25.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:
Zeynep Kalkınç
Türk gastronomi hayatının belki de en önemli ödül törenlerinden biri geçen hafta yapıldı. Mensubu olmaktan gurur duyduğum, alanının en eski sivil toplum kuruluşlarından olan ve Türk mutfağının tanıtımına yönelik başarılı projeleriyle öne çıkan Mutfak Dostları Derneği, Moda Deniz Kulübü’nde düzenlediği gala yemeğiyle Altın Kaşık Gastronomi Ödüllerini 10 dalda sahipleriyle buluşturdu.
Ünlü Fransız Şef Laurent Capdeville’nin ödül törenine özel imza menüsü de gala yemeğine damgasını vurdu. Şef Capdeville, “Gala Yemeği ve Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri” gecesi için hazırladığı “Şef’in Mutfağı; Parİstanbul” temalı menüyü, Anadolu’nun yerel ürünleri ile Fransız esintili füzyon bir birleşim olarak değerlendirdi.
Anne mutfağı
Laurent Capdeville, iki yılda bir Sirha Lyon’da düzenlenen 3 - 2 - 1 Michelinli şeflerin üniformaları ile katıldıkları Yıldızlı Gece’nin menüsünü yapan kişi. Dünyanın en ünlü yarışmalarından Bocuse d’or’un Büyük Jüri üyesi. Fransa’nın bu usta şefi, dünyanın dört bir yanında danışmanlık veriyor. Mutfak okullarında hocalık yapıyor, makaleler yazıyor.
Şeflerin şefi Capdeville ile Türk mutfağıyla tanışma hikâyesini konuştuk.
Niye Türkiye?
Cevabı çok basit, aşk... Altı yıl önce, Selen Sözeri ile Nice’deki bir yemek projesi dolayısıyla tanıştık. Daha sonra, Nevşehir, Kayseri, Antakya, İskenderun, Adana, Mersin, Antalya, İzmir başta olmak üzere birçok yeri gezdim. Benim tanıdığım Türk mutfağı Akdenizli; taze sebze ve meyveli, baharatlı, güneşli, balıklı ve çok güzel kuzulu. Aynı zamanda bir anne mutfağı; kadın eli değmiş, cömert ve sade. Türk mutfağı bir dünya mutfağı, her metropolde olması gereken saygın bir mutfak.
Türkiye’de sevdiğiniz yemekler?
En sevdiğim yemeklerden birkaçı; lakerda, işkembe çorbası, mezeler, gerçek kebaplar... Çünkü Fransa’da içinde yüzde kaç et olduğunu bilmek istemeyeceğimiz endüstriyel dönere kebap diyorlar. Bir de kalkan balığını çok sevdim.
En beğendiğiniz şefler?
Birçok Türk şef sayabilirim, ama illa birini seçmem gerekirse, görüş açısı ve tarzıyla kendime en yakın bulduğum Türk Şef Osman Sezener. Fransa’da beni en çok etkileyen birlikte çalıştığım Christian Willer ve Joe Robuchon. Dünyada ise tartışmasız yine birlikte yemek yaptığımız French Laundry’nin müthiş şefi Thomas Keller.
Bocuse d’or’un ve yıldızlı şeflerinin esprisi nedir?
Lyon’daki Bocuse d’or sırasında VIP bölümündeki geçici mutfağın çizimi benim elimden çıkar. 2013 yılında GL Event; 250 yıldızlı şefin davetli olduğu, Dünyanın Büyük Şefleri Gecesi’ni başlattı. O günden beri her iki yılda bir, mutfağı olmayan Lyon valiliğinde geçici mutfağı yaratıyor ve şeflerle beraber menüyü yapıp pişiriyorum.
Artık zamanınınızın büyük bölümünü Türkiye’de geçireceksiniz. Neler tasarlıyorsunuz?
Ben uluslararası danışmanım. Bilgi ve birikimimi gençlerle paylaşmak en büyük arzum. Kendimi Türkiye’de çok mutlu hissediyorum, insanlarını seviyorum. Özellikle de birini her şeyden çok...
ALTIN KAŞIK GASTRONOMİ ÖDÜLLERİ
Yılın Türk Şefi: Osman Sezener, Od, Urla
Yılın Yabancı Şefi: Fabio Brambilla, D.ream Grup Mutfak Direktörü
Yılın Genç Şefi: Murat Deniz Temel, Alaf
Yılın En İyi Geleneksel Lokantası: Kısmet İzmir
Yılın En İyi Yabancı Konsept Lokantası: Shang Palace, Shangri La Bosphorus
Yılın En İyi Tek Ürün Geleneksel Lokantası: Bayramoğlu Döner
Yılın En İyi Pastanesi/Tatlı evi : Orkide Pastanesi, Gaziantep
Yılın En İyi Ürün Satış Noktaları (Yiyecek-İçecek) : Çemen’s Gurme, Kayseri
Jüri Özel Ödülü: Deniz Şahin, Sade Beş Denizler, İstanbul
Tuğrul Şavkay Başarı Ödülü: Gürsel Tonbul, Değirmen Çiftliği, Kuşadası