Ekonomiden kaçmak için bu sayfaya sığındığımı itiraf ettikten sonra üst üste ekonomiyle ilgili yazılar yazmak zorunda kaldığımın farkındayım ama suç bende değil, uzunca bir aradan sonra ekonomimizde ciddi şeyler olabileceği izlenimini veren hükümetimizde. Yirmi yılı aşkın süredir yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen enflasyonu bünyeden atmaya kararlı görünen ve IMF'nin güçlü desteğini arkasına alan hükümetin bu yöndeki çabalarını ciddiye almak ve tartışmak gerekiyor.
Bilindiği gibi hükümetin ana hedefi enflasyonu tüketici fiyatları endeksine göre 2000 yılı sonunda (yılbaşı - yıl sonu bazında) yüzde 25'e, 2001 sonunda yüzde 12'ye, 2002 sonunda da yüzde 7'ye indirmek. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel tarafından açıklanan "Kur ve Para Politikası Uygulaması" ise 2000 yılındaki toptan eşya fiyatları endeksindeki artışla kur sepetindeki artışın yüzde 20 ile sınırlanmasını öngörüyor.
Bu hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli koşulların başında ise çeşitli toplum kesimlerinin ve piyasaların bu hedeflere inanması, beklentilerini ve uygulamaya dönük kararlarını bu hedeflere göre değiştirmesi geliyor.
Bu inancın yaratılması için her şeyden önce devletin, yani kamu kesiminin kendi fiyat, ücret ve harcama hedeflerini yüzde 20'lik hedefe göre ayarladığını kanıtlaması gerekiyor. Kamu kesiminin bu hedefe uygun davranmadığı görüldüğü anda diğer kesimlerin hedefe uymasını beklemek zorlaşır.
İkinci sırada özel sektör geliyor. Özel sektörün kendi fiyatlandırma politikasında yüzde 20'lik hedefi esas alması, tüm hesaplarını yüzde 20'lik kur, ücret ve fiyat artışlarına göre yapması hedeflerin tutması açısından büyük önem taşıyor. Özel sektör içinde büyük ağırlığı olan grupların bu konudaki tavırları da bu bağlamda önem kazanıyor.
Koç Grubu'nun yüzde 20'lik hedefe uyacağı gazete manşetlerine taşındı. Sabancı Grubu'nun 2000 yılı enflasyon hedefinin yüzde 30 olduğu belirtildi. Eczacıbaşı grubu ise bana daha gerçekçi gelen bir yaklaşımla, 2000 yılı planlarının yüzde 20 devalüasyon hedefine göre yapılacağını, enflasyon hedefinin ise yüzde 30 olacağını açıklamış. Önceki akşam ATV'nin sorularını yanıtlayan Rahmi Koç ve Sakıp Sabancı'nın, "Siz grup olarak kendi fiyatlarınızı hükümetin belirlediği hedeflere göre mi belirleyeceksiniz?" sorusuna net cevaplar vermekten kaçındıkları da gözden kaçmadı.
Sanırım kur hedefine çoğu kimse inandı ama enflasyon hedefi konusunda henüz belirsizlikler var. IMF ile stand - by sonrasında enflasyon hedefine inancı pekiştirecek yeni adımlar atmak gerekebilir. Bunları salı günkü yazımda tartışmaya çalışacağım.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr
