Ve sonunda acılı caz!Boğaz Köprüsü arabeskle cazı da birleştirdi. Alman ve Türk müzisyenlerden oluşan Orientation’ın ilk albümü "Bosporus Bridge"de Ayaz Kaplı olarak bilinen usta arabeskçi Günay da vokal yapıyorMEFARET AKTAŞArabeskle cazın ve elektronik müziğin bir araya geldiği çok ilginç bir proje Orientation. Almanya’da yaşayan Türk ve Alman müzisyenler, fikri Turgay Ayaydınlı ve Andreas Advocado’ya ait olan bu proje için bir araya gelmiş. İlk albümlerinin adı "Bosporus Bridge". Almanya’da daha önce yayınlanan bu albüm Türkiye’de Doublemoon etiketiyle çıktı. Müziği kesinlikle tarif etmek gerek: Keman ve neyle açılıyor. Ardından birkaç "plak hareketi"... Tam da Orhan Baba zamanından kalma harbi arabesk kemanları ve sonunda yıllardır duymadığınız kadar yanık bir ses. Sesin sahibi, daha önce Türkiye’de "Ayaz Kaplı" adıyla albüm yapan Günay. Gerçek adı Günay olduğu ve "Bosporus Bridge"de de adı böyle geçtiği halde, gruptan ayrıldığı için bu yazıda adının Ayaz Kaplı olarak geçmesini istiyor.
‘Arabeski aşağılamak yanlış’ Ayaz Kaplı’yı ve albümün özellikle dördüncü parçası "Alma Ahımı"yı dinlemelisiniz: Sözleri "Beddua etmem ama Allah içimi bilir, yüzüm gülmez unutma yine de keyfin bilir..." şeklinde ve bu parça, Türkiye’de biri
son derece avangard olmak üzere iki caz festivali yapan Pozitif’in plak şirketinden çıkıyor. Ama Kaplı gruptan ayrıldığı için bundan sonra onun yerine Bekir Karaoğlan söyleyecek. Albümde enstrümantal parçalar dışında, çok yakında bir rap albümü çıkaracak olan Aziza’nın söylediği "Aziza’s Advice" da var. Ama albüm kaydedileli "dört yıl olduğundan" Aziza’nın rap’i eski ve sıradan. Almanya’da yaşayan Turgay Ayaydınlı projesini anlattı.
Günay, albümün daha önce Topkapı Müzik’ten çıktığını söylüyor. Doğru mu? Karıştırmış. Çıkacaktı ama çıkmadı. Türkiye’de ilk kez Doublemoon’dan çıktı.
Burada arabeskçiler cazla ilgilenmiyor. Var olan bir avuç cazcı da arabeskçileri aşağılıyor. Almanya’da durum nasıl? Bu sanırım Almanya’da yaşamamızın farkı. Eğitimle ilgili olabilir. Cazcıların arabeskçileri aşağılamaları çok yanlış. Albüm burada piyasaya çıktıktan sonra cazcıların ilk tepkisi de "Ya ne biçim vokal?" oldu. Hoşlarına gitmedi. Koyu arabeskçiler de sevmedi. Bir süre sonra bunun değişeceğine inanıyorum. Zaten ilk konserlere Türkler dışındaki izleyiciler geldi. Ama şimdiki konserlerimiz yarı Türk yarı Alman oluyor.
Günay’la bir uyum yakalamışsınız. Ama Aziza’nın rap yaptığı "Aziza’s Advice" bu uyumu bozuyor. Niye böyle bir parçayı albüme aldınız? Özellikle koyduk. Aziza çok sevdiğimiz bir arkadaş. Biz albümü 1996’da kaydettik. O zaman o tarzda söyleyen kadın şarkıcı yoktu. Onu desteklemek istedik. Hem değişik bir renk katar hem de ona faydamız olur diye düşündük. "Bu yolda bir aile gibi varız" demek istedik.
Doublemoon’la nasıl bağlantıya geçtiniz?Anderas’la ben iki-üç yıl önce Amerika’da Sultana’nın prodüktörlüğünü yapmıştık. O vasıtayla Doublemoon’la tanıştık.
Aziza’nın şu anki rap performansı çok övülüyor. Aziza’ya Sultana’yı karşılaştırır mısınız?Aziza başka Sultana başka. Benim için bunu Türkçe anlatmak çok zor. Aziza’nın albümünü dinlersen aradaki farkı anlayacaksın. İkisi çok farklılar. Bir kere Aziza’da sanatçı ruhu var. O yıllardan beri sahnede. Sahneye çok hakim. Çok uzun zamandır şan dersi alıyor.
Ayaz Kaplı adıyla tanındı Albümde vokal yapan Günay ya da diğer adıyla Ayaz Kaplı 31 yaşında. Heidelberg doğumlu. 8 aylıkken Türkiye’ye gelmiş. İlkokulu okuduktan sonra babası ailesine göz kulak olsun diye Almanya’ya geri göndermiş onu. Daha önce Ayaz Kaplı adıyla bir arabesk albümü çıkardı. Sesi çok güzel. Ney ve vurmalılar çalıyor. Berlin’de tek odalı bir evde yaşayan Günay, müzik yapmak istiyor ama zorluklara boğuşmak onu çok yormuş. Bu röportaj için "İlk defa böyle dertli bir röportaj yapıyorum" diyor.
Neden Ayaz Kaplı olarak çıkıp sonradan kendi adınıza döndünüz?Aslında Orientation benim solo albümümden önce çıkmıştı. Topkapı Müzik’ten "Orientation featuring Günay" olarak... Ama hiç iş yapamadı. Promosyonunu yapamadılar. Ben de Bay Müzik’e sıfır bir sanatçı olarak gittim. Eğer Günay olarak albüm yapsaydım bu Topkapı Müzik’e fayda sağlayacaktı. Bu yüzden ismimi değiştirmeye karar verdik. Beni yemeğe götürüp "Bir arkadaşımızın çocuğu olacak sevdiğin bir isim var mı?" dediler. Israr ettiler. Ben de bir gün oğlum olursa adını Ayaz koyarım diye düşünüyordum. "Ayaz" dedim. Kandırdılar beni biraz da!
Doublemoon’un bu albümü çıkarması nasıl oldu?Ben pek bilmiyorum. Kimse de bir şey anlatmıyor. Yalnızca albümün piyasada olduğunu biliyorum. Hiçbir kazancım da olmadı bu albümden.
Bu albümü nasıl kaydettiniz?Turgay ve Andreas çalışıyorlardı. Sonra ben onların yazdığı sözleri mırıldandım mikrofona. Önce Almanca yazıyorlar, sonra Türkçe’ye çeviriyorlar. Beğendiler, ben de okudum. Ama o zaman da piyasaya çıkacak falan diye bir şey yoktu.
Arabesk kökenli bir müzisyen olarak bu projeye nasıl katıldınız?Müziği yemiş yutmuş biri değilim ama alfabede 29 harf, müzikte de sekiz nota var. Çocuğa "baba" demeyi öğretirsen, yetmişinde de baba der. Müzik de böyle bir şey. Bir kere öğrendin mi o hep durur.
Neden artık Türkiye’de müzik yapmıyorsunuz? Orada daha mı kolay?Hayır. Hemen anlaşalım hemen geleyim. Orada istediklerimi elde edemediğim için buraya geldim. Şirketten ayrıldım kalacak yerim yoktu. Dünyanın her tarafını seviyorum ben. Orada çok şeyler yapmak istiyorum. Çok özledim orayı ama orada altyapım yok ki.
CUMARTESİ