Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bunu daha açık ifade etti. Türkiye'nin, BM gücüne asker verebileceğini CNN'deki bir söyleşide ilan etti.Başbakan, bir süre önce de Kuzey Irak'ta NATO'nun görev yapması gerektiğini söylemişti.Erdoğan'ın, Lübnan'a BM, Kuzey Irak'a NATO gücü gönderilmesi yönündeki görüşlerini muhalefet nasıl karşılıyor?CHP, Erdoğan'ın iki beyanını da "ihtiyatsız ve acele" olarak değerlendiriyor. Ankara'nın, Birleşmiş Milletler (BM) kararına dayalı olarak, muharip olmayan bir konumda Lübnan'a gönderilecek barış gücüne asker vermeye sıcak baktığını yansıtmıştık. Deneyimli bir diplomat olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, dış politikada kılı kırk yarmadan Başbakan düzeyinde açıklama yapılmasının yanlış bir yöntem olduğunu vurgulayarak şu eleştiriyi yapıyor:"1 Mart Tezkeresi, hükümet için dersler çıkarılması gereken bir örnekti. Yurtdışına asker gönderilmesi TBMM'nin yetkisinde bir konudur. Sayın Başbakan, bunu unutmadan beyanda bulunmalıdır. Ayrıca, Türkiye'nin peşinen asker verebileceğini açıklaması yanlıştır. Şimdiden Türk askerini ateş çemberinin içine atmak için taahhütte bulunmanın bir anlamı yoktur. Bu tür görevler çok iyi hesap yapılarak üstlenilir. Türkiye'nin önünü arkasını düşünmeden, TBMM'de çok detaylı ele almadan Başbakan düzeyinde söz vermesi hatadır. İyi düşünülmemiş böyle bir adım İran başta olmak üzere bölgede birçok ülke ve toplumla Türkiye'yi karşı karşıya getirebilir. Türkiye'nin terörle mücadelesine, güvenlik sorunlarına hiç ilgi göstermeyenler istiyor diye hemen öne çıkıp asker göndeririz demek, Türkiye'yi sıkıntıya sokar."Öymen, ABD ve İsrail'in terör örgütü olarak mücadele ettikleri Hizbullah'a karşı Türk askerini BM gücü içinde görev almaya çağırması halinde bunun PKK ile mücadele açısından büyük bir çelişki oluşturacağına da dikkat çekiyor. Lübnan'a asker CHP, Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Irak'ta NATO'nun görev almasını isteyen açıklamasına da sert tepki gösteriyor. Öymen, Başbakan'ın bu beyanının talihsizlikten öte bir "gaf" olduğunu düşünüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:"PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta askeri mücadele yapılmasını destekleyen bir NATO üyesi ülke duydunuz mu? Ben duymadım. NATO'nun en büyük askeri gücüne sahip olan ABD zaten Irak'ta. 130 bin askeri var. ABD'nin, Türkiye'nin beklentilerine uygun bir tutumu var mı? Yok. PKK için İtalya mı, başka bir NATO ülkesi mi askeri mücadele verecek? Bu hiç gerçekçi değil. Ayrıca, PKK'ya karşı NATO'yu çağırmak hem hukuki hem siyasi açıdan sakat bir yaklaşımdır. Keza hükümetin, PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta bir şey yapmayacağını, yapamayacağını ifade eder. Bir yandan gerekirse yaparız deyip bir yandan NATO'yu çağırmak izah edilebilir bir tutum değildir. NATO'nun 5. maddesi hangi koşullarda yardım isteneceğini belirtmiştir. Sanki karşıda bir devlet varmış gibi PKK'ya karşı NATO'yu çağırmak, Türkiye'nin meşru müdafaa, terörle mücadele dahil haklarından vazgeçmesi anlamına gelir."CHP, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan ve Kuzey Irak konularındaki yaklaşımlarını ihtiyatsız ve tehlikeli buluyor. fbila@milliyet.com.tr NATO'yu çağırmak