Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hikmet Bila


CUMHURBAŞKANI Demirel'in Polonya gezisini izleyen Yavuz Donat'ın yazısı geçtiğimiz hafta Milliyet'in manşetindeydi: "Batı'yı ürküttük." Donat'ın yazısına göre Cumhurbaşkanı, Türkiye'deki tartışmalar yüzünden Batı'da ülkenin imajının sarsıldığını söylüyordu. Demirel'in kaygılı yabancılara verdiği yanıt ise şöyleydi: "Türkiye'de şu saate kadar Anayasa'ya aykırı bir şey yok. Ne bir muhtıra olayı var ne de mektup. Askerler, bir anayasal kurum olan Milli Güvenlik Kurulu'nda düşüncelerini söylediler."
Demirel, uzun süredir, bir yandan krizi yumuşatmaya çalışıyor, bir yandan da dış dünyada Türkiye'nin imajını düzeltmeye çaba gösteriyor. Ancak, rejim tartışmalarının dış dünyada da Türkiye'yi gündeme getirdiği açık. Geçen gün, Türkiye'de yaşayan Yeni Zelandalı bir dostumuz, yakınlarından aldığı bir mesajı şöyle aktarıyordu: "Türkiye'de durum çok kötüymüş, çabuk geri dön". Yeni Zelandalı, "Dönmemi gerektirecek bir durum yok" cevabını vermiş ama, anlaşılan o ki, sadece Batı'yı değil, dünyanın öbür ucunu da ürkütmüşüz.
"Hırs tramvayı"na fren yaptırılmazsa, bu ürküntü daha da artacak. Bunun ekonomik ve siyasal sonuçlarını düşünmek daha da ürkütücü.
Bazı Refahlı milletvekillerinin son günlerde gerginliği tırmandırmak için söyledikleri sözleri düşününce, ileriye umutla bakmak güçleşiyor. Bırakın yurtta yarattığı kaygıyı, bu tür sözlerin ve tavırların dış dünyada uyandıracağı tepkiyi bir düşünün. Ülkemize bu yıl 10 milyon turistin geleceğini hesaplayan hükümet ve hükümetin Turizm Bakanı, "Kan dökülecek" diye bağıran milletvekillerinin yaratacağı paniği nasıl önleyecek? Türkiye'ye gelmekten korkan turisti nasıl ikna edecek?

"Amerika'da iki can alan alkollü sürücüye ömür boyu hapis verildi." Bu haber geçtiğimiz hafta Türkiye'de de büyük yankı uyandırdı. Kuzey Carolina eyaletinde alkollü araç kullanarak iki öğrencinin ölümüne neden olan adamı mahkeme ömür boyu hapse mahkum etti. Sanık, idamdan zor kurtuldu.
Türkiye'ye ders olur mu dersiniz? İnsan hayatının sudan ucuz olduğu Türkiye'de, trafikte adam öldürmenin en yüksek cezası üç yıl hapis. Birçok olayda adam öldüren sürücüler komik para cezalarıyla kurtuluyor. Durakta bekleyen insanların arasında aracıyla dalıp beş kişiyi öldüren biri, bir bakıyorsunuz, on beş gün, bir ay sonra tahliye olmuş, elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor.
İnsanın değerini anlamamız için galiba daha çok zaman geçecek.