Cumartesi ‘Aramazsan Arama’yı söyleyen çocuk

‘Aramazsan Arama’yı söyleyen çocuk

29.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

İmza gününde cam çerçeve iniyor, öğrenciler teneffüs zili yerine onun şarkılarını çalıyor, Bülent Ersoy onun gözlerinden ve sesinden etkileniyor. Gökhan Özen işe hızlı başladı

‘Aramazsan Arama’yı söyleyen çocuk

Gökhan Özen: "Ankara’dan İstanbul’a 1 numara olmaya geldim"
‘Aramazsan Arama’yı söyleyen çocuk

İmza gününde cam çerçeve iniyor, öğrenciler teneffüs zili yerine onun şarkılarını çalıyor, Bülent Ersoy onun gözlerinden ve sesinden etkileniyor. Gökhan Özen işe hızlı başladı

MEFARET AKTAŞ

Altı ay kadar önce üç genç adam Bağdat Caddesi’nde yürüyorlar. Bakıyorlar Erenköy’deki D&R mağazasının önünde çılgınlar gibi bağıran genç kızlarla, genç erkeklerden oluşan ve mağazanın arka sokağına kadar uzanan bir kalabalık var. Az sonra bir limuzin geliyor, kapısı açılıyor. Bizim meraklı gençler kimin indiğini göremiyorlar. Ve "Bu olsa olsa Tarkan’dır" düşüncesiyle kalabalıktan birine "Kimin için bekliyorsunuz?" diye soruyorlar. Cevap: Gökhan Özen. İkili şaşkın şaşkın bakıp "Gökhan Özen kim ya?" diye soruyor. Bu kez cevap: "‘Üşüyorum’u bilmiyor musunuz siz abi ya?" oluyor. Bizimkilerin o zaman Gökhan Özen’in kim olduğuna dair hiçbir fikirleri yok. Hâlâ "Üşüyorum"u bilmiyorlar. Ama bugünlerde her yerde çalan, radyolardan sürekli istek alan "Aramazsan arama yar, aramazsan arama / Zaten merhem olmazsın sen benim gönül yarama" nakaratlı şarkıyı gözden kaçırmalarına imkan yok.
Röportaja gittiğim güne dek Gökhan Özen’in neye benzediğini hiç görmemiştim. Ama fotoğrafçımız, röportaja gelen stajyerimiz ve yolda gördüğüm herkes onu gayet iyi tanıyordu. Çünkü ikinci albümü "Duman Gözlüm"ü yeni çıkaran Özen’in şarkıları bugünlerde her yerde çalıyor. Şimdilik yeni bir Serdar Ortaç ya da Mustafa Sandal durumu söz konusu gibi. Çünkü Özen de ikisi gibi radyo kökenli ve o da ünlülere beste veriyor. Ebru Gündeş, Gülben Ergen,Yaşar, Harika Avcı artık onun bestelerini söylüyor. Röportajdan bir-iki gün önce POPSAV’ın gecesinde sahneye çıktığında geceye katılan sanatçılar ondan çok etkileniyor. "Bu çocuk süper" diyor. Kenan Doğulu, Metin Özülkü, Hakan Peker gelip, tebrik ediyor. Bülent Ersoy, "güzel gözlerinden ve sesinden" etkilenip onunla tanışmak istiyor.
22 yaşındaki Özen röportaja "Tipik Ankaralı bir aile bizimkisi" diyerek başlıyor. Tipik Ankara ailesine bakın şimdi: Baba yüksek makina mühendisi, arkeolog anne artık ev hanımı. Abi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi, evin küçük oğlu Gökhan da popçu! Popçu Gökhan TED Koleji’nden, YTÜ’de iktisat okurken müzik yüzünden kaydını donduruyor. Aklında yalnızca müzik varken geldiği İstanbul’da şimdiki tek hedefi "1 numara olmak".

Babalar kızları için alıyor albümü
Ankara’dan İstanbul’a üniversite için mi geldiniz?
Sadece müzik için İstanbul’a geldim ben. Üniversite de vardı ama o görünürdeki nedendi. Bütün tercihlerimi İstanbul’dan seçtim ki buraya gelebileyim. Aileme okulu bahane edip de gelmiş oldum.

Planlı bir geliş yani...
Bir numara olmak vardı aklımda. Dedim ki madem Unkapanı İstanbul’da, ben de İstanbul’a giderim o zaman. Tabii aileme karşı "Ben şarkıcı olacağım, gidiyorum" demek yerine "Okul kazandım, gidiyorum" demek daha mantıklıydı.

Unkapanı’na mı gittiniz gelince İstanbul’a?
Hayır. İstanbul’da radyolarda programda kendi sesimden istek parçalarını çalıp söylemeye başlayınca firmalar birer teklifle geldi. En cazip olanını kabul ettim. Benim tarzımda yok ki zaten insanların kapısına gidip "Şunları bir dinler misiniz?" demek. Onlar bana gelecekti bir şekilde. Daha o zaman 40 şarkım vardı. 40 şarkıdan ikisini bu albüme, ikisini de üçüncü albüme ayırdım.

Sizi kimler dinliyor en çok?
En çok genç kızlar tabii. Ama onların bir-iki nesil üstü de dinliyor. Babaları albümü alıp kızlarına armağan da ediyorlar.

Yani yakışıklı olduğunuz için de çok satıyorsunuz?
Hiç kimse ben yakışıklıyım diye kasedimi almaz. Bomboş bir kasedi adam yakışıklı diye satın almaz. Ama güzel şarkıların varsa ve güzel de görünüyorsan tabii ki çok satarsın. Ama hayır, benim şarkılarım çok güzel.

Mektuplarda ne yazıyor kızlar?
Şarkılardan, sözlerinden bahsediyorlar. "Gerçekten o aşkları yaşadın mı? Bu kadar derin mi yaşadın?" diye soruyorlar. Benim için neler yaptıklarını anlatıyorlar. "Geçen gün sınıfa gittim de tahtaya senin kasedini astık. Hep beraber dinledik. Teneffüs zili yerine senin kasedini çaldık" diye anlatıyorlar.

Sezen Aksu’ya şarkı vermek istiyor
Hep çok iddialısınız. Hedefiniz ne?
Ben bu işe bir numara olmayı hedefleyerek girdim. Ben bir numara olacağım. Hiçbir zaman "Albümüm çıksın da ben de bir barda söyleyeyim, para kazanayım" demedim. Ya, ben maddi olarak mecbur değilim bu işe. Para için yapabileceğim çok iş var zaten. Kesinlikle müzik aşkından, sahnede olmanın verdiği enerji için yapıyorum. Çarmıha gerilmeyi de eleştirilmeyi de göze aldım.

Bir numara olmak ne anlama geliyor?
Bir formülü yok ama bir numara bellidir. Herkesin ortak fikridir. Hem satışa yansır, hem de yüz insandan 99’u "evet seviyorum" dediği zaman bir numaradır o. Ama benim hiç acelem, telaşım yok. Daha yaşım 22. Çok uzun bir yol var.

Şu anda bir numara kim mesela?
Tarkan Türkiye üstü. Olabilir. Ama benim için kendi ürettiğini söyleyen herkes bir numaradır. Kayahan, Sezen Aksu mesela. Benim kuşağımdan da Yaşar’ı dinliyorum.

Ünlülere parça veriyorsunuz. En çok kim sizin parçanızı söylesin istersiniz?
Sezen Aksu’ya şarkı vermek çok güzel olurdu.

Para kazanmak önemli değil dediniz. Harika Avcı’ya mesela "O, bu parçayı güzel söyler, ben ona vereyim" diye mi verdiniz bestenizi?
Hayır, o ya da firması benden rica etmiştir. Ben de düşünmüşümdür, vardır, vermişimdir.

Radyo programınızı niye bıraktınız?
Biraz devam ettim. Hem zamansızlıktan hem de mahalledeki bakkal da gelip artık "Abi senin kendi kasetin çıktı hâlâ başkalarının şarkılarını okuyorsun" demeye başladığı için bıraktım.

"Kitap okumuyorum, insanları okuyorum" demişsiniz. Bu ne demek?
Gözlemliyorum demek. Kitap çok okudum bugüne dek.

Daha 22 yaşındasınız ama....
12-13 yaşımdan beri çok okuyorum. Son zamanlarda biraz daha gerçek şeyleri gözlemlemek istiyorum. İnsanlar da en büyük objem benim.

Söz yazarları için kitaplardan beslenmek çok önemli değil midir?
Beslendim zamanında, hâlâ da devam ediyorum. Ama şu anki psikolojim insanları izlemeye yönelik. Ben ne bulursam okurum zaten. Kitap, dergi, gazete...

Güncel politikayı izliyor musunuz?
Politika benim hayatımda çok az yer kaplıyor açıkçası.

Sizce neden sizin kuşağınızın büyük çoğunluğu politikayı hiç izlemiyor?
Çünkü politika samimi değil.

Ama zaten politika bu...
Ama samimi olmayan hiçbir şey bana yakın olamaz. Politikayla politikacılar ilgilensin. Ben yardım edebileceğim insanlara yardım etmeyi istiyorum. Politikadan uzak ama insanlığa yakın. Şarkı söylemek dışında yapmam gerekenlerin de bilincindeyim.




CUMARTESİ