Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Ciddiye alınması gereken uzmanların Düzce depremi sonrasında yaptıkları değerlendirmeler ve uyarılar, İstanbul'un ciddi bir deprem tehdidi altında bulunduğunu bize bir kez daha hatırlattı. İstanbul'u etkilemesi kaçınılmaz görünen Marmara depreminin nasıl ve ne zaman olacağını kimse bilemiyor ama böyle bir olasılık karşısında hazırlıklı olmak gerektiğini aklı başında olan herkes kabul ediyor.
       Tehdit altındaki kent, bina sayısı 1 milyonu aşan, mevcut yapıların en az % 60'ının ruhsatsız olduğunun tahmin edildiği, birçok yerine itfaiye arabasının bile zor girdiği İstanbul olunca "depreme hazırlıklı olma"nın ne anlama geldiği de merak konusu olabiliyor. Tabii hemen alınabilecek önlemler mutlaka var ve bunlar hemen alınmalı ama İstanbul'u ciddi bir deprem karşısında gerçekten hazırlıklı hale getirmek için çok kapsamlı bir projeye gerek var herhalde.
       İnsan çaresizlik noktasında biraz daha geniş ufuklu düşünmeye zorlanabiliyor galiba. İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesini bir fırsata dönüştürme fikrine işte böyle bir anda sıçradım. İstanbul gibi benzersiz bir tarihsel mirasa sahip olan, önemini kimsenin gözardı edemeyeceği bir kentin, olası bir depremden korunması için alınacak olan önlemleri kapsayacak büyük projenin bir "dünya projesi" haline getirilebileceğini düşündüm. Bu projenin İstanbul'u olası bir depreme karşı hazırlamanın ötesinde, dünyanın ilgisinin odaklanacağı bir kent haline getirerek büyük bir fırsat yaratabileceğini hayal ettim.
       Bu sıçramayı yaparken şu noktalardan hareket ediyorum:
       * Dünya Bankası'nın son Dünya Kalkınma Raporu'nda da belirtildiği gibi, 21. yüzyılın dünyasında çekim alanı oluşturacak kentler büyük önem kazanacak. İlk bakışta biraz çelişkili görünmekle birlikte, İstanbul'u olası bir depreme karşı hazırlayacak proje kenti dünya çapında bir ilgi odağı ve çekim alanı haline getirebilir.
       * İstanbul'un tamamen yeniden yapılaşmasını, yeni sivil örgütlenme modelleri geliştirilmesini; sivil toplum örgütleriyle yerel yönetimler ve bunların uluslararası benzerleri arasında yeni ilişki ağları kurulmasını ve her bakımdan daha çağdaş bir İstanbul yaratılmasını öngören böyle bir büyük proje tahminlerin çok ötesinde bir dış destek görebilir.
       * Böyle bir proje nedeniyle İstanbul'a akacak olan büyük miktardaki mali destek, Türkiye'nin uluslararası mali piyasalardan daha fazla yararlanma şansını da yaratabilir.
       * Böyle bir proje Türkiye'nin bilinç düzeyini ve uluslararası saygınlığını artırabilir.
       Yerim bitti, hayalim bitmedi galiba.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr