değişikliği de vurgulayan Erdoğan, yeni kadrolarının açılım sürecinde önemli rol oynayacağının altını çizdi.AKP’nin 8 yıllık siyaset ve 7 yıllık iktidarı boyunca izlediği politikalara vurgu yapan Erdoğan, "Bu parti asla millete yüz çevirmemiştir. Milletten yönünü farklı yöne dönmemiştir. Bu parti muhalefetteyken farklı iktidardayken farklı konuşmamıştır. Hedeflerimize milletimize asla hayal kırıklığı yaşatmamıştır. Ülkemizin ve vatandaşlarımızın standartlarını yükseltmeye devam etmiştir, etmeye devam edecektir" diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti: "8 yıllık siyasi hayatımızda, 7 yıllık iktidar dönemimizde milletten aldığımız güçten başka güç tanımadık, tanımıyoruz. Bundan sonra da milletimizin hassasiyetlerini milletimizin beklentilerini hesaba katarak aynı şekilde hesabımızı sadece millete verecek yolumuza da böyle devam edeceğiz. Milletimizin önünde kendimizi muhasebeye çekeriz, rotamıza da hedefimize de milletin belirlediği istikamette yön veririz. Bu hareket milletin hareketidir, bu partinin istikametini millet vermiştir, rotayı da millet belirler."

Haberin Devamı

-"SON KONGREMİZLE DAHA DA GÜÇLENDİK"-

Erdoğan, 3. Olağan kongrede yaşanan coşkunun hedeflerini daha da ileriye götürmek için bir gösterge olduğuna işaret ederek, "Hamdolsun Türkiye’nin 7 yıldır asla çözülemez sorunlarını çözdük, bir kısmını çözüm yoluna koyduk. 7 yıl önce hayal gibi görünen birçok hedefi kısa sürede tamamladık, hatta o hedeflerin çok üstüne çıktık. Tüm sorunların üzerine cesaretle gidecek kararlılıkla gidecek akılla sağduyuyla ortak akılla gidecek Türkiye’yi yeni başarılara taşıyacaktır. Son kongremiz milletimize verdiğimiz sözlerin tazelenmesi, teyit edilmesi, kararlılığımızın azmimizin sorun çözme cesaretimizin yenilenmesi için bir zemin olmuştur" dedi.

-IMF TOPLANTILARI-

Erdoğan, geçen hafta İstanbul’da gerçekleşen IMF toplantılarını da hatırlatarak, 2009 IMF toplantılarının İstabul’da yapılmasını sağladıklarını söyledi. İstanbul’a kongre yapma şehri ünvanı eklendiğini kaydeden Erdoğan şöyle dedi: "IMF ve Dünya Bankası toplantılarına ev sahipliği yaptık. IMF toplantılarının yapıldığı kongre merkezini rekor sürede tamamladık. Küresel kriz İstanbul’da tartışıldı. Alınan önemli kararlar İstanbul kararları olarak tarihe geçti. 1500 kadar basın mensupları bu toplantıları takip etti. Alnımızın akıyla bu toplantılardan çıktık. İstanbul yeni kongre merkezleri ile dünyada önemli bir kongre merkezine dönüştü. Alnımızın akıyla bu operasyonu tamamladık. Bugün Türkiye başta ekonomisi ve dış politikası olmak üzere farklı bir yerde oturuyor kim ne derse desin. Medeniyetler ittifakı gibi aktif bir rol oynayan Türkiye herkesle işbirliği ve dayanışma halinde çalışıyor."

Haberin Devamı

-IRAK ZİYARETİ-

Başbakan Erdoğan, Perşembe günü Kuzey Irak’a yapacağı ziyaret hakkında konuşurken, söz konusu ziyaretin açılımlar sürecinde önemli rol oynayacağına dikkat çekti. Erdoğan, "Milli Birlik süreci demokratik çalışmalar açısından önemli olacaktır. Ülkemizi ilgilendiren tüm konuları konuşacağız. Komşularımızla sıfır sorun anlayışı içinde sorunsuz yaşamaya çalışıyoruz. Son dönemde yürüttüğümüz milli birlik süreci açısından buradaki görüşmelerimiz terörle etkin işbirliği açsından önemli olacak. Ay sonu itibariyle Pakistan’a onun ardından İran’a seferimiz olacak. Ülkemizi ilgilendiren bölgemizi ilgilendiren tüm konuları konuşacağız, konuşuyoruz" diye konuştu.

