Cumartesi "Ben de bedel ödüyorum"

"Ben de bedel ödüyorum"

18.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Ben de bedel ödüyorum"

Ben de bedel ödüyorum



Ben de bedel ödüyorum


Bilgelik kolay elde edilmiyor." Hazım Körmükçü röportaj boyunca birkaç kez bu cümleyi kurdu. Konu hakkında pek konuşmuyordu. Bu kez konuştu. Biraz... "Konuşmak neyi değiştirecek?" diyerek, azıcık basına sitem ederek... Röportajın büyük bölümü mesleği üzerineydi ama istekli olmasa da biten evliliğiyle ilgili sorulara da cevap verdi. Olası sinema filminden, müzikten yemek yapmaya hobilerinden, hayata bakışından söz etti. Bir süre önce resmen sona eren evliliğine gelince söz, şöyle dedi: "Şu anda huzurluyum çünkü birlikteliğim boyunca ve son dönemlerde gereken her şeyi yaptım... Ama sevginin bile yaptıramadığı bir şey varmış, onu öğrendim."

Evlilik meseleniz... Ne söylemek istersiniz?
Özellikle söylemek istediğim bir şey yok. Bahis konusu olan şey şu an yanımda olsaydı konuşulacak bir şey vardı. Artık yanımda olmayan biri.

Resmen boşandınız değil mi? Sizin ağzınızdan bir şey okumadık.
Bilgelik kolay elde edilmiyor.

Her şey yolunda gibiydi, sonra neler oldu?
Fazla konuşmak istemiyorum. Demin bir şey söyledim: Bilgelik kolay kazanılmıyor. TV ya da gazetelerde özel konularla ilgili konuşan insanları eleştiren biri olarak aynı pozisyona düşmek istemiyorum. Sevgi özeldir. Bu da özel ve değerli bir şey benim için. Çok klasik ama basit bir şey söylüyorum: Şu an yanımda olsaydı konuşulacak çok şey vardı. Konuştuğumuz şey geçmişte kaldı. Geçmiş ilgilendirmiyor beni. Şu an önemli, şu anda da ben varım bir tek.

Allah yolunu açık etsin, sağlığı iyi olsun"
Şu anda en yoğun duygunuz nedir?
Acayip huzurluyum. Çünkü birlikteliğimiz boyunca ve son dönemlerde, olması ve yapılması gereken her şeyi yaptığımı biliyorum. Yine ona geleceğim: İlkel insan duygusu. Ben hayata ve kendime karşı samimiyim ama bazı şeyler bana kalsın. Konuşmak neyi değiştirecek? Bir kez bir TV kanalına konuştum. Hayata bakış açımı anlattım ve yanlış anlaşıldı. "İlişkime dair, kendisine dair düşüncelerimi üç kişi biliyor" dedim, "Ben, o ve Allah". Ama başka bir "üçüncü şahıs" gibi algıladılar. Kısacık hayatımda onurlu bir şekilde yolculuğumu tamamlamak, bu dünyadan huzurlu bir şekilde göçmek istiyorum. İlişkim söylediğim gibi geçmişte kaldı. Herkes yaşadığı şeyin bedelini öder. Ben bedelini ödüyorum.

Problemlerin yoğunlaştığı dönemde neler hissetmiştiniz?
Mutlu olmadım tabii, insan üzülüyor ama önemli olan şu: Ne mutlu ki hayattayım. Ne mutlu ki sekiz senesini benimle geçirmiş olan insan da hayatta. Allah yolunu açık etsin, sağlığı iyi olsun... Deneyimlerimiz var, o deneyimlerin de bedelleri. Bu bedeller ödenecek. Ben ödüyorum, herkes de ödeyecek. 38 yaşında bir tek şeye inandım: Sevgidir her şeyi yaptıran ama bunun bile yaptıramadığı bir şey varmış, öğrendim.

Esmer bir kadınla eşinizi aldattığınız, ayrılık nedeninizin bu olduğu iddia edildi...
Böyle bir şey söz konusu değil. Esmerlerden hoşlanmam zaten. Ayrıldığı eşini hâlâ seven biri geçmişte böyle bir hata yapmış olabilir mi?

