Bu hafta sonu Kastamonu’da bölgenin gastronomik zenginliğine dikkat çekmek üzere düzenlenen Kastrofest ile bölgenin temiz coğrafyasının lezzetli nimetleri görücüye çıktı.
Bundan dokuz yıl önceydi. Gurme seyahat çekimi yapmak üzere gittiğimiz Kastamonu’da kadınların hazırladığı sofrada köfte, börek, patates kızartmasını görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Öyle ya çekimin asıl maksadı bölgenin yöresel yemek ve malzemeleri üzerine yoğunlaşmaktı. Oysa onlar bizi misafir olarak görüp her günkü ‘sıradan’ yemeklerinden ikram etmeye çekinmişlerdi. Neyse, karşılıklı anlaşmamız sonunda sadece birkaç saat içinde öylesine bir sofraya oturduk ki; yabani mantarlar, türlü otlar, bakliyatlar birbirleriyle lezzet cümbüşü yaratacak şekilde birbirleriyle hemhal edilmişti.
Türkiye, dünya Antep fıstığı bahçelerinin yüzde 35’ine sahip. İran’dan sonra ikinciyiz. Buna rağmen üretim payımız sadece yüzde 12. Yani verimimiz düşük. Bunun en büyük sebebi ise tarımın ezbere yapılması ve bilimsel bilgi eksikliği. Oysa ki fıstık, katma değeri yüksek bir ürün. Türkiye’nin ve dünyanın ilk Antep fıstıklı çikolatası olan ve 1933’te Türkiye’de üretilen Damak, şu anda 15 ülkeye ihraç ediliyor. Yılda 50 milyon adet Damak satılıyor. İçindeki fıstıklar da Antep’ten temin ediliyor. Nestle Türkiye ekibi, bu ürünü dünya markası yapmak istediği için, tarımdaki bu eksikleri gidermek amacıyla 2011’de TEMA Vakfı ile “Fıstığımız Bol Olsun” projesini başlatıyor. 210 bin kişinin geçim kaynağı olan Antep fıstığında verimi artırmak, kaliteyi yükseltmek, yerel üreticilerin gelirini artırmak için yapılan işbirliğinde kısa sürede yüz güldürücü sonuçların alınması sevindirici. Emeği geçen herkesin eline sağlık…
Özay Şendir
Özgür Özel, yandaş mı oldu?
26 Nisan 2024
Güneri Cıvaoğlu
Katar arabuluculuktan çekilirse…
26 Nisan 2024
Cem Kılıç
İklim değişikliği işte ‘büyük risk’
26 Nisan 2024
Didem Özel Tümer
Türkiye, NATO Genel Sekreter adaylarına ne söylüyor?
26 Nisan 2024
Abbas Güçlü
Atama, obezite ve boşvermişlik
26 Nisan 2024