Haberin Devamı

-ERMENİSTAN PROTOKOLÜ-

Türkiye’nin artık çok farklı bir ülke konumuna geldiğini kaydeden Erdoğan, Türkiye dünyanın hiç bir ulusu ile husumet içinde olamayacağını belirtti.AKP’nin dış politikada izlediği yolun, "Atatürk’ün Yurtta sulh cihanda sulh sözü "sözü ile hayat bulduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz düşman kazanmaya değil dost kazanmaya talibiz. Ancak düşman kazanma anlayışında olan bazı siyasi partiler var. Komşularımızla ilişkilerimizi geliştirme mücadelesi veriyoruz. Çözümü arayan zorlayan taraf biz oluyoruz" diye konuştu. Erdoğan, Ermenistan ile Türkiye arasında imzalanan protokolü değerlendirirken, "Ermenistan’la aramızda başlayan süreç bizim barışçı dış politikamızın yansımasıdır" diyen Erdoğan, " Ülkemizde bir çok Ermeni vatandaşı açık söylüyorum kaçak yaşıyor. Çalışmak için gelen bu insanları kapı dışarı edemeyiz. Bu süreç son zamanlarda başlamış yeni bin süreç değildir" dedi.Türkiye olarak artık küçük meselelere takılıp kalmak gibi bir lüksünün olmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Çözümsüzlüğü ilelebet sürdürmek gibi politika anlayışımız olamaz. Kimi ülkelerin Türkiye ile meseleleri olabilir, ama Türkiye’nin bölgesinde barış istikrar unsuru olarak dünyanın hiçbir ülkesinde husumet içinde olmak gibi bir yaklaşımı yoktur olamaz.Komşularımızla ilişkileri geliştirmenin sorunları geride bırakmanın, düşman kazanmaya değil dost kazanmaya talibiz. bunun da bugüne kadar faydalarını gördük, zararını değil."

Haberin Devamı

BAHÇELİ’YE TÜRKEŞLİ YANIT

Erdoğan, Hükümet olarak yıllarca dış politikada çözülmeyen sorunlara çözerken, bu çözüm çabalarına karşı çıkanların geçmişteki liderlerinin Ermeni liderlerle yaptığı görüşmelere vurgu yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eleştirilerine Erdoğan, merhum MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’i isim vermeden adres gösterdi. Erdoğan şöyle dedi: "Biz bunları söylerken içeride hala çeşitli iddialarda bulunan farklı tipler. Bize bu iftiraları atanlar, bühtanlarda bulunanlar merhum liderlerinin çeşitli otellerde Ermeni liderlerle yaptığı görüşmelere baksınlar ondan sonra konuşsunlar. Bize ondan sonra bühtan da bulunsunlar. Kalkıp da ifitirada bühtanda bize bulunamaz. Biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz.Biz bu adımları atarken enine boyuna konuşuyoruz. Bahçeli ve avanesi hala konuşuyor. Bugün dinliyorum ’takvime bağlandı’ diyor. Soruyorum takvime bağlanan nedir diyorum? Meclis onayı olmadan bu süreç işlemez. Dışişleri Bakanımız (Ahmet Davutoğlu) süreçle ilgili Meclis’te milletvekillerini bilgilendirecek. Azerbaycan’daki kardeşlerimiz bize inanıyor güveniyor. Ancak düşman kazanmaya alışmış siyasi partiler de var, bunların ne kazandırdığını geçmişte gördük. Sorunların üzerine gidiyor, çözümü arzulayan çözüme zorlayan taraf biz oluyoruz. Bu süreç Türkiye’ye kazandırdığı kazar çevrenizdeki ülkelere de kazandır, umutları artırdı. Ermenistan ile aramızda başlayan süreç de barışçıl dış politikamızın bir yansımasıdır. Bu yeni bir süreç de değildir, Irak ile Suriye Yunanistan, Gürcistan Rusya ile ilişkilerimizi güçlendirirken Ermenistan ile ilişkiler için en başından itibaren gayret sarfettik. Yapıcı olumlu bir tutum içinde olmaya gayret gösterdik."

Haberin Devamı

-ERMENİSTAN JESTİ-

2003 yılından itibaren Ermenistan’a bazı jestlerde bulunulduğunu söyleyen Erdoğan, " Vize kolaylığı... Ermenistan vatandaşları Türkiye’de kaçak yaşıyor. Türkiye’ye çalışmaya gelen bu vatandaşlara kapımızı kapatmadık. 2005 yılında Ermenistan Cumhurbaşkanına bir mektup gönderdim, gelin suçlamalarda iddialardan vazgeçelim dedim. 1915 olaylarını bir ortak tarih komisyonu ele alsın, ne varsa bilimsel yöntemlerle araştırsınlar, arkeologları katalım, bu komisyonların içinde bulunsun. Arşivlere baksınlar, bizim arşivlerimiz açık, milyonlarca belge var, üçüncü ülkelere de gitsinler onu da araştırsınlar, elde edilecek sonucu önümüze getirsinler nihai kararı birlikte verelim" diye konuştu.

-AZERBAYCAN-

Bu süreçte Azerbaycan hassasiyetini dikkatle izlediklerini ve çözüm yolu bulmak için çalıştıklarını anlatan Erdoğan, "Bu konuda zaman zaman bizler de Azerbaycan ile İlham Aliyev ile bu konuları çok görüştük görüşüyoruz. Birçok şeyler zaten paralel yürüdü" dedi.Erdoğan, Azerbaycanlı soydaşlarla olumsuz bir neticeyle kaşılaşmalarını asla istemediklerini dile getirerek, muhalefete ve özellikle MHP’ye şu sözlerle yüklendi: "Azerbaycan parlamentosunda yaptığım konuşma ne ise bu çerçevede yürütürüz diye kaç kez söyledim. Kendi ülkesinin başbakanına inanmıyor, ama Azerbaycan’daki kardeşlerim ‘biz Türkiye’ye güveniyoruz inanıyoruz’ diyorlar. Tabii bakıyorsunuz Sayın Bahçeli sayın Baykal avanesi farklı yerlerde dolaşıyorlar. Önceki gün de ifade ettim Azerbaycan Ermenistan arasındaki sorunlar çözüm yoluna girerse kamuoyumuz Türkiye -Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini benimseyecektir, TBMM nin protokolleri onaylaması çok daha kolaylaşacaktır." Erdoğan Çarşamba günü Bursa’da oynanacak olan maça ilişkin de, "Türkiye ile Ermenistan milli takımlarımız karşı karşıya gelecek. Ermenistan’daki karşılaşma dostane ilişkilerin pekiştirilmesine katkı sağladı. Türkiye’deki karşılaşmanın da bu yönde bir etkisi ve katkısı olacağına inanıyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım sürecinde muhalefet partilerinin eleştirilerini sert sözlerle değerlendirdi. Erdoğan, " Bunlar önce bir edep adap dersi almalı, önce bir edep adap dersi alarak şu kürsülerden nasıl konuşulacağını öğrenmeli, bunu bilmeden bu ülkede bu insanların birlikten bahsedemezler, beraberlikten bahsedemezler, kardeşlik ikliminden bahsedemezler" dedi.

DEMOKRATİK AÇILIM

Erdoğan Meclis’te AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada, demokratik açılımı değerlendirdi. Açılımlarda gelinen nokta hakkında konuşan Erdoğan, içerde ve dışarıda olumlu tepkiler aldıklarını söyledi. "Herkesin bu konudaki içerde dualarını dışarıda başarı dileklerini dinliyoruz" sözleriyle süreci değerlendiren Erdoğan, sürecin içeriğine ilişkin bir sabırsızlık sergilendiğine şahit olduklarını vurguladı.

Milli birlik sürecinin kapsadığı sorun alanlarının Türkiye’de dün ortaya çıkmış birkaç yıllık mesele olmadığına işaret etti.

Erdoğan, "Son derece köklü gri yıllar içinde karmaşık bir hal almış kronikleşmiş sorunların üzerine birlikte gidiyoruz. Terörle mücadeleden tutun etnik dini mezhebi, azınlıkların meselelerinden ekonomik alanda işsizlik gibi sorunlara varıncaya kadar farklı sorun alanlarını bir bütün olarak masaya yatırıyoruz" dedi. Hedeflerinin bu sorun alanlarını minimize etmek, asgariye indirmek olduğunu anlatan Erdoğan, "Gönül ister ki bir anda bu meseleleri çözelim geride bırakalım, kısa orta uzun vadeli olarak bunları çözüme kavuşturacağız, genelgelerle yönetmeliklerle vs, yasalarla uzun vadede anayasa değişikliği ile yapılması gerekenler olacak" diye konuştu.

Erdoğan, ancak bunu da saptırmak isteyenler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Anayasa değişikliği deyince anayasa değişikliği yapılamaz mı, yapılması mümkün olmayanlar bura da konuşulmuyor ki niye orayı hedef alıyorsun, anayasada bu sorun alanlarıyla ilgili yapılabilecek değişiklikleri ortak akılla dayanışma içinde yapalım istiyoruz" dedi

-"MÜMKÜN KILANI NEYSE ONU YAPACAĞIZ"-

Demokratik açılımla ilgili sorunların artık üzerinin örtülmeyeceği bir döneme girildiğini belirten Erdoğan, "Sorunların yapısı zaten mümkün kılanı neyse bunu yapacağız, ama mümkün kılanı eğer gerçekleştirmemiz engelleniyorsa şu ya da bu şekilde orada da yapacak bir şeyimiz yok. İki ayı aşkın bir süredir gerek yürüttüğümüz çalışmalar gerek kamuoyunda yapılan tartışmalar olası sürece katkı sağlamıştır" diye konuştu.

Erdoğan süreci eleştiren muhalefet partilerine özellikle CHP şöyle yanıt verdi: "Tabii son süreçte bir kez daha gördük mesele artık üzeri örtülemeyecek ertelenemeyecek bir boyut kazanmıştır. Bu sorunu dile getirdiğimiz çözüm arayışlarına girdiğimiz için bizi ayrımcılıkla sorunu derinleştirmekle itham edenler oldu. Bu söylemin bu ithamların iftiriların son derece mühim olduğunu, üzerinde mutlaka düşünülmesi gerektiğini dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bu söylem ve ithamlar sorunun derinleşmesine yıllar içinde kronik hal almasına neden olan söylem ve ithamlardır. Sorunu görmezden gelmek bu meselelerin üzerini örtmek sorunu bugünkü boyutuna taşımıştır. Madem böyle bir sorun yok 20 yıl önce komisyonlar kurdurdunuz kitapçıklar hazırladınız. Kaldı ki bu sorunlardan bir tanesi. Kendileriyle çelişkiye düşen bir yapı var. Niçin o çalışma için komisyonlar oluşturuldu. Bugün çözüme direnenler sorunu bu hale getirenlerdir. Geçmişte kitapçıkları onlar hazırladı, çözüm iradesini ağır şekilde suçlayanlar, onlarca acıya sebep olan politikaları üreten siyasi zihniyettir."

-"ÖNCEKİ HÜKÜMETLER GİBİ HATAYA DÜŞMEDİK"-

Sorunun çözümü noktasında önceki hükümetlere de eleştiri getiren Erdoğan, "Bizden önceki hükümetler kronik hale getirmek, çözüm için hiçbir çaba harcamamak yoluyla tarihe ve millete karşı ağır bir eziklik içindedir. Biz bu hataya düşmedik" dedi.

İçten içe yürütülen bir nifak kampanyası olduğunu ileri süren Başbakan Erdoğan, "Ne yazık ki bu kampanya bünyeyi etkiler bir hale gelmiştir. Doğudan güneydoğudan gelen şehit haberleri, belli istismarların neticesi olarak öfkeleri kabartarak yükseltiyor. Kimi siyasetçiler bu nifak kampanyalarına durmadan su taşıyor" diye konuştu.

-TERÖRÜN UZANTILARI-

Süreçteki söylem ve eylemlerinden rahatsız olan Erdoğan DTP’ye yönelik şu eleştirileri getirdi: "Ne terör örgütü ne de onun uzantıları, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi değildir, olmamıştır bundan sonra da olmayacaktır. Ne terör örgütünün tahrikleri ne de bazı siyasilerin sorumsuz beyanları bizi bu demokratik yürüyüşümüzden alıkoyamayacaktır. Tüm etnik unsurlar içinde Kürt kökenli vatandaşlarımızla aramızı aç açamayacaktır. Demokrasi de hukuk da siyaset de işleyecek. Türkiye her türlü sorunu tartışacak demokratik olgunluğa ulaşmıştır. Milletimiz demokrasiden siyasetten çözüm beklemektedir. Demokrasiyi hazmedemeyenlerin çıkışları bu girişimleri akamete uğratamayacaktır. Biz ülkenin bir kesiminde terör örgütünün propagandaları altında kalmış vatandaşlarımızı o baskının etkisinden kurtarmak için yola çıktık." -"TERÖRÜN PİYASASI, PAZARI OLUŞTU"- Erdoğan, terörün piyasası olduğunu, onunda bir pazarı oluştuğunu dile getirerek, bundan da geçim sağlayanlar olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, "Buradan maddi manevi siyasi rant devşirenler var, doğuda güneydoğuda bunlar var, ülkenin diğer kesimlerinde de var. Milli birlik süreci onları rahatsız ediyor, demokratik açılım onları rahatsız ediyor, Kardeşliğimizin pekişecek olması onları rahatsız ediyor. telaşları bundan tedirginlikleri bundan pervasızlıkları bundan geliyor" dedi.

-ÜSLUP ELEŞTİRİSİ: BUNLAR ADAP DERSİ ALMALI-

Bu süreçte muhalefet partilerinin üsluplarını da eleştiren Erdoğan sert sözlerle tepki gösterdi. Erdoğan,"Ağır sözlerle hakaretlerle tahrik edici söylem ve eylemlerle ortaya dökülmeleri bundan. Allah aşkına bir parti genel başkanı çıkıyor kendi tabanından bahsederken ’inlerine çekilmeyecekler’ ifadesini kullanmıyor, inlerine çekilmeyecek bu ifadeye bak. Hafta sonu Türkiye Cumhuriyeti başbakanına yönelik ifadeler kullandılar avanesiyle birlikte. Mecburen bunları yargıya sevkediyorum. Bunlar önce bir edep adap dersi almalı, önce bir edep adap dersi alarak şu kürsülerden nasıl konuşulacağını öğrenmeli, bunu bilmeden bu ülkede bu insanların birlikten bahsedemezler, beraberlikten bahsedemezler, kardeşlik ikliminden bahsedemezler. bir taraftan geleceksin bu hakaretleri yapacaksın, bir sinkaflı küfürleri kullanmadıkları kaldı, özel toplantılarında kullanıyorlardır, böyle siyaset mi olur. Biz bu üslubu kullanmayacağız. Biz bu üsluba karşı cevap üretmeyeceğiz, seviyeli bir üslup kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim aldığımız terbiye bunu gerektirir de o yüzden."

-MUHALEFETE DİYALOG ÇAĞRISI-

Tüm siyasi partilere bir de çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan, "Gelin yeni yasama yılı diyaloğun iyi ilişkinin yapıcı siyasetin demokratik olgunluğun seviyeli bir üslubun yılı olsun, Meclis’in itibarını zedeleyecek özellikle bu tür tartışmalardan suçlamalardan seviyesiz söylemlerden kaçınalım. Demokrasi tahammül ve uzlaşı rejimidir. Demokrasi diyalog müzakere rejimidir. Siyaset konuşmaktır, tartışmaktır, müzakere etmektir, uzlaşı aramaktır. Ortak aklı harekete geçirmektir, farklı görüşlere tahammül etmektir" dedi -

"BAYKAL’A TEŞEKKÜR EDERİM"-

Erdoğan, açılımla ilgili CHP Genel Başkanı Baykal’a gönderdiği mektup ve yanıta ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Erdoğan, Baykal ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görüştüğünün altını çizdi. Erdoğan, "Ne mektubu gönderirken siyaset yaptık, ne bu meseleyi ele alırken politik hesap içine girdik. Siyaset üstü mesele olarak görüyoruz konuyu. Bu mektubu AKP genel başkanı olarak değil başbakan olarak gönderdim. Zira bu milli birlik süreci demokratik açılım süreci devletin projesidir diye defalarca söyledim. Görüşme talebimiz siyasi hamle değildir, samimi bir gayretin içindeyiz, iyi niyetli olarak tartışmayı görüşmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.

-ERDOĞAN’DAN DOLBAHÇE VURGUSU-

Erdoğan şöyle dedi: "Mektubun içeriğini değerlendirecek değilim, Bir araya geldiğimizde değerlendiririz. Gönderdiğim mektupla ilgili de medya üzerinden konuşmak istemem dedim. Temenni ederdim ki gönderdikleri mektupla birlikte medya üzerinden mesaj göndermeseydi, Dolmabahçe gibi olmaması için oradaki bazı ifadelerin kullanılması olayı, bana göre bu çok yanlış bir şey. Büyükanıt ile yaptığımız görüşme olağan bir görüşmedir, başka görüşmeleri bu mevkide olanlar yapmıştır tarih boyunca. bu ise farklı bir şeydir. Ben şu anda birşey konuşmuyorum, kendileriyle görüşmemizi yaptıktan sonra kendileri de bazı şeyleri açıklayacaklar, ben de gerekli açıklamaları yapacağım. Olumlu yanıt verdiği için kendisine teşekkür ediyorum."