Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıllık iznimi ve bayram tatilimi doğduğum ilçe olan Kuşadası’nda geçirdim. Özellikle bayram tatili süresince nasıl olsa dönüşte bol bol ilgileneceğiz düşüncesiyle, memleket meselelerine kafayı pek takmadım. Doğrusu insan anne-babasıyla ve akrabalarıyla moral buluyor. Özellikle yaşlılarla ilgilenmek bir başka güzel. “Yaşlısı olmayanın genci olmaz” diye ne güzel söylemişler...
Bayram dönüşü pazartesi, Bişkek (Kırgızistan) biletimi değiştirmek için THY’nın Heykel’deki bilet satış bürosuna uğradım. Büroya geçmeden önce martı ve vapur seslerinin birbiriyle dans ettiği Pasaport’ta çay içip, kahvaltı yaptım. Bu esnada da gazeteleri yukarıdan aşağıya taramaya başladım. Ve gördüm ki bıraktığım yerdeyim...
Şehit asker cenazelerini ve yeni şehit olan polislerin haberini içim burkularak okudum. Terör bayramda bile ara vermemiş. Gencecik fidanlar soluyor. Ateş ise düştüğü yeri yakıyor.
Ya bayram tatili boyunca trafik teröründen yitirdiklerimize ne demeli. Gerçekten çılgın bir milletiz. Yolda araba kullanmaya korkuyor insan. Deli gibi hız yapmalar, yakın takip etmeler, kırmızı ışıkta geçmeler...
Türkiye’de otomobil kullanmak gerçekten cesaret işi.
Gazetelerde aşağıya doğru iniyorum. Ve geçen pazar BDP’nin 2. olağan kongresi kararlarını okuyorum. Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’ın eş başkanlığındaki parti, mecliste yemin etmek için her zaman öne sürdükleri şartların gerçekleştirilmesini istemişler. Operasyonların durması, anadilde eğitim, genel af, Öcalan’la yeniden görüşmelere başlanması hatta serbest bırakılması bildik şartlardan.
Ancak...
Basında yeterince yer bulmasa da, parti tüzüğüne eklenen “demokratik özerklik” ifadesi yeni ve önemli. Bu ifade bence BDP’nin bundan sonraki yol haritasının mihenk taşını oluşturacak.
Gazeteler önemli bir gündemle daha yoğun bir şekilde meşguller:
Türkiye- İsrail anlaşmazlığı.
BM’in raporu Türkiye’yi tatmin etmedi. Bu yüzden İsrail’le tarihte az görülen bir gerginlik yaşıyoruz. İsrail, Orta Doğu’da gittikçe yalnızlaşıyor.
Spor sayfalarına bakıyorum da, futboldaki şike soruşturmasının izleri basında hala silinmemiş. Silineceğe de benzemiyor. Soruşturmaya en çok konu olan Fenerbahçe, iyi futbolcularını mecburen elden çıkarıp, daha maliyetsiz oyuncular transfer ediyor. Fenerbahçe bu olayı ne kadar az kayıpla atlatırsa, bir Galatasaraylı olarak o kadar sevineceğim. Fenerbahçe’siz ne ligin tadı var, ne de son on yılda devamlı yenilsek de Galatasaray’ın.