2008 yılında Türkiye-Fransa ilişkileri

Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerde 2008 yılında en çok, Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakereleri bağlamında Fransa’nın yılın ikinci yarısında üstlendiği AB dönem başkanlığının tavrı merak konusu oldu.
Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransa, dönem başkanlığı sırasında müzakereleri engellememekle birlikte daha çok sayıda fasıl açılmasına destek vermedi ve doğrudan AB üyeliğine götüren beş faslın açılmasına daha önce koyduğu vetoyu kaldırmadı.
Fransa’nın açılmasını engellediği "para politikası", "bölgesel politikalar", "tarım", "bütçesel önlemler" ve "kurumsal konular" ile ilgili fasılların açılması yönünde hiçbir ilerleme sağlanamadı.
AB dönem başkanı Fransa’nın Türkiye ile üç yeni müzakere başlığını açmaya yönelik hazırlığını tamamlamasına karşın, Rumların engeli yüzünden "enerji" hakkındaki fasıl açılamazken, "bilgi toplumu" ve "sermayenin dolaşımı" ile ilgili fasılların açılması öngörüldü.

KAFKASYA VE ORTA DOĞU’DA ARABULUCUK
Kafkasya ve Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler, bu bölgelerde arabulucu rolüne soyunan Fransa ve Türkiye’yi bir anlamda birbirine yakınlaştırdı.
Fransız gazeteleri ve siyasi gözlemciler, "Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Doğu’da arabuluculuk girişimlerinin ülkenin bölgesel gücünü bir kez ortaya koyduğunu" belirtirken, bu bölgelerde etkin rol oynamak isteyen Fransa’nın Türkiye’yi AB üyeliği tartışması yüzünden karşısına almaktan kaçınarak, birlikte hareket etmesini savunan yorumlar yaptı.
Türkiye’nin özellikle Orta Doğu’da arabuluculuk rolünün önemi, Fransa’nın ev sahipliğinde Temmuz ayında Paris’te düzenlenen "Akdeniz İçin Birlik" zirvesinde bir kez daha teyit edildi.

1915 OLAYLARI
Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerde geçen yıllarda ciddi sorunlar yaratan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına verilen destekle ilgili olarak 2008 yılında Türkiye’yi bir ölçüde rahatlatan gelişmeler yaşandı.
Fransız hükümeti ilk defa, Ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin Senato gündemine alınmasına açıkça karşı çıktı.
Meclis genel kurulunda 2 Aralıkta düzenlenen oturumda Sosyalist Parti milletvekili Rene Rouquet’nin sözlü soru önergesini yanıtlayan yerel yönetimlerden sorumlu Bakan Alain Marleix, hükümetin 2006 yılında Mecliste kabul edilen yasa teklifini Senato gündemine almak istemediğini söyledi. Fransız Bakan, "parlamenterlerin tarihçilerin işine karışmamasını" savundu.
Marleix, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde yumuşamaya dikkati çekti ve bu yasa teklifinin kabul edilmesinin bölgede barış ve istikrara fayda sağlamayacağını, Türkiye’nin tavrının sertleşmesine yol açacağını ifade etti.
Bu arada, Fransa Meclisinde kurulan geçici bir araştırma komisyonu, kasım ayı sonunda yayınladığı raporda, parlamentonun tarihi konularda yasa yapmasına karşı çıkmakla birlikte karar tasarısı kabul edebileceği görüşünü savundu.
Komisyon üyelerinin oy birliğiyle onayladığı raporda, 23 Temmuzda kabul edilen anayasa değişikliğinde öngörülüğü gibi, "parlamentonun tarihi anılarla ilgili yasa yapmasına" karşı çıkılırken, "bu konularda bağlayıcı olmayan karar tasarılarını kabul ederek, görüşünü ifade edebileceği" kaydedildi. Raporda, "parlamentonun rolünün, tarihi gerçeklerle ilgili cezai müeyyide ile sonuçlanacak yasalar yapmak olmadığı" ifade edildi.