TÜKETİLMEMİŞ gıda ve içeceklerin yenebilen kısımlarından uzaklaştırılanlara israf deniliyor. Gıda israfı genellikle ev, restoran, otel ile okul, fabrika, hastane gibi toplu beslenme yerlerinde yapılıyor. Meyveler, sebzeler, içecekler, ekmek, et ürünleri ve süt ürünleri en çok atılan gıdalar.
Yapılan araştırmalar, yüksek gelirli kişilerin evlerinde daha çok gıdanın çöpe atıldığını ortaya koyuyor. Evde tek başına yaşayan bir kişi yılda 550 lira, 5 kişilik bir evde yaşayan bir kişi ise yılda 285 lira değerinde gıdayı çöpe atıyor.
6 milyon ekmek israf ediliyor
Bu konuda Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından yapılan “Ekmek israfı ve tüketici alışkanlıkları” araştırmasına göre; Türkiye’de günlük 200 gramdan 123 milyon ekmek üretiliyor. Bunun 6 milyon tanesi hayvanlara yedirilmek veya çöpe atılmak suretiyle israf ediliyor. İsraf edilen ekmeğin ekonomideki yıllık kaybı 900 milyon lira. Ekmek israfında başı İstanbul çekiyor, Ankara ve İzmir onu takip ediyor. Düşük gelir gruplarında ekmek tüketimi fazla, ancak israf az. Gelir düzeyi arttıkça, ekmek tüketimi azalıyor ancak israf artıyor.
Yine ülkemizin tatil yörelerindeki otellerde tüketilen gıdalarda iyi bir örnek teşkil ediyor. 2009 yılında 134 milyon 500 bin geceleme yapılmış. Buralara 538 bin ton gıda verilmiş. Bu gıdalardan yalnızca 200 bin ton kadarı tüketilmiş, geri kalan ise tabak ve tezgahlardan çöpe atılmış. Bu miktarla İstanbul’un 15 gün boyunca tüm gıda gereksinimi tamamen karşılanabiliyor.
Daha az sera gazı tüketilmeli
İsraf demek, daha fazla kaynak tüketimi demektir. Tüketici ve çevre bilinci geliştiğinde israf mümkün olduğunca azaltılacak ve; daha az atık, daha az arazi, gübre ve tarım ilacı kullanımı,daha az enerji kullanımı daha az ambalaj materyali kullanımı, atmosfere daha az sera gazı salınımı (Bir ton gıda atığı 4.5 ton karbon dioksit emisyonuna karşılık geliyor) gerçekleştirilecek.
Hepsinden önemlisi, dünyada yatağına her akşam aç giren 950 milyon insanın, önemli bir kısmının karnı doyurulacak
İsrafı önlemek için, evde, restoranda, otel ve toplu beslenme yerlerinde menü planlama, satın alma, yemek hazırlama ve depolama sırasında profesyonel olmak gerekiyor. Kısaca, yediden yetmişe herkesin ev ekonomisi bilgisi edinmesi gerekiyor. Günümüzde öğrenmenin kolay yolu olarak görülen televizyon yemek programları buna yönelik olursa, medyada üzerine düşeni yapmış olur diye düşünüyorum.
Bu arada yeni yılınızı kutlar, 2011’in sizlere, ailelerinize, akrabalarınıza, komşularınıza, ulusumuza ve tüm dünyaya barış, kardeşlik, getirmesini dilerim .
BLOG
YAŞAR KARACA: Sayın Uysal 3 haftadır yazılarınızı takip ediyorum. “CHP ‘halk’ partisi oldu” başlıklı yazınızı gerçekten çok beğendim. Ele aldığınız konularda çoğu yazarımız gibi eleştirel üslubun aksine, çözümsel üslubu tercih etmeniz yazılarınızı daha da anlamlaştırıyor. Umarım yazılarınız her zaman devam eder saygılarımla.
