Barış Yengiloğlu

Bank Asya 1.Lig’in ilk yarısı bitti. Üç İzmir takımı; Altay, Buca ve Karşıyaka. devreyi ilk altıda tamamladı. Başarı mı derseniz... Göreceli... Yönetimlere ve bir kısım taraftara göre, yalnız kaldıkları bu zor şartlar içinde başarı... Bir kısım taraftara göreyse değil... Çünkü tek başarı şampiyonluk.
Ben ise geçmiş olsun diyorum...
Gelinen yol tartışılır ama gidişata bakınca yol pek başarıya gidecek gibi görünmüyor. Çünkü, Altay’da yönetimin borçlanacak yeri kalmadı. Kasada, sezon sonunu getirecek para yok. Eski futbolcular başta, alacaklılar kuyruk oldu. Karşıyaka’da da durum aynı. Alacaklı kuyruğunun sonu Konak’a uzandı. Bucaspor, şimdiden altı futbolcusuyla yollarını ayırdı. Biraz daha küçülürse cebime girecek!
İkinci Lig’in İzmirlisi Göztepe’de ise alacaklı yok, para çok, yalnız kullanmayı bilen yok. Birileri(!) Başkan İnan Altınbaş’a, forma giyemeyen, kiralık oyunculara tonla para ödettirdi. Şimdi ağızları açık, altyapı oyuncuları ve cepte üç kuruşla Play-Off’a giden Akhisar’ın ardından bakıyorlar. Bu kafayla gidilirse daha çok ‘İsyan marşı’ söylenir...
Üçüncü Lige gelince... İzmirspor, ‘düşme’ korkusunu yaşarken, Altınordu’da kulüp mülklerinin, yönetim tarafından

Merak edenlere baştan söyleyeyim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’nu tanımam, hiç teşviki mesaim olmadı. Yalnızca vergisini veren kökten İzmirli bir vatandaş, biraz da gazeteciyim. Unutmadan bir de seçimler de oyumu kendisine vermiştim. Ancak beni çok şaşırttı. Neden mi?
Geçen hafta;
Mektup yazmayı pek sevmem ama, gerektiğinde bazı özel kişilere, özel konularda yazmak istediklerimi bu köşeden ‘... Mektup’ başlığı ile anlatmaya çalışıyorum. Bugün de köşemi, seçimlerden sonra kendisini spor alanlarında göremediğim İzmirBüyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na ayırdım. Diyerek başladım köşeme. Ardından da...
Sayın Başkan...
İzmir’in köklü, profesyonel kulüplerinin bazıları başarıya, bazıları ise yok olup gitmeye doğru yol aldığı şu günlerde, sizin nerelerde olduğunuzu merak ediyorum. Hemen belirteyim; belediye kasasından kulüplerimize maddi destek isteyeceğimi sanmayın. Yanılırsınız. Ancak sizin seçim sonrası profesyonel kulüpleri bu kadar da yalnız bırakmanız, köklü camiaların geleceklerine ilişkin bir tek proje üretememeniz, beni çok şaşırtıyor.
Sayın Başkan, profesyonel kulüplere bakışınızda hal böyleyken, amatör branşlarda da durum pek farklı

Mektup yazmayı pek sevmem ama, gerektiğinde bazı özel kişilere, özel konularda yazmak istediklerimi bu köşeden ‘... Mektup’ başlığı ile anlatmaya çalışıyorum.
Bugün de köşemi, seçimlerden sonra kendisini spor alanlarında göremediğim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na ayırdım.
Sayın Başkan...
İzmir’in köklü, profesyonel kulüplerinin bazıları bu sezon başarıya, bazıları ise yok olup gitmeye doğru yol aldığı bu günlerde, sizin nerelerde olduğunuzu merak ediyorum.
Hemen belirteyim; belediye kasasından kulüplerimize maddi destek isteyeceğimi sanmayın. Yanılırsınız.
Çünkü İzmirlinin parasının bir yolu bulunup da bu zor günlerinde kulüplere verilmesi görüşünü savunanlardan değilim. Olmadım da.
Kulüplerin yönetimleri sezon başında bütçelerini oluşturup, yola çıkarken hesaplarını yapsalardı, diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz hafta İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde tanıtım toplantısındaydım. Herkesin bildiği gibi İzmir Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı ile Türk Ekonomi Bankası’nın ortaklaşa düzenlediği TEB Bonus İzmirim Card Projesi’nin tanıtımıydı. Basın toplantısında, tanıtımı bu işin öncüsü İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir yaptı.
Sistem Türkiye Futbol Federasyonu’nun uyguladığı prim sisteminin aynısı. Kulüpler bulunduğu lig ve başarıya göre kazanç elde ediyor. Bir de takım taraftarlarının aldığı TEB Bonus İzmirim kartlarından, yaptığı alış-verişten, kart sahibini etkilemeden kesilen banka komisyonu, kendi takımının kasasına nakit olarak, anında yatıyor.
Gözüme çarpan eksikler ve beklentilerim oldu, onları da TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdürü Cemal Kişmir’e aktardım ve bir de söz aldım. Kartların üzerinde taraftarı olunan kulübün logosu yer almıyordu, eksikliği giderecek. TEB gibi güçlü bir bankadan, altı kulübümüz için altyapılarında harcamaları şartı ile sponsorluk istedim, yeni sezonda yapacaklarını söyledi.
Peşlerindeyim....
Herkesin yok saydığı, benim bu yok sayılmadan müthiş rahatsızlık

Göztepe A.Ş., Gaziantepli işadamı İnan Altınbaş’ın sahibi olduğu şirketler topluğunun üyesi oldu...
Bucaspor’da, kendini ‘futbol delisi’ olarak tanımlayan, Buca Genç’in kurucusu, futbol dahisi Seyit Mehmet Özkan çıktı ortaya...
İzmirspor’u kayyum yönetiyor. Camia içinden yeni isimler harekete geçti, kulübün idaresini almak peşinde...
Gelenekçi Altay’da gelenekler yıkıldı. Artık camia içinden, cebindeki paraya ve zamana kıyan çıkmayınca, yıllarca Karşıyaka Spor Kulübü Derneği üyesi olan Niyazi Konuşmaz, Altay’a başkan oldu...
İZVAK, İzmir futbolunun gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuştu. Yönetim istifa ederek, İzmir spor alanlarından çekildiklerini açıkladı.
Gerekçe(!); Göztepe’nin eski, İZVAK’ın şimdiki başkanı Levent Ürkmez’e, sarı kırmızılı taraftarların, Göztepe-Alanya maçında -kime yapılırsa yapılsın tasvip etmediğim, içime sindiremediğim şekilde- küfür etmesi...
Karşıyaka Onursal Başkanı, yeşil kırmızılıların babası Selçuk Yaşar, taraftarlar tarafından eleştirilerin hedefi olan kulüp yönetimine ‘günahıyla, sevabıyla’ sahip çıktı, rest çekti: “Ben de istifa eder, çekilirim...”

Bugüne kadar hiç bir haberi ya da yazımı birilerinin isteği üzerine yazmadım. Teşekkürü de nadir ederim. Eleştirenler oluyor, hep mi yanlışları yazacaksın, hiç mi olumlu ve teşekkür edecek konu yok diye...
Geçen yazımda organ bağışı kampanyasına destek olanlara ‘Teşekkürü borç bilirim’ diyerek yazdım ve teşekkür ettim. Okuyup arayanlardan izlenimim hayrete düştükleri oldu. Benim inandığım değerler, zaten her insanda var olandır. Her birey yalnız kendi için değil yaşadığı toplum için de en doğru olanı yapmak zorundadır. Doğru ve iyi olanı yapmak, övülmesi gereken değil, olması gereken meziyetlerdir. Kişi ya da kurumları bunun için övmem, nadir olarak teşekkür ederim. Bu da benzer ve ender durumlardan biri...‘Benim için bunu yazar mısın’ isteği Çağatay Çağlar’dan geldi. Şu anda yoğun bakımda ve takılan yapay kalple yaşama tutunmaya çalışan gazeteci ağabeyimden. Geç kalmak istemiyor Çağatay, yapılan destek ve yardımlara teşekkür etmek için dost bildiği bana rica etti, emir kabul ettim yazıyorum...

Şimdi söz Çağatay’da...
“Başta beni hiç yalnız bırakmayan sevgili eşim Hülya Çağlar’a, yavrularım Berke ve Lara’ya, ağabeyim Olcay Çağlar’a, patronum ve ağabeyim Ömer Dinçer, Aylin

BAŞLANGIÇ: Bu vakıf senedinin altında adları ve adresleri yazılı gerçek ve tüzel kişiler tarafından Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bir vakıf kurulmuştur.
VAKFIN ADI: “İzmir Gücü Spor Vakfı”dır. (Kısa adı: İZVAK)
Burası tamam...
Yönetim Kurulu: Başkan Levent Ürkmez, Başkan Yardımcıları Erdoğan Tözge ve Deniz Barçın, üyeler; Ömer Dinçer, Selahattin Sakıpağa, Hüseyin Terzioğlu, Şeref Üstündağ, Ahmet Taşpınar, Fatih Dalan, Namık Marmara, Emin Özmen, Turhan Gürsel Urhan ve Tolga Duğles...
Burada sıkıntı var!
Yönetim kurulu, daha iyisini yapabilecek olan İzmirliler için koltuklarını bırakmaya hazır...
VAKFIN AMACI: Öncelikle profesyonel liglerde mücadele eden, Büyükşehir sınırları içerisinde faaliyette bulunan ve işbu vakfın kurucu üyesi olan spor kulüplerine maddi kaynak yaratmak, profesyonel ve amatör tüm spor dallarında spor, eğitim ve sağlık yatırımlarını gerçekleştirmek, eğitim, sağlık, kültür ve spor hizmetlerini yürütmektir.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener ve TFF üyeleri,
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocağlu ve belediye çalışanları,
Gençlik Spor İl Müdürü (GSİM) Sabri Sadıklar ve GSİM çalışanları,
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları,
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel ve İGC üyeleri,
Türkiye Spor Yazarları Derneği İzmir Şubesi Başkanı Mehmet Ali Okumuş ve dernek üyeleri,
Hürriyet, Doğan Haber Ajansı, Yeni Asır, Haber Türk, Milliyet, Posta, Fanatik, Yenigün, Star, Bugün gazeteleri başta olmak üzere tüm bölge gazeteleriyle Ege TV ve Yeni Asır TV çalışanları,