25.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Adamın karısının yüzünde estetiksiz bir milim alan kalmamış, adam "ucube ruhlu" karısını terk ediyor, sebep seks arayışı oluyor. Hadi canım sen de!Adamın karısı yıllarca kocasına sahip çıkmamış ama üzerinde bir kadının oltası sallanınca adam birden değere biniyor, adam kendisine sahip çıkacak başka kadına gidiyor... Sebep seks mi? Adamın karısının dünya yüzünde farkına vardığı tek şey abidik gubidik markalar, adam sıkılıp belki hayata başka gözle bakan bir kadına gidiyor, sebep seks mi?Adamın karısı sabahtan akşama kadar aptal aptal zaman geçiriyor, akşam eve gelen kocasına edecek tek lafı yok, adam muhabbet edecek insan göremiyor karşısında, başka kadına gidiyor. Sebep seks mi?Karısı adamı sadece limitsiz kredi kartı olarak görüyor, adam limiti olmadığını hayal ettiği bir sevgi arayarak başka bir kadına gidiyor. Sebep seks mi?Karısı en ufak bir ekonomik sorunda adamın hayatını çekilmez hale getiriyor, enerjisini emip tüketiyor, adam rutin hayatını idame ettirip "dolap beygiri" olmak yerine "hayat sadece statü ve maddiyattan ibaret değildir" diye düşündüğünü umduğu biriyle ilişkiye yelken açıyor, sebep seks mi?Adam yaşlılığından korkuyor, bunca yıldır kendisine sahici bir şefkat göstermemiş karısı yerine belki omzuna yaslanacağı biri diye son bir deneme adımı atıyor. Sebep seks mi? Yok efendim "azgın teke"ymiş, efendim bu erkeklerin tek derdi de seksmiş! Kim kimi kandırıyor! Böyle bakınca erkeklerle empati kurup, terk edilmeyi hak eden ne kadar çok kadın olduğunu görüp şaşırıyor insan. Dün bir film seyrettim sinemada, tam da bu meseleye denk düştü. "Köprüüstü Aşıkları" filminin karizmatik figürü Denis Lavant ile Venedik Film Festivali 'nde En İyi Genç Oyuncu ödülünü alan Isild Le Besco 'nun oynadığı "Ölesiye Aşk" böyle bir açmaza örnek. Genç karısıyla, çocuğuyla, yaşamı iş peşinde koşarak tüketen orta yaşlı ama ayrıksı adam ile deli dolu 17 yaşında bir kız, ucuzcu tatilcilerin sıkıcı hayatlarını sürükledikleri bir kamp ortamında kendilerini saran ikiyüzlü ahlakçılıkla aşka itiliyorlar. Ama adamın karısının genç kızın 10 yaş büyük haline ne kadar benzediğini görünce, bu seçimin mantıksal sonuçları hakkında bir fikir ediniyor insan. Kaçırmadan mutlaka görün. Yani bir taraftan da erkeklerin ikinci, üçüncü, dördüncü "şanslarını" terk ettiklerinden pek de farklı olmayan kadınları seçerek kullandıklarını düşününce, hayatlarını bu kadar boğucu hale getirenin kendileri de olduğunu görüp tencereyi de kapağı da yuvarlayası geliyor insanın. İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Etki-tepki, tepki-etki, tepki-tepki, etki-etki, vs... İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erkek Köşesi! "Elde var bir, elde var iki, elde var üç..." diye saymaya başladıysanız, eldeki "garanti kuşunu" terk etme zamanı gelmiş de geçmiş demektir. O zaman yapacağınız en doğru şey başka bir kadını "sebep" olarak seçip, eskisini terk etmektir. Sizin bu halinize razı olan kadına razı olacak değilsiniz ya... Bir kadını ne zaman terk etmeli? Neco karısını terk etmesin de kim terk etsin? Uçankuş muhabiri, Oya Özyılmazel'e kendisini terk eden kocası hakkında ne düşündüğünü soruyor. O da "Şöyle değerli sanatçı, böyle iyi bir insan..." diyor. Sonra eklemeden duramıyor: "Bak, herkesten farklı konuştuğumu özellikle vurgula ama!" Yani hâlâ imaj derdinde! Yazık, bir hayatı sadece imaja kurban etmek! Neco'nun karısı olmak, onun ya da bunun "karısı" olarak anılmak için her şeye katlanan ne çok kadın var. Ama sonuç her zaman aynı; yalnızlık. Öpelim de başkalarına örnek olsun bu durum. Mesele seks değil yani...Davut Güloğlu karısını dövdü mü dövmedi mi diye yazılıp çizildi ya... Karadeniz uşağu sinirle cevaplıyor; "Ya, neden döveyim! Ayıptır, günahtır, yazıktır! Kadının gururuyla oynuyorlar, onuruyla oynuyorlar! Bu kadın çocuğunu alıp hastaneye gitse dayak yedi mi olacak!" filan falan işte... Bas gaza! Bas gaza Davut! Hangi gurur, hangi onur? Kadına sevgililerinle köşe kapmaca oynat, güreş ortamı yarat, "Evlensem mi evlenmesem mi" diye anketler yap, çocuğunu sakla, sonra da onurdan gururdan bahset. Tabii ona katlanan karısının da var demek ki bir meselesi... Öpmeyelim aman! Öptüm sizi ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Merhaba İlhan hanım. Birkaç hafta önce de yazmıştım size, hani "arkası yarın" yapmıştınız. Hiçbir teklifimi kabul etmeyen bir kızı nasıl etkileyebileceğimi sormuştum. Siz de onu gıcık edecek şeyler yapmamı ve sonra da size tekrar yazmamı söylemiştiniz. Ben ilk reçetenizi eksiksiz uyguladım. Zaten gıcıktı hepten gıcık oldu. Yorumu "Gıcık bu çocuk ya!" oldu. Sorumluluğu beraber alıyoruz değil mi, kötü bir sonda acıyı tek başıma çekecek olmak bile korkutuyor beni. Gerçi kaybedecek hiçbir şeyim de yok. Siz mutlaka test etmişsinizdir, umarım herkeste aynı etkiyi gösterir. Şimdi ikinci aşamayı bekliyorum. Hoşçakalın, iyi günler. "Ben ilk reçetenizi eksiksiz uyguladım. Şimdi ne yapmam gerekiyor?" * * *Pek korkaksınız canım siz de! Kaybedecek bir şeyiniz yok elbette. Gururunuz baki kalacak ya! Hadi bakalım, oyuna devam: Bir kızın dikkatini ya fazlasıyla hoşuna gidecek şeyler yaparak çekebilirisiniz ya da onu gıcık ederek. Kadınların hoşuna gidecek şeylerin değişkenliği yüzünden birinci yol çıkmaz sokak. Ama ikinci yol açık... Gıcık ederek dikkatini çektiniz ya, sonrası basit; umursamadan, abartmadan onun hakkında kulağına gidecek kötü yorumlar yapmaya aynen devam edin. Ta ki çatlatana kadar! Böylece aklında fikrinde hep siz olacaksınız. Zamanla kendini kötü hissedeceği için kendisine sizin gözünüzden bakmaya başlayacak ve iyi hissedebilmek için de o sizin üzerinize düşüp sizden iyi bir söz duyabilmek ümidiyle bekleyecek. İşte "arkası yarın" devam ediyor. Çekiminize kapılıp çevrenizde dolanmaya başladığında bana tekrar yazın. Son hamleyi o zaman yazacağım. Kadın: Beni terk etmenden korkuyorum!Erkek: Artık gerek kalmadı... * * *Erkek: Biraz huzur istiyorum...Kadın: Yıllardır sana huzurdan başka bir şey vermediğim için olabilir mi? Kılavuz Karga Oyunu! Küçük Oyun Köşesi! Bir erkeği ne kadar çok kovarsanız, size o kadar çok bağlanır. Yo-yo gibi! Kov, geri gelsin! Kov, geri gelsin! Nasıl, kolay bir oyun değil mi? Tam tersi de var bu oyunun: "Gitme ne olur!" dedikçe de giderler mesela... Seçin seçin oynayın... "Erkeği kovma" oyunu: