Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aslında Türkiye'ye dönmeden, Davos'ta düşünmeye başladım bu konuyu. Dünya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplantısında, özellikle küresel şirketleri yönetenlerin ve piyasalara hükmedenlerin aşırı iyimserliği beni bu yönde düşünmeye zorladı. Yıllık toplantıyı açarken yaptığı konuşmada "şizofrenik bir dünyada yaşıyoruz" diyen Forum Başkanı Klaus Schwab'ın da vurguladığı gibi, küresel boyutta karmaşık sorunlarla ve muazzam risklerle karşı karşıyaydık. Ama Forum'a katılanların önemli bir bölümüne göre, piyasalarda sorun yaşanmadıkça ve ekonomi büyümeye devam ettikçe bütün bunlara boş verebilirdik sanki. Katillerin kahraman muamelesi gördüğü, devlet kurumlarının birbirine düştüğü, derin devlet tartışmalarına gark olmuş bir Türkiye'de, aklımızı başımıza toplayıp neyi nasıl tartışacağız, doğrusu bilmiyorum. Herhangi bir şeyi tartışmaya değer mi, onu da bilmiyorum. Karanlık güçlerle piyasa güçlerinin belirleyici olduğu bir dünyada yaşıyorsak biz neyi tartışacağız? Bizi kim dinleyecek? Türkiye'de de sıkça karşılaştığım bu tavır karşısında hep şu soruları sorarım kendime: Acaba ben ve benim gibi düşünenler, olan biteni artık kavrayamadığımız için mi böyle düşünüyoruz? Şizofrenik olan biz miyiz? Aslında kaygı duyacak bir şey olmadığı halde biz mi olası tehditleri abartıp karamsarlığa sürükleniyoruz? Piyasa tanrısına güvenip geri kalan her şeyi unutmamız, onun her sorunu çözeceğine inanıp, piyasa düzeninin yarattığı sorunlara karşı dünyanın dört bir yanından yükselen tepkilere boş vermemiz mi gerekiyor? Yoksa piyasa tanrısının fiyaskolarını mı hatırlatmamız gerekiyor böyle düşünenlere?Şu günlerde bu sorulara en anlamlı cevap küresel ısınma sorununun vahametini ortaya koyan raporlarda veriliyor. İklim değişikliği ve küresel ısınmanın insanlığın geleceğini tehdit eden bir sorun haline gelmesi aslında muazzam bir piyasa fiyaskosu. Nicholas Stern gibi bir piyasa ekonomistinin liderliğinde hazırlanan rapor da bunu itiraf ediyor. Durum apaçık ortada ve derhal harekete geçmek gerekiyor ama dünyanın önde gelen 1084 şirketini yöneten CEO'ları en fazla kaygılandıran sorunlar listesinde ancak 16. sırada yer alabiliyor "iklim değişikliği ve küresel ısınma" sorunu. Küresel ısınma fiyaskosu Devasa boyutlardaki bu piyasa fiyaskosunun yanı sıra, piyasaların tarihi, büyük yükseliş dalgalarını büyük çöküşlerin izlediğini gösteriyor bize. Buna karşın, yükseliş dalgaları yaşanırken bu dalganın farklı olduğunu ve ardından bir çöküş yaşanmayacağını iddia edenler de hep çıkıyor. 2000 yılında gene Davos dönüşünde yeni teknoloji hisselerindeki büyük balonun patlamayacağını iddia edenlerin bulunduğunu belirtmiştim. İki ay sonra balon patladı ve Nasdaq borsası yedi yıldır yerlerde sürünüyor.Bugün gene böyle bir dönem yaşanıyor mali piyasalarda ve çeşitli yöntemlerle yaratılan likidite gidecek yer arıyor, bu arada Türkiye'ye de "oluk oluk dolar geliyor". Siz siz olun, keyfini çıkarın bu bolluğun. oulagay@milliyet.com.tr Türkiye'ye akan para