Yeni kabinede geniş yetkilerle ekonomi yönetimini üstlenen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın başkanlığındaki Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) ilk toplantısını dün yaptı. Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ile Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün katıldığı EKK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, küresel krizin ülkemiz ekonomisindeki olası etkilerini en aza indirmek için gösterilen çabanın sürdürüleceği belirtilerek şöyle deniyor:
“Küresel krizin etkilerini sınırlandırmak amacıyla ihtiyaç duyulabilecek yeni düzenlemeler ile ülkemize uzun dönemli rekabet gücü ve dayanıklılık sağlayacak yapısal adımlar Kurul’un önümüzdeki dönemde odaklanacağı alanların başında gelmektedir. EKK’nın önümüzdeki dönemde yapacağı toplantılara, Kurul gündemine göre konuyla ilgili Kurul üyesi olmayan bakanlar ve kamu görevlileriyle özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin temsilcileri de davet edilebilecektir.”
EKK’nın niyeti iyi ama...
EKK toplantısı sonrasında yapılan açıklama gayet olumlu: Küresel krizin olası etkilerinin hafifletilmesini amaçlayan önlemlerin yanı sıra, ekonomimizin uzun dönemli rekabet gücünün artırılmasını hedefleyen önlemlerin de Kurul gündeminde yer alması sevindirici. Küresel ekonominin çok büyük bir çöküşten sonra toparlanma belirtileri gösterdiği, ancak temel tehditlerin henüz ortadan kalkmadığı ve belirsizliğin çok yüksek olduğu bir dönemden geçerken güncel gelişmelerin yakından izlenerek gerekli önlemlerin alınması şart. Bu önlemler alınırken, konuyla ilgili kesimlerin görüşünün alınması ve katkısının sağlanması da önemli.
Bütün bunlar iyi güzel de acaba EKK toplantısı sonrasında yapılan bu açıklama kimi ne kadar etkileyecek? Bu açıklamayı okuyan özel sektör mensupları, ekonomiyle ilgilenen akademisyenler ya da medya mensupları, hükümetin ekonomik sorunlara yaklaşım tarzının bundan sonra değişeceği umuduna kapılacak mı? Yoksa “Biz bu temennileri daha öncede duyduk mu” diyecek çoğu kişi?
Ekren de iyi niyetliydi
Ben kendi hesabıma, önceki hükümette ekonominin koordinasyonundan sorumlu olan Sayın Nazım Ekren’in tam da bu işlevi yerine getirmek için çaba harcadığını biliyorum. Sayın Ekren, bakanlıktan ayrılmadan iki gün önce katıldığı bir toplantıda, ilk hedeflerinden birinin özel sektör firmalarının yeniden yapılandırılması olduğunu, bu amaçla her kesimden katkı isteneceğini söylemişti bizlere.
Nazım Ekren’in iyi niyetine karşın başaramadığını Ali Babacan başarabilecek mi? Hükümet ekonomik kararlar konusunda ilgili kesimlerle anlamlı bir diyalog içinde olacak mı? Hükümetin ve özellikle Sayın Başbakan’ın ekonomik konulara yaklaşımı, ilkel bir inatlaşmanın yansıması olan ucuz sloganlardan, gerçeklere ve verilere dayalı bir söyleme dönüşebilecek mi?
Sayın Başbakan’ın “Biz hata yapmayız” kompleksinden kaynaklanan ve her kesimi karşısına alan tavrı değişmedikçe EKK gibi kurulların iyi niyetli çabaları da sonuç veremez.
