Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bundan üç hafta önce ot ilaçlarının tehlikelerini anlatmıştım... Bu yazımda da tüm tarım ilaçlarına dikkat çekmek istiyorum...

Dünyada tarım ürünlerine zarar veren, yaklaşık ‘9.000’ tür böcek ile kırmızı örümcek, ‘50.000’ tür bitki hastalık etmeni (patojen) ve ‘8.000’ tür de yabancı ot bulunuyor.

Bu zararlıların ortadan kaldırılması için günümüzde tarım ilaçları, yani pestisitler kullanılıyor. Şayet ilaç kullanılmazsa meyvelerde yüzde 78, sebzelerde yüzde 54 ve tahıllarda da yüzde 32 kayıp söz konusu olacak.

Haberin Devamı

Bu kayıplar gerçekleştiğinde, zaten sorunlu olan dünya nüfusunu beslemek, daha da sorunlu hale gelecek.

Ancak tarım ilaçları zararlıları ortadan kaldırırken, insanlarda da toksik etkiler oluşturuyor.

Ekosistemi değiştiriyor

Tek bir dozda alındığında kısa sürede ortaya çıkan zehirlenmeye ‘akut toksisite’, uzun bir süreçte oluşana da ‘kronik toksisite’ deniyor. Uzun süreçte ilaçlar, insanların çeşitli organlarında yavaş yavaş birikerek, başta kanser olmak üzere birçok hastalığa neden oluyor.

Çünkü, ilaçlamalarda atılan ilacın sadece yüzde 1’i, hedef alınan mikrop, böcek ya da otun üzerine ulaşıyor. Geri kalan yüzde 99’luk kısım ise, toprağa, suya ve atmosfere kimyasal kirleticiler olarak karışıyor.

Bunun sonucunda kirlilik miktarına göre, arılar, kuşlar, balıklar ve faydalı mikroplarda ölümler, kuş ile balıklarda üreme azalmaları, hastalık taşıyan böcek ve parazitlerin kontrolden çıkması, ekosistemin yapısının ve türlerin sayılarının değişmesi gibi etkiler oluşuyor.

ABD’de her yıl 72 milyon kuşun tarım ilacı uygulamaları sonucu öldüğü tahmin ediliyor. İngiltere’de 1979-1999 yılları arasında 10 türe ait 10 milyon üremeye elverişli bireye sahip kuşlarda, ilaç kullanımıyla ilişkili olduğu belirlenen önemli azalmalar görüldü.

Kuşlarda olduğu gibi, tarım ilaçları insan yaşamını da tehdit ediyor. Ağır metal içeren ilaçlar, bitkiler tarafından alınıp oradan insan ve hayvanların besin zincirine katılıyor. Bunun sonucunda insanlarda kanser riski, anormal doğumlar, nörolojik hasarlar, kalıtım bozuklukları, kanser, zehirlenme ve ölümler meydana geliyor.

Haberin Devamı

Bunlara karşı bir tüketici olarak, öncelikle yediğimize içtiğimize dikkat etmemiz gerekiyor. “Önlem olarak, organik ürünler ya da iyi tarım uygulamaları sonucunda elde edilmiş meyve-sebzeler tüketilebilir” diyeceğim ama, sendikaların verdiği rakamlara göre, üçte biri açlık, üçte ikisi de yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin bunları yeme şansı bulunuyor mu sizce?