Bizim “Yemekteyiz” programının Fransız versiyonu “Un Diner Presque Parfait” yani “Mükemmele yakın bir akşam yemeği” gibi bir şey oluyor. Bizimkinden farkları var tabii ki, sonuçta iki farklı toplum!
Önce birer aperatif
Mesela yemeğe geçmeden önce birer aperatif alınıyor. Yani, özel hazırlanmış kokteyller. Aslında yarışma buradan başlıyor. Hoş bir şey. Bizde ise son bölümden örnek vermek gerekirse, ev sahibi, gelen konuğu “Sen şuraya buyur” diyerek emir komuta zinciri içinde oturtuyor. Kuru kuru hemen dedikodu başlıyor. Vazgeçtim aperatiften, bari limon kolonyası dolaştır, hani bir hareket olsun!
Şarap keyfi
“Kardeşim sen de takmışsın şarap, marap, bizim örf adetimizde şarap mı var?” diyenleri duyar gibiyim. Mesele şu; masaya şarap bardağı koyuyorlar. Hatta son yarışmada bir şarap bardağı bir de benim de adını koymakta güçlük çektiğim uzun bardaklar (su da değil meşrubat bardağı da değil!) yan yana. Bir de tabii, elde o plastik pet şişeler içinde gelen gazlı içecek görüntüsü çok çirkin. Sanki şarap doldurur gibi bir de o bardağa koymazlar mı?
Ne olur yani bir kadeh şarap içerek yemek yenilse? Bir de rakı muhabbeti yapılsa? Meyhane havasında. Oğlum dur, ne diyorsun? Pardon!... Yani Fransa’daki formatında güzel güzel şaraplar içiliyor. Ha, orada da millet birbirini yiyor. Bu yarışmanın kuralı bu, ayrı gayrı yok!
Bizde göbek onlarda karaoke!
Yemek sonrası bizde Türk Sanat Müziği, göbek havası gibi canlı müzik örnekleri veriliyor. Onlarda ise tek bir eğlence var, karaoke... Ha bu konuda bizimki daha neşeli yani.
Korkuyoruz!
“Arena”da konuklar Müjdat Gezen ve Genco Erkal’dı. Konu “politik mizah”a geldi. Aslında bana göre bu da komik çünkü, zaten mizahın kendisi, muhaliftir. Neyse, Erkal bir gösterinin gazete ilanında şöyle bir şeyle karşılaşmış; “Burada politika yok”... Yani korkunun belgesi!
Laf döndü dolaştı Beyazıt Öztürk’e geldi. Gezen “Mesela radyoda Beyaz daha politikti. Ama ‘Korkuyorum’ dedi. Bu laftan sonra diyecek bir şey kalmıyor” dedi. Erkal, Beyaz’ı çok sevdiğini söyledi. “Büyük gelirleri var. Kazancı kaybetmek istemiyorlar, buna da saygı duyuyorum” diye ekledi.
Ertegün ve Tarkan
Bir şehir efsanesidir. Rahmetli Ahmet Ertegün ile Tarkan muhabbeti. Kimi “onu keşfetti” dedi kimi “Tarkan reklamını yaptı” dedi. Bu konu Okan Bayülgen’in NTV’deki programında gündeme geldi. Ertegün keşfetmiş Tarkan’ı, almış götürmüş. Ne yaptı Ertegün? Atlantic Records’un kapısından girmiştir Tarkan, onun dışında? Söyleyeyim de artık bu konuda laf etmesinler. Ertegün sadece bir isme albüm yapmıştır; İlhan Mimaroğlu. Meraklısı açsın baksın!