"Hiçbir dizinin tiryakisi değilim"
Uzun zamandır hep evliliğinizle gündemdesiniz. Neler yapıyorsunuz bu sıralar?
Bir sinema filmi söz konusu. Görüşmeler devam ediyor. Yönetmen Olgun Arın olacak. Değişiklik olmazsa ismi "Tramvay". Beyoğlu’nda geçen bir hikaye, okuduğumda çok heyecanlandım. İstanbul Drum Circle diye bir müzik grubumuz var. Haftada iki gün Ortaköy’deki The Mix’te workshop yapıyoruz. Bu arada ilk kez bir tiyatro oyunu yazıyorum. Bitmesi bir seneyi bulur. Ayrıca resimle uğraşıyorum, şiir yazıyorum. Şiirleri yakında seslendireceğim.

Tiyatro, dizi film, sinema yaptınız. Nedir kriterleriniz iş seçerken?
Bir işi yapmış olmak için yapmak benim tarzım değil. Projeye inanmam, o projenin bana ne öğreteceği çok önemli. Yaptığım her yeni işte seyircinin karşısına bambaşka çıkmayı severim. İçinde olacağım projenin tabii rejisörü, senaristi, ekibi çok önemli. Yapmış olduğunuz işlerin sonucunda yaşam size bir tecrübe kazandırıyor. O tecrübelerle daha olgun ve mantıklı düşünmeye başlıyorsunuz.

Sizi hayal kırıklığına uğratan projeler olmadı mı?
Tabii oldu. "Vaka-i Zaptiye" mesela. Çok güzel bir projeydi. Çok konuşulacağını düşündüğüm proje yayından kalktı. İnsanoğlu devamlı iyi ya da doğru şeyler yapamıyor. Arada bir kirlenmek gerekiyor ki temizlenebilelim ve o temizliğin de kıymetini bilelim. Bu birebir ilişkilerde de, işte de böyle.

"Hakkımda söylenenler beni mutlu ediyor"
Peki, istediğiniz noktada mısınız?
İlla da şu noktaya geleceğim diye ihtiraslarım ve hırslarım olmadı. Kendime yetmesini, ne olduğumu, nerede yanlışlarım ve eksiklerim olduğunu iyi bilirim. Şu anki durumumdan memnunum. Hakkımda söylenenler beni mutlu ediyor. Güzel bir hamurum, iyi bir aşçının eline düşerse bu güzel hamur çok güzel yemekler olur.

Son zamanlarda seyrettiğiniz en iyi film, en iyi oyun, en iyi dizi hangisiydi?
"Kızıl Ejder"i seyrettim. Anthony Hopkins’in oyunculuğunu acayip severim. Tiyatro oyunu olarak da sevgili arkadaşım Yılmaz’ın "Bize Bir Şeyhler Oluyor"unu. Güzel bir oyun. Özellikle finaldeki selamlama sahnesi çok hoşuma gitti. Televizyona gelince: Pek öyle dizi saplantısı olan biri değilim ama kimler ne yapmış diye bakıyorum.

"Asmalı Konak" gibi popüler dizileri de seyretmiyor musunuz?
Seyrettim tabii. Tanıdığım birbirinden değerli insanlar var, onlara saygımdan dolayı seyrettim. Ama bağımlısı olduğum dizi yok. Bir tek "Asmalı Konak"ın müzikleri beni etkilemiştir, diziye çok şey katıyor. İstanbul Drum Circle’daki Cem Erman’a ait. Çağan Irmak’ı da pas geçmemek gerekir.

"Akdeniz, Rum ve Japon yemeklerini yapmayı bilirim"
• Müzik, şiir ve resmin yanı sıra fırsat buldukça dalmaya gidiyorum. 20 seneden beri profesyonel dalgıçlık yapıyorum. Çocukluğumdan beri spor vardır hayatımda. Spor, tabiat ve müzikle iç içe yaşayan insanlar daha soft ve dingin oluyorlar. Çünkü enerji sarf ediyorsunuz, mutluluk hormonu salgılıyorsunuz.
• Yemek yapmayı da yemeyi de seviyorum. Akdeniz, Rum, Japon ve Türk yemeklerini bilirim. İlgi alanım daha çok balık ve deniz ürünleri. Bazen arkadaşlarıma "ekstra"ya giderim, yemek yapmaya. Kitap okuyarak falan öğrenmedim, annemin yanında eğitimimi aldım. Bir saat içinde beş çeşit yemek yapabilecek kapasitede bir kadındır.