Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Osman Ulagay


ABD ekonomisi son 30 yılın en parlak göstergelerini sergilerken Avrupa ve Japonya bocalamaya devam ediyor.
ABD'nin Denver kentinde bir araya gelen yedi zengin - sanayileşmiş ülkenin(G - 7'lerin)liderleriyle sekizinci ülke olarak toplantıya çağrılan Rusya Devlet Başkanı Yeltsin'e "yeni Amerikan mucizesi" anlatılıyor. ABD ekonomisi son otuz yılın en parlak günlerini yaşarken ekonomik sorunlarını aşmakta zorlanan diğer G - 7 ülkeleriyle Rusya'nın ABD'nin başarısından çıkarabileceği dersler olduğu belirtiliyor.

Başarı göstergeleri

1992'den beri oldukça başarılı bir çizgi izleyen ABD ekonomisinin bugün gelmiş olduğu nokta gerçekten şaşırtıcı. Bu yılın ilk çeyreğinde GSYİH büyüme oranı % 5.6 olurken enflasyon son 30 yılın, işsizlik oranı son 25 yılın en düşük düzeyine inmiş durumda. 1960'ların parlak günlerinde 16 yaşın üzerinde her 100 Amrikalıdan 55'i iş sahibiyken 1996'da bu rakam 64'e yükseldi. Reel gelirler artıyor, şirket karları patlama yapıyor, borsa endeksleri rekor üstüne rekor kırıyor. New York borsasındaki hisse senetlerinin kişi başına kapitalizasyon değeri 1996 dolarıyla 1967'de 14,763 dolardan 1996'da 27,500 dolara yükseldi. Ekonominin tüm temel göstergelerinin aynı anda çok olumlu seyretmesi yıllardır yakalanamayan bir mutluluk tablosu yaratıyor.
ABD ekonomisinde bu mutluluk tablosu yaşanırken diğer G - 7 ülkeleri tam tersine ekonomik sorunlarını çözmekte ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar. Yıllar yılı kendi kapitalizm modellerinin üstünlüğünü savunan Almanya ve Fransa gibi ülkeler işsizlik sorununu çözemezken ekonomik büyümeyi istenen düzeylere çıkartacak yatırım ve verimlilik artışlarını da sağlayamıyorlar. Gerekli yapısal reformları gerçekleştirmekte geciktikleri için teknolojideki gelişimin ve küreseleşmenin yarattığı fırsatları değerlendiremiyor ve yol açtığı sorunları aşamıyorlar. Japonya da sorunlarını henüz aşabilmiş değil.

12 milyon yeni iş

İktidara geldiği günden bu yana 12 milyon kişiye yeni iş alanı yaratmayı başarmış olan Başkan Clinton'un bugün gelinen noktada G - 7'lere ve Rusya'ya "yeni Amerikan mucizesi"ni anlatmaya hakkı var. Ancak "Amerikan mucizesi"nin ABD toplumunun kendine özgü özellikleriyle, Amerikan insanının ve girişimcisinin davranış biçimiyle yakından ilgili bir olgu olduğunu unutmamak gerekiyor. Devletin ekonomiye müdahalesinin asgari düzeye indiği bir ortamda, yaratıcı girişimciliğe ve esnekliğe dayanan bir yapı içinde bu mucizeyi gerçekleştiren Amerikalının düşünce ve davranış biçiminden farklı düşünce ve davranış biçimleri sergileyen diğer G - 7 ülkeleri insanlarının ve Rusların, Clinton'un derslerinden ne ölçüde yararlanabileceklerini kestirmek kolay değil.



Yeni hükümeti kurma görevinin Mesut Yılmaz'a verilmesi, Refah - Yol'dan kurtulma umudunu neredeyse yitirmek üzere olanlara önce hoş bir sürpriz oldu. Ancak hemen ardından sorular belirmeye başladı kafalarda. Yılmaz hükümeti kurup güvenoyu alabilecek miydi? Ayrıntılara inildiğinde Baykal ve Ecevit'le anlaşabilecek miydi? Yılmaz'ın kuracağı bir hükümete DYP içinden destek sağlanabilir miydi? Böyle bir hükümet icraat yapabilir miydi?
Görevlendirmenin yapıldığı akşam, ünlü Concertgebouw Orkestrası'nın müzik ziyafetine katılmak için Atatürk Kültür Merkezi'ne gelenlerin kafalarında düğümlenen sorular da bunlardı. Yeni hükümetin başarısını belirleyecek olan üç lideri tanıyanların haklı sayılabilecek kaygıları vardı. Her üç liderin de geçmişteki alışkanlıklarını tekrarlamaları ve çok bildiğimiz tarzda "particilik" oyununu oynamaları halinde ortaya geçerli bir çözüm koymaları son derece zordu. Ancak her üç liderin de, gelinen noktanın özel önemini kavrayıp kendilerinden pek de beklenmeyen bir davranış içine girmeleri halinde yeni bir hükümetin kurulması, güvenoyu alması ve başarılı olması beklenebilirdi.

Başarı şansı var mı?

"Başarı"dan söz ederken benim aklımdan geçenler şunlar:
* Yeni hükümet içte ve dışta beklentilerin çok düştüğü, çeşitli "dibe vurma" senaryolarının konuşulduğu bir ortamda göreve başlayacak. Bu bakımdan peşin olarak bir şansa sahip.
* Yeni hükümet kavgacı değil barıştırıcı ve uzlaştırıcı bir hava yaratabilirse ve hırçınlaşabilecek olan muhalefete aldırmadan bu tavrını sürdürebilirse puan toplama şansı fazla olabilir.
* Yeni hükümet, Refah - Yol'a karşı ortaklaşa tavır belirleyen sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının ve sendikaların desteğini kazanabilirse başarı şansını artırabilir.
* Yeni hükümet kendisine sınırlı hedefler koyup bunları mutlaka gerçekleştireceği kanısını yerleştirebilirse başarı şansı artar.
* Yeni hükümet özellikle ekonomide, partiler üstü bir teknokratlar hükümeti gibi çalışabilir, gerekli kararları alabilir ve sorumsuzca bir seçim ekonomisi uygulanmayacağı mesajını verebilirse bu yaklaşım piyasalarda ve ekonomik ajanlarda çok olumlu yansımalar yapabilir; bunun olumlu etkileri borçlanmada ve faizlerde hemen görülebilir.
* Sorumlu davranacağını ortaya koyan bir yeni hükümetin dış dünyadan ve uluslararası finans piyasalarından göreceği destek umulananın da üstünde olabilir ve bu hükümete ciddi bir nefes alma olanağı sağlayabilir.
Haydi Yılmaz, haydi Baykal, haydi Ecevit! Kritik bir kavşak noktasında farklı davranabileceğinizi gösterip şaşırtın size kuşkuyla bakanları, başarı şansını değerlendirin.




Uluslararası Para Fonu(IMF)'nin de Türkiye'nin 1996 yılı cari işlemler açığını 4.4 milyar dolar olarak açıklayan T.C. Merkez Bankası'nın bu rakamını geçerli saydığı öğrenildi. Bir süre önce Türkiye ekonomisinin yıllık olağan değerlendirmesi (Article 4 rewiev) için Türkiye'ye gelen IMF heyetinin raporu yetkililere iletildi. Raporun cari işlemler açığıyla ilgili bölümünde 1996 yılında Türkiye'nin cari işlemler açığının 4.4 milyar dolar olarak gerçekleştiği, Merkez Bankası'nın "bavul ticareti" ile ilgili düzeltmesinin dikkate alınması halinde ise cari işlemler açığının 1.4 milyar dolara düştüğü belirtiliyor. IMF'nin Merkez Bankası'nın cari işlemler açığını hesaplarken kullandığı tanım ve verileri benimsediği anlaşılıyor.

* MICROSOFT CAMBRIDGE'DE: Microsoft, İngiltere'nin üniversiteleriyle ünlü Cambridge şehrinde hi - tech sektörünü geliştirmek amacıyla 98 milyon dolarlık yatırım yapacak. Microsoft Başkanı Bill Gates, Cambridge'e yapılacak yatırımın bir bölümünün küçük işletmelere risk sermayesi olarak verileceğini, yaklaşık 80 milyon dolarıyla da üniversiteyle ortak bilgisayar araştırma laboratuvarı kurulacağını açıkladı.
* MOTOROLA'DAN DEV YATIRIM: Motorola firması, dünya uydu sistemleri pazarında hakimiyet kurmak amacıyla 12.9 milyar dolara mal olacak bir uydu iletişim ağı kuracağını açıkladı. Celestri adı verilen girişimin işyerlerine ve kişisel kullanıcılara yönelik olacağı ve 2002 yılında hizmete gireceği bildirildi.
* İNGİLTERE'DE UCUZ ELEKTRİK: İngiltere'de elektrik fiyatları özelleştirmeden bu yana en büyük düşüşü göstererek nisan 1997 itibarıyla son bir yılda %7.4 oranında indi. 15 gelişmiş ülke arasında İtalya en yüksek, elektrik işletmeleri yeni özelleştirilen Avustralya ise en düşük fiyatlara sahip.
* ALTINDA ÜRETİM PATLAMASI: Dünyada önümüzdeki birkaç yıl içinde açılması beklenen yeni altın madenlerinin, 75 milyon ons olarak gerçekleşen 1996 altın üretimini %25 oranında artırabileceği açıklandı. Daha sonraki yıllarda açılabilecek madenlerle birlikte altın üretiminin bugünkünün 1.5 katına çıkabileceği belirtiliyor.
* ABD TİCARET AÇIĞI: ABD dış ticaret açığı 8.4 milyar dolara yükseldi. Ticaret Bakanlığı yetkilileri nisan 1997 rakamlarına göre açığın beklenenden az artış gösterdiğini, ayrıca aynı dönemde ihracatın rekor düzeylere çıktığını belirttiler.
* ÇİN - RUSYA ORTAKLIĞI :Çin ve Rusya, Doğu Sibirya'daki petrol ve doğal gaz alanlarını ortaklaşa geliştirmek amacıyla önümüzdeki hafta 7 milyar dolarlık bir anlaşma imzalayacak. Yetkililer uzun zamandır beklenen çerçeve anlaşmanın Çin'e boru hattı çekilmesini de içerdiğini belirtiyor.
* RUSYA ŞİRKET SATIYOR: Rusya hükümeti, kamuya ait altı petrol şirketinin hisselerinin satışına başladı. Rusya bu satışla özelleştirme programına hız vermeyi, ayrıca satıştan elde edilecek 5 trilyon rubleyle (865 milyon dolar) hükümetin emeklilere ve kamu çalışanlarına olan borçlarını ödemeyi amaçlıyor.


Yazara Email O.Ulagay@milliyet.com.tr