Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Başkanlığını Claus Schwab'ın yaptığı Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) adlı kuruluşun her yıl Davos'ta düzenlediği toplantıya dünyanın dört bir yanından çok sayıda devlet adamı, politikacı, işadamı, yönetici, akademisyen, bilim adamı, sanatçı ve medya mensubu katılıyor. Davos'ta bir yandan ekonomiden genetik bilimine, politikadan sanata uzanan geniş bir yelpaze içinde dünyanın gündemindeki konular tartışılırken bir yandan da forum nedeniyle Davos'a gelen politikacı ve devlet adamları kendi aralarında özel toplantılar ve ikili görüşmeler de yapabiliyorlar.
       Davos'taki otellerde sabah kahvaltılarıyla başlayan toplantılar gün içinde kongre merkezindeki oturumlarla ve gene otellerdeki öğlen ve akşam yemekleriyle sürüyor. Bu yemekleri özellikle belirtiyorum çünkü Davos'taki en ilginç tartışmalar çoğu kez bu yemeklerde cereyan ediyor.
       Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos toplantısı dünyanın gündemini gözden geçirmek ve bu gündem içinde dikkate değer bulunan ülkeleri tanımak açısından da bir fırsat oluyor dünyanın seçkinleri için. Zamanları çok değerli olan bu insanlar, bu nedenle Davos'ta beş - altı gün geçirmeyi göze alabiliyorlar.
       Geçen yılki forumun ana teması "küreselleşme" idi. Asya krizi sonrasında, 1998 sonbaharında dünya finans sistemini çöküşün eşiğine getiren krizin tekrarlanmaması için alınacak önlemler ve küreselleşmeye "insani yüz" kazandırmak için yapılması gerekenler tartışmalara damgasını vurdu. Dikkate değer bulunup özel oturumlarda ele alınan ülkeler Mısır, Rusya, Brezilya ve Çin'di.
       Türkiye'nin ise adı bile anılmadı geçen yıl Davos'ta. Bana öyle geliyor ki aslında Davos 2000'de de Türkiye'nin adı pek anılmayacak, neredeyse on yıldan beri kendi iç sorunlarına takılı kalan Türkiye dünya seçkinlerinin gündeminde olmayacaktı. Ancak AGİT zirvesi, IMF ile yapılan anlaşma ve Avrupa Birliği yolunun açılması bir anda gözlerin yeniden Türkiye'ye çevrilmesine yol açtı ve Türkiye Davos gündemine alındı. Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Davos'ta çeşitli oturumlara katılacak ve sözünü ettiğim yemekli toplantılardan biri Türkiye'ye ayrılacak. Bu yıl Davos'a gelmesi beklenen Başkan Clinton'ın programı gizli tutulduğu için onun durumu hakkında bir şey söylemek olanaksız ama İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Türkiye'yi konu alan yemekli toplantıya katılması bekleniyor.
       Gözü yeniden dünyaya dönen ve 21. yüzyılın dünyasındaki yerini arayan Türkiye'nin Davos gündemine girmesi kuşkusuz olumlu bir gelişme. Umarız bu fırsat en iyi biçimde kullanılır ve Türkiye geleceği olan bir ülke izlenimi verebilir Davos'ta.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr