Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bağırsaklar ve bağışıklık sistemimiz arasında sıkı bir ilişki vardır. Biri güçsüz düştüğünde diğeri de zayıflar. Bağışıklık sisteminin çalışkan yardımcıları diyebileceğimiz ‘mikroorganizmalar’ bizi hastalıklardan korur...

Sağlıklı yaşam bilinci geliştikçe her geçen gün yeni bir kelime veya tabir günlük hayatımızda yerini alıyor. ‘Probiyotik’ de bunlardan biri. Probiyotikler içinde bulunduğu sindirim sistemine yararlı etkiler yapan mikro- organizmalardır. Yani bunlar vücudumuzda bulunup bizim için çalışan küçük dostlardır.
Bağırsaklar ve bağışıklık sistemimiz arasında sıkı bir ilişki vardır. Bağırsaklar güçsüz düştüğünde bağışıklık sistemimiz de zayıflar. Bunun tersi de doğrudur; bağışıklık sistemi zayıflamışsa mide ve bağırsaklarda da düzensizlikler meydana gelir. Bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmaların tümüne ‘bağırsak florası’ adı verilir. Bunlar bağışıklık sisteminin çalışkan yardımcılarıdır ve bizi hastalıklardan koruyan birçok görevleri vardır:
* Belirli besin maddelerinin düzgün şekilde sindirilmesini ve değerlendirilmesini sağlamak.
* K vitamini gibi vitaminlerin emilimine yardımcı olmak.
* Bağırsakların saldırgan zararlı maddelerden korunması.
* Hastalık etkeni virüslerin, bakterilerin ve mantarların bağırsaklarda yerleşmesinin önlenmesi.
* Bağırsaklardaki bağışıklık hücrelerinin zararlı mikroorganizmalarla savaşması için desteklenmesi.
* Bağırsakların içini döşeyen mukoza tabakasının sağlıklı kalmasına yardımcı olunması.

Haberin Devamı

Probiyotik Bakteriler

Denge bozulursa sistem yalpalar
Bütün bu görevlerin yerine getirilebilmesi için bağırsaklardaki çeşitli mikroorganizmaların belirli bir denge için birlikte var olmaları gerekir. Bağırsaklar küçük ve kısa süreli stresleri dengeleyebilir. Ancak şiddetli ve uzun süreli saldırılar bağırsakların çalışmasını bozabilir.
Yanlış beslenme, sağlıksız yaşam tarzı, bağırsakları işgal eden zararlı mikroorganizmalar ve belirli antibiyotiklerin alınması veya kortizon gibi ilaçların kullanımı bağırsakların işini zorlaştıran faktörlerdir. Bağırsaklardaki dost bakteriler bu gibi etkilerin sonucunda azalır ve onların yerine zararlı bakteriler çoğalabilir. Ürettikleri zehirli metabolizma ürünleri bağırsakların işlevini aksatır ve tahriş sürecini başlatır. Şişkinlik, gaz, kramplar, kolit tarzında ağrı, sümüksü ve kötü kokulu dışkılama bağırsakların stres altında olduğunun işaretleridir. Bağırsakların dengesi bozulduğunda bağışıklık sistemimiz de ‘yalpalamaya’ başlar. Bağırsaklardaki bağışıklık hücreleri iyi çalışamadığında alerji, romatizmal hastalıklar ve cilt hastalıkları gibi bağırsaklardan uzak gibi görünen ama aslında bağırsak bozukluğuyla ilişkili olan durumlar ortaya çıkabilir.
İşte bu noktada, yukarıda söz ettiğimiz dost bakteriler büyük öneme sahiptir. Probiyotikler, yukarıda anlatılan bağırsak florasının doğal dengesinin korunmasına yardımcı olan bakterilerdir. Probiyotik bakterilerin en büyük grubu laktik asit bakterileridir. Bunlar arasında en iyi bilineni yoğurtta bulunan ‘Lactobacillus acidophilus’ bakterileridir. Örneğin antibiyotikler, hastalığa neden olan bakterileri öldürürken bağırsaklardaki ‘iyi’ (yararlı) bakterileri de öldürmekte, başıboş kalan zararlı bakterilerin çoğalması da problemlere neden olmaktadır. Probiyotik desteklerle kaybolan yararlı bakteriler yerine konulabilir ve antibiyotik veya çeşitli başka sebeplerden gelişen yararlı floranın azalmasına bağlı problemler önlenebilir.
Probiyotikler sindirim kanalındaki enfeksiyonların önlenmesinde ve iltihabi bağırsak hastalığında olduğu gibi inflamasyonun kontrol altına alınmasında yardımcı olabilir. Bakterilerin çoğalmalarına engel olarak, bu bakterilerin ürettikleri toksinlerin atılmasını sağlayarak, karsinojenleri bağlayıp uzaklaştırarak çeşitli hastalıklardan koruyucudur.

Haberin Devamı

Probiyotikler güvenli mi?
Probiyotik bakteriler normal sindirim sisteminin bir parçası olduklarından güvenli kabul edilir. Ama probiyotikleri kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve her diyet desteği gibi bunların da kişiye özel farklı etkilerinin olabileceğini unutmayın. Kefir, yoğurt gibi mayalı gıdalarda zaten doğal olarak probiyotikler vardır. Probiyotiklerin ilave edildiği yoğurt, ayran, peynir, bebek mamaları, meyve suları gibi çeşitli besinlerde bugün her yerde kolaylıkla bulunabilir. Kapsül veya toz gibi, daha yoğun probiyotik ihtiva eden çeşitli formları da vardır.