Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yazılarından ve Davos toplantılarından tanıdığım Martin Wolfun Türkiyenin ekonomideki performansına yıllardır eleştirel bir gözle yaklaştığını bildiğim için dünkü konuşmasında yaptığı değerlendirme benim için sürpriz olmadı. "Türkiye son 20 - 25 yılda önüne çıkan fırsatı iyi kullanamadı" diyen Wolf aynı dönemde Güney Korenin ve Çinin gerçekleştirdiği atılımlara ayak uyduramayan Türkiyenin, rekabetin çok yoğunlaştığı bugünün dünyasında atılım yapmasının daha da zorlaştığını belirtti. Yazının başlığını oluşturan sözleri İstanbul Sanayi Odasının (İSO) düzenlediği 3. Sanayi Kongresine konuk konuşmacı olarak katılan, Financial Times gazetesinin baş ekonomi yazarı Martin Wolf söyledi. Birkaç ay önce ABD ve İngilterede yayınlanan Why Globalization Works? (Küreselleşme Neden Başarılı?) adlı kitabı sayesinde, dünyada bu konularla uğraşan çevrelerde ilgi odağı haline gelen Martin Wolfun kitabında vurguladığı temalarla ilgili değerlendirmemi başka bir yazıya bırakıp dün yaptığı konuşmada Türkiye ile ilgili olarak söyledikleri üzerinde duracağım. Özellikle Çinin son 20 yıldaki performansından çok etkilenmiş görünen Martin Wolf, Türkiyenin 2001 krizi sonrasında attığı adımlarla doğru yola yöneldiğini kabul ediyor. Bundan sonra başarılı olup atılım yapabilmek için Türkiyenin yapması gerekenleri ise şöyle sıralıyor: Makroekonomik istikrarı ve mali disiplini hiç ödün vermeden sürdürün.Çok düşük olan tasarruf oranınızı bir ulusal tasarruf seferberliği yaparak artırın.Özelleştirmede cesur olun ve yapısal reformları tamamlayın.Doğrudan yatırım sermayesi çekmek için gereken her şeyi yapınEğitim atılımına birinci önceliği verinÜlkenizdeki eşitsiz gelir dağılımını düzeltecek önlemleri ve altyapı yatırımlarını ihmal etmeyin. Tam bir liberal olduğunu her fırsatta ifade eden ve eşitlik sorununu fazla vurgulamayan Martin Wolfun bile Türkiyenin yapması gerekenleri sayarken gelir dağılımına değinmek gereğini duyması ilginç geldi bana. Martin Wolfun kimi tavsiyeleriyle 3. Sanayi Kongresinin dünkü oturumunda ondan önce konuşan özel sektör sözcülerinin dile getirdikleri görüşler arasındaki benzerlik de dikkate değerdi. Tasarruf seferberliği Örneğin İSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi, son üç yılda ihracatını 30 milyar dolardan 60 milyar dolara yükselten Türkiyenin hâlâ "yeterli miktarda tasarruf üretemeyen, yatırım ve istihdamda gerekli atılımı yapamayan" bir ülke olduğunu söyledi. Kaviye göre, Türkiyenin küresel rekabet ortamında varlık gösterebilmesi için firmaların katma değeri yüksek alanlara girmesi ve birleşmelere giderek ölçek ekonomilerini yakalaması gerekiyordu. Kavinin öncelikle yapılması gerekenleri sayarken üzerinde durduğu üç nokta ise (1) Hukukun üstünlüğünün tam olarak sağlanması, (2) Kayıt dışı ekonominin ve haksız rekabetin önlenmesi ve (3) Eğitimde atılım yapılmasıydı.Türkiyenin Avrupa Birliğine giden yolda yeni bir merhaleye geldiğini belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de kayıt dışı ekonominin yaygınlığından yakınarak yapısal reformların tamamlanmasını istedi. Türkiyenin son üç yıldaki ekonomik büyümesinin tamamen özel sektör kaynaklı olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlunun konuşması ise bundan sonra yapılması ve yapılmaması gerekenleri madde madde sıralayan bir manifestoydu adeta.Devlet Bakanı Abdüllatif Şener de özel sektör kaynaklı büyümenin sevindirici olduğunu belirterek dünyadaki değişime ayak uydurmanın önemini vurguladı.3. Sanayi Kongresinin açılış oturumundan bir sonuç çıkarmak gerekirse şu söylenebilir: Türkiyenin, küresel rekabetin azgınlaştığı bir dünyada başarılı olmak için neler yapması gerektiği az çok belli de bunları yapıp yapamayacağı henüz tam belli değil. oulagay@milliyet.com.tr Özel sektörün sesi