Aslı Perker

Aslı Perker

asli.perker@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Halkın statüsü gitgide düşüyor. Önce çapulcuydu. Çalan, çırpan, yağmalayan manasında. Ki sonra o Türk Dil Kurumu’nun internet üzerindeki web sitesinde düzene karşı davranışlarda bulunan olarak değiştirildi.
Sonra çapulcu çok bulundu, Gezi Parkı eylemcileri “bunlar” olarak anılmaya başlandı. Bunlar, şunlar, onlar dilimizdeki şahıs zamirleri. Sayın Erdoğan tarafından ismi anılmaya değmeyecek şahıslar gibi bir anlamda kullanıldı.
Geçen gün “bunlar” birden bire kemirgen oldu. Hangi türü bilmiyoruz. Kemirgen dediğin pek çok. Geniş bir yelpaze. Ama zannederim gemi dibindeki kemirgenler dendiği için bahsi geçen sıçanlardı. Aynı halk alışverişe ambargo koyduğu ve ekonomiyi zora soktuğu için kemirgen ilan edildi. Gerçi sayın Başbakanımız zannediyorum faiz lobisine karşı kredi kartı kullanmayın dediğinde ben de hayretler içinde kalmıştım. Hayırdır, Türkiye ekonomisini bitirmeye and mı içtiler diye düşünmüştüm. Zira bizim ülkemizde cepte hazır para ne gezer? Kredi kartları olmasa aslına bakacak olursanız o bahsi geçen gemi çoktan batmıştı. Batıp batmaması gerektiği başka bir konu, onu ekonomiciler tartışsın. Belki de dünyanın sil baştan yapmaya ihtiyacı vardır, ama dediğim gibi ben o işlerden pek anlamam. Ama al cümleleri, kılı kırk yar, anlamdan anlam çıkart derseniz, işte onu iyi beceririm.

Dilin kemiği yok
Şimdi tahmin ediyorum, kemirgenlikten sonra daha fena bir isim bulunacak. Hissediyorum, parazit kelimesinin zikredilmesi an meselesi. Bizim verdiğimiz hizmetlerden faydalanan parazitler denebilir örneğin; şaşırmam. Belki denmiştir, ben duymamışımdır, affedin.
Politically Incorrect’in Türkçesi ne? Tam olarak bilmiyorum, birkaç kavram üretilmiş ama hiçbiri çok içime sinmedi. Doğal bir çeviri yapacak olursak dilin kemiği olmaması hali diyebiliriz diye düşünüyorum. Bizim milletin dilinin kemiği pek yoktur zaten. Yıllarca siyahlara Arap demiş milletiz. Doğu Asyalılara çekik gözlü der geçeriz. Bakarsınız, şıkır şıkır giyimli, tahsilli, dünya üstündeki çoğu eğitim olanağından faydalanmış bir arkadaşınız cinsel tercihler üzerinden küfreder, şaşırıp kalırsınız. Ben de bunun yanlış olduğunu Amerika’da geçirdiğim yıllarda burnumu sürte sürte öğrendim. Öyle her ağzıma geleni söyleyemeyeceğimi, sadece karşılığında kötü bakışlara maruz kalacağımdan değil, başkasını kırdığını anladığım için öğrendim.

Kemirgen, parazit
Konu politika olunca iş biraz değişiyor. Parti liderlerinin birbirlerine düpedüz hakaret etmeleri alışıldık bir durum. Ne de olsa ortamı kızıştırmak için adrenalin gerekli. Öfke de bunun en güzel tetikçisi. Ancak bir ülke liderinin halkına karşı kullandığı dilin bu kadar hoyrat olmasını normal karşılayamıyorum. Liderler kendilerine oy vermeyenlerle değil, o oyların gittiği partinin liderleriyle hesabını görür. Ancak anladığım kadarıyla sayın Erdoğan da şaşkınlıktan bu kadar sert çıkıyor, daha önce halkına böylesine saldırması gerekmemiş olduğundan. Bazı yayınlara, köşe yazarlarına öfkesini dile getiriyordu, ama içinde kendine oy verme potansiyelinin olduğu, hatta belki de vermiş bulunan kalabalığa bu kadar sinirlendiği herhalde görülmemişti.
Halbuki bizim devlet büyüklerinin aklından çıkmış gibi görünen çok güzel bir atasözümüz vardır. Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkartır. Gerçi yılan demişken, aslında biraz önce önemli bir kademeyi atladığımı fark ettim. Sürüngenlik. Belki de sırada o vardır. Misal, öyle çapulcular gibi parklarda çimenler üzerinde yatmayı seven sürüngen bir halk denebilir.