Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Milliyet'in modern tesislerine beş dakikalık mesafede, Bağcılar'ın bazı sokaklarında kısa bir tur attım geçenlerde. O sokaklardaki görünüm kaç dolarlık bir yaşam standardını temsil ediyordu bilmiyorum ama herhalde zenginliğin değil yoksulluğun izlerini taşıyordu karşılaştığım tablo. Bakkal, fırın ve tüpgaz bayii gibi işyerlerinin dışında fazla dükkan çeşidinin bulunmadığı bu sokaklarda asıl dikkatimi çeken şey ise on dakikalık bir yürüyüş mesafesi içinde üç tane "internet kafe"nin bulunmasıydı. Bu tablo internetin büyük bir hızla "küçük bir azınlığın eğlencesi" olmaktan çıkıp her kesime ulaşmaya başladığının bir işaretiydi belki de.
       NTV'nin dünyanın en fazla ziyaret edilen haber sitesi MSNBC ile işbirliği yaparak oluşturduğu haber sitesinin hizmete girmesi vesilesiyle dün yapılan tanıtım toplantısında konuşan İxir Genel Müdürü Babur Özden'in verdiği bilgiler de internetin ülkemizde büyük bir hızla geliştiğini ortaya koyuyor. Özden'in verdiği bilgilere göre her gün ortalama 4.500 yeni internet bağlantısı kuruluyor ülkemizde ve halen 2.2 milyon dolayında olan internet kullanıcısı sayısının bu yıl sonunda 3 milyonu geçmesi, 18 - 24 ay içinde 7 - 8 milyona, 2005 yılında ise 20 - 22 milyona çıkması bekleniyor. MSNBC'nin Almanya'dan sonra ilk kez Türkiye'de böyle bir haber ortaklığına girmesi de Türkiye'deki gelişme potansiyelinin bir sonucu herhalde.
       Sevgili Kerem Çalışkan'ın yönetiminde otuz kişilik bir ekip tarafından hazırlanan ve www.ntvmsnbc.com adresinden ulaşılan sitede dün sabah saatlerinde yer alan bazı haber başlıkları şunlardı: "Demirel muhalefete hazırlanıyor"; "Sezer yarın yemin edecek"; "FP'de yenilikçilerin ayak sesleri"; "Hükümet en çok tarımda terleyecek."
       Bu haber başlıkları da Türkiye'deki değişim sancılarının yansımaları. Yerleşik düzenin sigortası olarak görülen Sayın Demirel'in görev süresinin uzatılmaması; Türkiye'nin Avrupa'nın demokrasi ve hukuk normlarına uyum sağlama çabası içinde olduğu bir dönemde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna ilk kez bir hukuk adamının oturacak olması; Fazilet Partisi'nde Sayın Erbakan'ın güdümündeki statükonun "yenilikçi kanat" tarafından ciddi biçimde sarsılması ve tarım kesiminde dönüşümün artık kaçınılmaz bir zorunluk olarak Türkiye'nin gündemine gelip oturması hep değişim rüzgarının umut verici ürpertileri. Değişimin kolay olacağını, statükonun bir anda teslim bayrağını çekeceğini sanmak büyük bir yanlış ama bu rüzgarın karşısında durmak da pek kolay olmayacak herhalde.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr