Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       "Gerçek sanat, hazır modeller üzerine çeşitlemeler yapmakla yetinmeyen, insanın ve insanlığın derindeki duygu ve ihtiyaçlarını ifade etmede ısrarcı olan sanattır. Gerçek sanat, kendini devrimci olmaktan alıkoyamaz; toplumun radikal biçimde ve bütünsel olarak yeniden biçimlenmesini hedefler."
       1938'de Meksika'ya giderek Leon Trotsky ile birlikte Bağımsız Devrimci Sanat Federasyonu'nu kuran, gerçeküstücülüğün önde gelen kuramcısı Andre Breton'ın sürgündeki Rus devrimciyle birlikte yazdığı "Özgür Devrimci Sanata Doğru" başlıklı metinden yapılan bu alıntı, "Tate Modern"ın "Tarih, Bellek, Toplum" bölümünün girişinde göze çarpan manifestolar arasında yer alıyor. Picasso'nun "Ağlayan Kadın"ı, George Grozs'un "İntihar"ı, Georg Baselitz'in "Asi"si bu bölümde yer alan çarpıcı yapıtlardan bazıları.
       Londra'nın simgesi olan Thames Nehri'nin güney yakasındaki devasa enerji santralının, "dünyanın en büyük sanat galerisi"ne dönüşmesiyle yaratılan "Tate Modern" her şeyden önce mekanda gerçekleştirilen dönüşümün azametiyle yakalıyor insanı. 2. Dünya Savaşı sırasında Londra'nın artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen dev santral 1973'teki petrol şoku sonrasında devre dışı kalmış. Uzun süre kaderine terk edilen dev yapının ünlü Tate Gallery'nin genişleme projesinin mekanı olarak seçilmesi sonrasında 1994'te başlayan çalışmaların sonuçlanması ise yedi yıl sürmüş. Planlandığı gibi 2000 yılında, toplam 134 milyon sterlin harcanarak tamamlanan projeyle dev türbinlerin ve değer makinelerin yerini görkemli sanat yapıtlarının aldığı 12.500 metrekarelik bir sergileme alanı yaratılmış.
       20. ve 21. yüzyıl sanatına ayrılan Tate Modern'da yeni bir sergileme anlayışıyla yapıtlar dört farklı tema başlığı taşıyan dört bölümde toplanmış. "Tarih, Bellek, Toplum" bölümünün yanı sıra "Peyzaj, Madde, Çevre", "Natürmort, Nesne, Yaşam" ve "Çıplak, Devinim, Beden" adlı bölümlerde modern sanata damgasını vurmuş sanatçıların yapıtlarını, sanatçılar ve yapıtlar arasında yeni ilişkiler kurarak, yeni çağrışımlara sıçrayarak izleyebiliyorsunuz. Böyle bir galeriyi dolaşırken modern sanatın ne olduğu, sanata sınır çizmenin anlamsızlığı ve insan yaratıcılığının sınırsızlığı gibi konuları da düşünmeye zorlanıyor insan.
       Not: Hürriyet gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever'in yönettiği ve Serdar Turgut ile benim katıldığım bir TV programında Türkiye ekonomisinin geleceğe dönük sorunlarını tartıştık. İlgi duyanlar bu programı pazartesi gecesi saat 00:30'da Kanal 7'de izleyebilirler.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr