Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Okul sütü projesi nihayet yaşama geçiyor. Daha önce defalarca bu konuda yazılar yazdım. Türkiye’nin bütününde okul sütü projesi uygulanıncaya kadar da yazacağım demiştim. Bu yazı herhalde “okul sütü uygulanmalı” temalı son yazım olacak. Bundan sonra bana sütün yararları ile ilgili yazılar yazmak düşecek.
Biliyorsunuz daha önce çocuklara dağıtılacak süt için ihale açılmış ve yedi bölgeye ayrılan ihalede Doğu, Güney Doğu Anadolu ile Karadeniz için kimse teklif vermemişti. Bunun üzerine ihale iptal edilmiş ve bölge sayısı birleştirme yoluyla düşürülerek dört olarak belirlenmiş ve ihale yeniden yapılmıştı.
Bakanlık çocukların sütle buluşma tarihini de 2 Mayıs olarak belirledi. Tamamlanmasına az kalan bu öğretim yılında projenin başlaması aslında önemli. Bu konuda ben birçok kişiden farklı düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki projede birçok aksaklıklar ortaya çıkacak. Bu aksaklıkların bu eğitim-öğretim döneminde tespit edilip esas olarak önümüzdeki yıldan itibaren uygulanması daha sağlıklı olacak.
Benim burada üzerinde durmak istediğim konu sadece İzmir merkez ve birkaç ilçesinde uygulanan projenin artık Türkiye sathına yayılıyor olması. Artık içim rahat, sizin de rahat olsun.
Çünkü...
Toplumlarda sağlık ve beslenme bakımından çocuklar en duyarlı grubu oluştururlar.
Çocuklar hem korunmaya muhtaç bireyler hem de toplumun geleceğidirler. Sağlıklı olmaları için iyi beslenmeleri ve iyi eğitilmeleri birbirini tamamlarsa, ülkenin güvenilir ve mutlu yarınları olurlar.
Okul sütü bütün gelişmiş ülkelerde uygulanan bir proje. Batılılar çocuklarına süt içirerek...
Daha sağlıklı bir tüketim alışkanlığı kazandıracaklarını,
Son derse kadar ihtiyaçları olan enerji ve sıvıyı depolamalarına yardımcı olacaklarını,
Günlük yiyecekleriyle almaları gereken mineral maddeleri ve vitaminleri tamamlayacaklarını,
Daha sağlıklı bir nesil yetiştirerek, yanlış beslenmeden kaynaklanan hastalıklara harcanan tedavi giderlerini azaltacaklarını biliyorlar.
Projenin bir de sosyal yönü var. Beslenme saatlerinde devletin, okul sütü programı kapsamında sunduğu katkı, çocuklar arasındaki ekonomik eşitsizliği bir ölçüde gidermek açısından çok önemli. Aynı sınıfta farklı gelir gruplarına mensup olan ailelerin çocuklarına eşit miktarda dağıtılacak olan süt en azından beslenme saatinde sosyal adaleti sağlayacak.
Diğer taraftan okul sütü programının, ülkenin hayvancılık ve gıda sektörünün gelişimine de yararları olacak. Örneğin bu programla birlikte yılda yaklaşık 226 bin ton fazla süt üretilecek. Bu durumda ülke hayvancılığı gelişecek, süt fabrikaları yeni tesisler kuracak, kuruluşta görev üstlenecek olan inşaat sektörü, makine sektörü ve diğer yan sektör canlanacak, süt sanayine yardımcı maddeler sağlayan sektör hayat bulacak ve istihdam artacak.
Bundan iyisi can sağlığı doğrusu. Bu arada yaşanabilecek bazı olumsuzluklar konusunda öğretmenlerimizi şimdiden uyarmak istiyorum. Bazı çocuklar süt içince karınları ağrıyacak, ishal olacaklar, karın spazmları geçirecekler ya da mideleri bulanacak. Bu durum asla “zehirlenme” olarak görülmemeli. Bu bazıları için normal ve buna “laktoz intolerans” deniyor. Böyle çocuklar sınıflarda tespit edilip, onlara dağıtılan sütten verilmemeli. Çünkü verilen süt onlara fayda etmeyecek.
Benim tavsiyem böyle rahatsızlığı olan (zaten sayıları az) çocukların tespit edilip, onlara laktozu azaltılmış süt verilmesi. Bu sütler fabrikalar tarafından halihazırda üretiliyor. Böyle yapılırsa o çocuklar da sistemin dışına çıkarılmamış olur.