Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



ABD'nin Irak'ı işgal niyeti iyice belirginleşince, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, müdahale olursa, "Pandora'nın kutusu açılır" uyarısında bulunmuştu...
Suriye'de başlayan ve yayılma eğilimi gösteren Arap - Kürt çatışması, "Pandora'nın kutusu açılıyor mu" sorusunu gündeme getirdi.
Irak'ta henüz güvenliği ve istikrarı sağlayamayan ABD, Suriye'ye karşı nasıl bir politika izleyecek?
Bölgede, Kürt grupları kullanarak ülkelerin birbirlerini istikrarsızlığa sürükleme politikaları yeniden canlanmış görünüyor. ABD himayesinde Kuzey Irak'ta altyapılarını ve siyasi konumlarını güçlendiren Kürt grupların, geçici anayasa ile tescil ettirdiklerini etkinlikleri diğer ülkelere de yansıyor.
Suriye'de baş gösteren Arap - Kürt çatışması, istikrarsızlığın yaygınlaşacağının güçlü işareti sayılabilir. Türkiye'de yıllardır Kürt sorunu üzerinden istikrarsızlığı besleyen Suriye, şimdi "kendi Kürt sorunu"yla karşılaştı.
Suriye'de baş gösteren olaylar Türkiye sınırı boyunca yayılırken, aynı nitelikte İran'da olaylar çıkmaya başladı...
Arap - Kürt çatışması, bir iç savaşa dönüşme eğilimi gösterir mi? Böyle bir gelişme Saddam'dan sonra ABD için Suriye'de yönetim değişikliğini zorlamak için kullanılır mı? Uluslararası müdahale gerekçesi olarak görülür mü?
Suriye'deki olayların önü alınamaz, yaygın ve kanlı çatışmalar artar ve komşu ülkelere sıçrama eğilimi gösterirse, bu sorular gündeme gelecektir.
Türkiye'nin başından beri duyduğu endişenin yerinde olduğunu Suriye'deki olaylar gösteriyor. Irak'ın bölünmesiyle birlikte tetiklenecek bir etnik çatışma sürecinin bütün bölgeyi sıkıntıya ve istikrarsızlığa sürükleyeceği, Türkiye, İran ve Suriye'yi de rahatsız edeceği uyarısının sık sık tekrarlanmasının nedeni de bu kaygıydı...
Ankara, Suriye'deki olayları dikkatle izliyor. Aynı dikkatin Tahran'da da olduğuna kuşku yok. Şam'ın endişe içinde bulunduğu da bölgeye sevk ettiği güvenlik güçlerinin büyüklüğünden anlaşılıyor.
Ortadoğu'da sınırları zorlayacak gelişmeler, bölgeyi bir ateş topuna çevirebilir.
Ankara'nın bütün olasılıkları göz önünde bulundurarak, değerlendirme yapması ve tedbirli olması gerekiyor. Bunun başlangıcı ise ABD'nin amacının doğru saptanmasından geçiyor.
ABD'nin Irak'ı işgaliyle taşlar yerinden oynadı.
Yeniden nasıl oturacağı da belli değil.
Umarız, bu süreç, daha çok savaş, daha çok kan, daha çok gözyaşına yol açmaz...