Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu yıl incir toplama dönemi başlamadan önce ağaçlardaki tohur (verim) iyiydi. Fakat düzensiz yağışlar verimi düşürdü. Bunun yanısıra diğer yıllara göre de yaklaşık 25 gün erken eridi.

Aydın ile Selçuk-Torbalı-Tire gibi İzmir’in incir yetişen ilçeleri bu yıl düzensiz yağışların etkisinde kaldı. 2-3 günde bir yağan yağmur nedeniyle incirler çatladı ve çatlaklardan giren su ürünü çürüttü, halen de çürütüyor.

Nemin yanısıra kış aylarının ılık geçmesi kanlı balsura ve kırmızı örümcek gibi hastalıkların çoğalmasına da neden oldu.

Haberin Devamı

Yağışlar başladığında, ovalardan umudunu kesen alıcılar, 300-600 rakımlı yerlerden her yıl olduğu gibi bu yıl da kaliteli incir geleceğini bekledi ancak oralara da yağan yağmur tepelere taşınan umutları söndürdü.

Kalite ve verimin düştüğü incirde, şu anda ilan edilmiş bir fiyat da yok. Ancak sahadan aldığım haberlere göre, kiloda 50-55 adet gelen ve “paçal” ya da “büyük kürek” diye adlandırılan incir ortalama 10 liradan alıcı buluyormuş.

12 liradan alınmalı

Ben bu yıl incirin daha yüksek fiyatlardan satılacağını düşünüyorum. İncir dövizle ihraç ediliyor ve geçen 9 Ağustos’ta bir dolar 3.54 lirayken, salı günü bu yazıyı gazeteye gönderdiğimde kur 5.20 liraya çıkmıştı. Yani geçen yıldan bu yana dolar lira karşısında yaklaşık yüzde 50 oranında değer kazanmış. Dolayısıyla geçen yıl fiyatı 8 lira olan incirin bu yıl en az 12 liradan üreticiden alınması gerekiyor.

Tabii incir bulunursa. Şu anda ağaçlardaki üründen umudu kesen üretici ve alıcılar umutlarını daha erimeyen incire bağlamış durumda. Onların kaliteli olması için yağmur ve çiyin yağmaması, poyrazın esmesi gerekiyor. Yani havaya bağlı.

Tüccar ve ihracatçı başlangıçta 80-100 bin ton civarında ürün beklemekteydi. Ancak bugün için pratikte 25 bin ton civarında “iş malı” denilen kaliteli inciri bulmak zor görünüyor. İç tüketimi de düşününce ihracatın 20 bin tonda kalması muhtemel. Bu da diğer yıllardaki ihracatın yanında çok düşük bir rakam olarak kalıyor.

Tüketiciler açısından bakıldığında da durum vahim olacak. Kaliteli inciri çok yüksek fiyatlara almak durumunda kalacak.

Haberin Devamı

Kışın ılık geçmesinin ve dolayısıyla incirin erken uyanmasının, düzensiz dolu ve yağmurların sebebi küresel iklim değişikliğinden kaynaklanıyor. Aydın’da pıtrak gibi biten jeotermal enerji santrallarinin (JES) de iklim değişikliği üzerindeki etkisi bulunuyor.

JES’ler Aydın’da vahşi enerji biçimine dönüşmüş durumda. Barajlar ile birlikte saldıkları su buharı havadaki nispi nemi artırırken, karbondioksit gazı da yörede sera etkisi yaratıyor.

Aydın’da jeotermal potansiyelinin henüz 60’ta birinin kullanıldığı ve geri kalanı için de çalışmalar yapıldığı düşünüldüğünde, gelecekte inciri büyük bir tehlike bekliyor demektir.

Son olarak şunu söyleyebilirim. Dağlarından yağ, ovalarından bal akan Aydın’ın tarım toprakları bittiğinde onları geri getiremezsiniz, çünkü alternatifi yok, ama enerjinin güneş-rüzgar gibi alternatifi çok.

O halde incir bitmeden önlemini almak gerekiyor.