15.10.2008 - 01:18 | Son Güncellenme:
Ali Eyüboğlu
Hülya Avşar ile çok sevdiği AKP’nin arasına rengi kara mı, beyaz mı, yoksa başka bir renk mi bilemem ama “ürkek bir kedi”nin girdiği kesin.
12 Ekim 2008 Pazar gününe kadar aslında her şey yolundaydı.
TürkMax’teki sohbet programı “Hülya Avşar Stüdyosu”nun sezon finalini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı konuk ederek yapan Avşar, yeni sezona girerken çıtayı bir tık daha yukarıya çekti.
Avşar, 12 Ekim Pazar günü Vatan’da yayımlanan söyleşisinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ü konuk edeceğini açıkladı. Sanem Altan’la yaptığı söyleşide Avşar’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşine ilişkin de samimi açıklamaları vardı. Avşar’ın Erdoğan ve eşi için söyledikleri şunlardı:
‘Benim için çok özeller’
“Çok uzun zamandır ortaya çıkmamış duyguları var Tayyip Erdoğan’ın. Bir destek verilse belki hüngür hüngür ağlar. Bunları hissettim. Ürkek bir kedi gibi amatör bir tarafı vardı. Çocuk tarafı çok fazla. Çok dolu, kendini çok tutuyor. İçi öyle dolu ki içim acıdı aslında. Zaman zaman onunla oturup dertlerini dinlemek isterim. Bunları hissettim. Karşıma sert profesyonel bir başbakan oturmadı, bir insan oturdu. Düşüncelerinin bazılarını sonuna kadar destekliyorum. Bazılarına tamamen karşıyım ama bunları hissettiğim için gönlümdeki yeri çok farklı bir yerde. Tayyip Erdoğan ve Emine Hanım benim için çok özeller gerçekten. Röportaj sonrası kahve içtik. Zehra’yı sordu, Sadettin’e selam iletti. ‘Hadi artık evlenin’ dedi. Bunlar bana çok samimi geldi.”
Avşar’ın, kendisini kedi olarak hicveden Musa Kart’a karşı nasıl bir savaş açtığını unutup Erdoğan’ı bir kediye, hem de en ürkeğine benzetmesi Ankara’yı harekete geçirdi.
Akif Beki aradı
Kedisiyle ünlü Ankara’da “Ürkek kedi” nedeniyle doğan rahatsızlığı Avşar’a ilk ileten Başbakanlık Basın Müşaviri Akif Beki oldu. Avşar’ı arayan Beki, Başbakan’ın kendisine ve samimiyetine inancının tam olduğunu ama “ürkek kedi” benzetmesine herkesin aynı hassasiyetle yaklaşmayacağından hareketle bir düzeltme açıklaması yapmasını istedi. Avşar, kendisini arayan Anadolu Ajansı’nın Başbakanlık muhabirine “ürkek kedi” konusunda şu açıklamayı yaptı:
“Bütün söylediklerim aslında Başbakan’ın güçlü duruşunu anlatıyor. Zaten bu sözler kişiliği kuvvetli, özgüvenli kişilere söylenebilir. Aksi takdirde yanlış anlaşılır. Emin olduğum tek şey var, Sayın Başbakanım beni anlamış ve üstünde durmamıştır. Bir kısım fikir ayrılığım olsa da merhum Özal’dan sonra gücünü hissettiğim tek Başbakan Sayın Erdoğan’dır. Kedi gibi ürkek sözü insani duyguları kuvvetli okuyucuların anlayacağı bir sözdür.”
Çankaya’dan yalanlama
AKP sempatizanı Avşar, bir darbe de Çankaya’dan yedi. A.A. dün, Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden aldığı şu açıklamayı servise koydu:
“Dün ve önceki gün bazı gazetelerde Sayın Hanımefendi’nin 3 Aralık’ta Hülya Avşar’ın televizyon programına konuk olacağı şeklinde haberler yer almıştır. Söz konusu programla ilgili olarak gerek Sayın Hanımefendi’ye, gerek Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’ne Sayın Hülya Avşar tarafından gönderilen bir mülakat talebi bilgisi ulaşmamıştır. Esasen kendileri bugüne kadar yazılı ve görsel basın kuruluşlarından hiçbir mülakat talebine olumlu yanıt vermemiştir. Sayın Hanımefendi şimdilik aynı yaklaşımı sürdürmektedir.”
‘İletişim problemi var’
Hülya Avşar gibi şov dünyasında dobralığıyla tanınan bir yıldız hakkında Türkiye’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı’nca yalanlama gelmesi ilginç. Avşar’ı arayıp durumu sordum, şunları söyledi:
“Konu hakkındaki tüm görüşmeleri asistanım yaptı. Cumartesi Reklam Ajansı ile Gelişim Reklam Ajansı’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘Eğitim Her Engeli Aşar’ adlı bir sosyal sorumluluk projesi için bize teklifte bulundular. Hayrünnisa Gül’ün himayelerinde yürütülen bu kampanyada benimle birlikte birkaç sanatçıyı da kampanya yüzü olarak kullanmak istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. Yapılan görüşmelerden sonra gelinen nokta şuydu; Engelliler Günü olan 3 Aralık’ta Hayrünnisa Hanım, TürkMax‘te yaptığım programa konuk olacaktı. Çankaya’dan yapılan açıklamadan sonra kampanyayı yürütenlerle konuştuk. Hayrünnisa Hanım’la, Basın Müşavirliği aracılığıyla değil, siyasetçiler aracılığıyla direkt temas kurduklarını söylediler. Anladığım kadarıyla ortada bir iletişim problemi var.”