Destek bekliyoruz...

28 Ekim 2009

Göztepe-Tepecikspor maçı, bugüne kadar izlediğim karşılaşmaların en anlamlısı... Anlamı, maçta değil, öncesinde yaşananlarda...
Her şey iki yıl önce bir sabah, kalp kaslarının gevşediği ve bunun genetik bir rahatsızlık olduğunu öğrenen gazeteci ağabeyim Çağatay Çağlar‘ın yaşam hikayesiyle başlıyor. Haberi aldığında 38 yaşındaydı. Eşi Hülya Çağlar ile güzel yavruları Berke ve Lara‘yla birlikte umut dolu yaşamını sürüyordu Çağatay Çağlar. Buradaki sihirli kelime ‘umut’ kayboldu sanmayın Çağlar Ailesi için. Yalnızca, umutların ilk sırasına, yeni bir organ, yeni bir kalp yerleşti.
Zorlu başlangıç günlerinde biz gazeteci dostları, Çağatay için kalp beklerken, o birkaç ay sonra hastaneden çıktı ve sabahın köründe kapıma dayanıp ‘Kalk gidiyoruz’ dedi. Yüzde 18’le çarpan, aslında çarpmayan, titreyen kalbiyle anlatmaya başladı: ‘Seninle birlikte spor programı yapacağız.’ İşlerini hafifletmesi gereken Çağatay, tersine yükünü ağırlaştırmaya çalışıyordu. “İntihar etmek istiyorsan git köprüden atla. Bu işi yalnız yap. Kendine suç ortağı arama, ben yatıcam” dedim. Sonuç: Pazar akşamları Ege TV’de Stüdyo 90’la spor programına başladık tabii...
Ve gördüm ki yaşama daha umut dolu ve bizden

Yazının Devamı

Biraz ayıp olmuyor mu?

21 Ekim 2009

Çanakkale Dardanelspor-Karşıyaka randevusunda oyundan alınan Dardanelli İlyas Çakmak, tribünlere küfür edip, edep yerini göstermiş. Yönetimin sessiz kalmasına isyan eden 17 Gençlik Taraftar Derneği, gereken ceza verilsin diye bastırıyor. Dardanelsporlu taraftarlar, İlyas’ın hareketini gören gözlemcinin, olayı raporuna yazması yüzünden bu futbolcunun PFDK’dan iki maç ceza aldığını, Fair-Play ruhunu yaralayan bu davranışa, yönetimin sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu açıkladı.
Çıkan haberlere ve iddiaya göre, Dardaneldespor futbolcusu İlyas, bir halt etmiş, yönetim sessiz kalarak destekler duruma düşmüş.
Denizlispor’un teknik direktörü Nurullah Sağlam, görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bursaspor yenilgisinin ardından Başkan Ali İpek’in, soyunma odasına gelerek, oyuncularına ve kendisine bir takım onur zedeleyeci tavırlar sergilediğini belirten tecrübeli çalıştırıcı, kulüpten ayrıldı.
Denizlispor’da Başkan Ali İpek, soyunma odasında gamatayı basmış. Kimse n’oluyor dememiş.
Göztepe’de Başkan İnan Altınbaş, söyleşisinde (Bknz; 14 Ekim Haber Türk Egeli), futbolcuları transfer ederken “Altınbaş Holding’e eleman alır gibi aldım. Hepsiyle tek tek görüştüm. Bugüne kadar 10

Yazının Devamı

Kelebekleri rahat bırakın...

14 Ekim 2009

Ege’de kıyım yaşanıyor... Teknik adam kıyımı... Denizlispor’da Erhan Altın... Bucaspor’da Kemal Kılıç... İzmirspor’da Altan Çetindağ... Muğlaspor’da Kemal Dirikan... Göztepe’de Akif Başaran... Nazilli’de Yüksel Can... Egeli teknik adamlar, 2009-2010 sezonunun ilk çeyreğini bile göremedi. Bu arada Altay’da Fuat Yaman, Karşıyaka’da Reha Kapsal, Dardanelspor A.Ş’de Mustafa Meteertem ve Akhisar’da Atilla Özcan, direniyor...
Kelebeklerin yaşam süreleri, türüne göre değişiklik gösteriyor. Kelebekler için, avcılar gibi etkenler yüzünden maksimum yaşam süresinden daha kısa olan ‘beklenen yaşam süresi’ 2-14 gün arasında değişiyor. Maksimum yaşam süresi ise 11 ay. Hiçbir yetişkin kelebek bir yıldan fazla yaşayamıyor. Tabi bu rakamlar, canlının tırtıl ve pupa evrelerinde geçirdiği süreleri kapsamıyor.
Teknik adamlarımızın yaşam süreleri de kelebeklerinkiyle aynı. Elbette bu yaşam süresinden ne anladığımız da önemli. Yaşamayı; doğmak, büyümek, yaşlanmak ve ölmek şeklinde tarif edersek, kelebekler aylarca yaşarlar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak, ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hali, ömrünün son aşamasıdır. Bu

Yazının Devamı

Yapmayan zenci...

7 Ekim 2009

Yazılarımın altına not olarak düştüğüm ‘İzmir’e Mahmut Özgener ve Aziz Kocaoğlu stadlarıyla, Ahmet Priştina Spor Tesislerini istiyorum’ dileğimi geçen hafta yazımın sonuna koymadım. Ardından merak telefonları geldi. Alsancak Stadı’nın zemininde çim kalmamış, ayrık otları, ot olmaktan geçmiş ağaç olmuşlar. Arılar stada yuva yapmış. Futbol seyircisine izleme zevki vermeyen Atatürk Stadı tek başına İzmir’in yükünü kaldıramaz haldeyken kimse merak etmesin, isteğimden vazgeçmiş değilim. Sadece biraz nabzı ölçeyim,geçen haftaki gelişmeleri bekleyeyim dedim.
Son durum şu...
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener İzmir’de katıldığı bir toplantıda “Stat konusunu geri plana atmayın. İzmir Kalkınma Ajansı’nın, kentin ilerlemesi için belirlenen 28 başlık içinde futbola yer vermemesi,bir eksiklik. Başlıkların arasına, Avrupa standartında bir stadın yapılması konusunun da eklenmesini beklerdim. 2016 Avrupa Şampiyonası adaylığımız çerçevesinde sunacağımız stat projelerini hazırlayacak olan Arena firmasının yetkilileri, 4 Ekim’de İzmir’e gelecek. Bu konuda sayın Vali Cahit Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da sözü ve desteği var. İzmir bu işte geri kalmamalı”

Yazının Devamı

Şişirdiniz beni

30 Eylül 2009

Bilgisayarın başına oturdum, bugün için neyi yazayım derken, zihnimde yanan amperi düşük ampul, bir konuya bağlı kalma diye yandı. Sezon başından beri biriken o kadar çok soru var ki, biran evvel yazıp kurtulmak istiyorum.
Son günlerde üç İzmir takımı, Altay, Karşıyaka ve Göztepe’nin içine giren ‘Şişir’ virüsüyle başlayayım. Şişir virüsü, geriden topu havalandır, rakip ceza sahasına düşür, forvete denk gelir oda gole çevirebilirse, çevirsin diye tanımlanabilir. Bu virüs yeni. Domuz gribi virüsü gibi, Güney Amerika’dan falanda ithal değil, tamamen yerli. Hızla yayılıp önce teknik adamları, ardından yönetimleri ve takımları yok edebilir aman dikkat! Altay demişken. Hani şu Altay yönetiminin Alsancak Stadı içindeki Gençlik Spor İl Müdürlüğü binasının zemin katında hizmete açtığı lisanslı ürünlerinin satıldığı mağazadan bahsediyorum. Onlar ‘Mağaza’ diyor ama aslında ‘Baraka’ deseler daha doğru olur. Büyük Altay Kulübü’nün ismine yakışmayan, 15 metrekare yerde, yamuk, yumuk, tozlu raflarda tuttuğu siyah beyaz formaları, 2 metrekarelik camın ardından taraftarlarına satması biraz ayıp olmuyor mu? Alsancak Stadı’nın ismi geçmişken ne olacak bu sahanın zemini? Altay Kulübü’nün

Yazının Devamı

Başarısızlık da ekip işi

23 Eylül 2009

İzmir, haber yönüyle biz gazeteciler için adeta uçsuz, bucaksız bir derya... İnkar etmeyeyim, ben bu nimetten en fazla faydalananlardan biriyim. Haberlerden, yorumlayacağım o kadar çok malzeme çıkıyor ki, köşe yazmak, adımı bir yere yazmak kadar kolay oluyor. Bakalım bu haftaya neler olmuş...
Altay, Mersin’e mağlup oldu ve teknik direktör Fuat Yaman istifaya davet edildi. Altay, sıralamadaki yer itibariyle kötü durumda değil. Ancak taraftarlar, oyundan memnun değil. Şimdi tartışma, ‘Zaman lazım’ diyenlerle ile ‘Kan değişikliği şart’ diyenler arasında geçiyor. Türkiye’de futbolun literatürüne ve geleneklerine bakıldığında, iki söylem de aslında aynı kapıya çıkıyor. “Teknik direktöre yol göründü, vadesi konusunda uzlaşılamıyoruz...”
Başkan Niyazi Konuşmaz‘ın, “Hocamızın arkasındayız” açıklaması da ‘iki haftası kaldı’ demektir. Rahat olun, hocanın vadesi netleşti... Burada kim ne derse desin, belirleyici her zaman taraftar olmuştur. Eğer yönetim davetin karşısında durmaya çalışırsa, aynı davetiyenin kendilerine de ulaşacağını bilir... Sıra dışı olan gelişme ise Başkan Niyazi Konuşmaz’ın, “Taraftar içinde çakallar var” söylemi. Buradaki başkan mesajı, ‘elinizi çabuk tutun, ben de

Yazının Devamı

Başçavuşun eşeği...

16 Eylül 2009

Herkes benden Altay-Karşıyaka derbisinin yorumunu veya Manisa’nın Sivas’a karşı aldığı müthiş galibiyeti, olmadı, 2. Lig’de Akhisar’ın önlenemeyen yükselişini ya da Ege takımlarının haftalık değerlendirmesini yazmamı bekliyor. Yağma yok... Yazılacak daha önemli şeyler varken, bitmiş maçların yorumları bende ikinci sırada kalır. Kusura bakmayın...
Daha geçen hafta İzmir Valisi Cahit Kıraç, şöyle uyarmıştı: “Spor alanlarında İzmirlilerin adına leke getirecek hadise istemiyorum. Çirkin olayların içinde bulunanlar, İzmir içinde ya da dışında fark etmez, hareketlerine dikkat etsin...” Ben de geçen hafta, “2. Lig ilk hafta... Fethiyespor-Göztepe maçı: Fethiye savaş alanına döndü. Türkiye Kupası 1. Tur müsabakası... Bucaspor-Göztepe maçı: Buca taraftar otobüslerinde bol miktarda kesici ve delici alet bulundu. Bütün statlardan, besteli, sempatik değil, ağır küfürler haykırılıyor... Altay-Karabük maçında, Altay’ın Türkçe bilmeyen Brezilyalı yıldızı Tiago, hakeme küfrederek kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Ne oluyoruz, toparlanın” diye yazmıştım...
Kendimi başçavuşun eşeği gibi hissediyorum... Kimsenin beni taktığı yok valla... Buyrun bu hafta neler olmuş bakalım... Ne demek istediğimi

Yazının Devamı

Korkunç gerçekler!

9 Eylül 2009

Bank Asya 1. Ligi’nin üçüncü, 2. ve 3. Lig’lerin ikinci haftaları oynandı. Türkiye Futbol Federasyonu, ağustos başında ligleri başlatarak, biz sporseverlerle takımları erken buluşturdu.
2. Lig ilk hafta...
Fethiyespor-Göztepe maçı: Fethiye savaş alanına döndü.
Türkiye Kupası 1. Tur müsabakası...
Bucaspor-Göztepe maçı: Buca taraftar otobüslerinde bol miktarda kesici ve delici alet bulundu.
Bank Asya 1. Ligi...
Giresun-Karşıyaka maçı: 90+3’te Karşıyaka lehine verilen penaltıyı beğenmeyen Giresunlular sahaya hücum ederek hakemlere saldırdı.

Yazının Devamı