Dünya ABD’nin Kıbrıs kararına tepki

ABD’nin Kıbrıs kararına tepki

10.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Rum Kesimi’ne askeri eğitim ve öğretim fonu sağlayacaklarına ilişkin açıklaması, Ankara ve KKTC’de tepkilere neden oldu

ABD’nin Kıbrıs kararına tepki

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY), iki ülke arasındaki güvenlik ilişkileri kapsamında askeri eğitim ve öğretim fonu sağlayacaklarını duyurması, Ankara’nın yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) de büyük tepki çekti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD’nin Rum Yönetimi’ni “Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim” (IMET) programına dahil etmesine ilişkin, “İki taraf arasındaki dengeyi gözetmeyen adımların Ada’da güven ortamının tesis edilmesine, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olmayacağı açıktır” ifadesini kullandı. Aksoy, yazılı açıklamasında, ABD’nin 2020 mali yılına ilişkin tahsisat yasaları uyarınca GKRY’yi söz konusu programa dahil ettiğini açıkladığına işaret eden Aksoy, KKTC makamlarının bu konudaki tutumlarını desteklediklerini dile getirdi.

Ada’daki iki tarafa eşit muamelenin bir Birleşmiş Milletler (BM) ilkesi olduğunun altını çizen Aksoy, “Daha önce de defaatle vurguladığımız gibi, bu ve benzeri adımlar Kıbrıs meselesine çözüm bulunması yönündeki çabalara katkı sağlamamakta, aksine Rum kesiminin uzlaşmaz tutumunun daha da güçlenmesine yol açmaktadır. İki taraf arasındaki dengeyi gözetmeyen adımların Ada’da güven ortamının tesis edilmesine, ayrıca Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın sağlanmasına da yardımcı olmayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.

‘Çözümsüzlüğe destek!’


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, “ABD’nin attığı bu son adım çözüme değil, çözümsüzlüğe destek verecektir” dedi. Twitter hesabından konuya yönelik açıklamalarda bulunan Çelik, “Doğu Akdeniz’i istikrarsızlaştırmaya dönük adımlardan kimse fayda görmeyecek. ABD’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni ‘Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim’ programına dahil etmesi, istikrar arayışlarını bozan bir adımdır” dedi. Çelik, şunları kaydetti:

“Ada’daki her iki tarafa eşit davranmayan her adım, hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Rum Kesimi’ni tek muhatap kabul eden yaklaşımların şimdiye kadar sonuç almadığı görüldü. Bundan sonra da sonuç almayacaktır. Yunan tarafı ve Rum kesimi, Türkiye’yi ve KKTC’yi başka ülkelere şikayet ederek hiçbir sonuç alamaz. Haksızlık ve hukuksuzluk yoluyla şimdiye kadar hiçbir sonuç alamadılar. Türkiye ve KKTC, kendi çıkarlarını sonuna kadar koruyacaktır.”

Haberin Devamı

Yunanistan ve Rum tarafının hukuksuz davranışlarının sürekli çözümsüzlük ürettiğini, verilen sözlerin hiçbiri tutulmadığını kaydeden Çelik, “Bu çifte standart, Yunan ve Rum tarafının çözümsüzlük yanlısı politikalarını teşvik etti. ABD’nin attığı bu son adım çözüme değil, çözümsüzlüğe destek verecektir. KKTC, Ada’da hukuk ve hakkaniyet temelli hak ve menfaatlerini sonuna kadar savunacaktır. Türkiye, bu hak ve menfaatlerin güçlü garantisidir” ifadelerini kullandı.

‘İlişkilerimizdeki olumsuz eğilimi sonlandırmalıyız’

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Türkiye önemli bir ortak, aday ülke ve NATO müttefikimiz. İlişkilerimizdeki mevcut olumsuz eğilimi sonlandırmalı ve tersine çevirmeliyiz” dedi. Borrell, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) “Akdeniz’de İstikrar ve Güvenlik: Türkiye’nin Olumsuz Rolü” başlıklı oturumda söz aldı. Libya ve Suriye’de süren çatışmalar ile bölgedeki gelişmelerin, AB’nin çıkar ve güvenliğini doğrudan etkilediğine işaret eden Borrell, bunun kontrolsüz göç, terörizm ve siyasi istikrarsızlıkla kendini gösterdiğini söyledi. Borrell, “Türkiye de bölgedeki, Suriye ile Libya’daki durumdan etkilenen ve etkin olan aktörlerden biri” dedi.

Türkiye ile farklı konularda görüş ayrılıkları bulunduğuna dikkati çeken Borrell, “Ancak ortak çıkarlarımızı da göz ardı edemeyiz. Türkiye 3.5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya karşı çok cömert davrandı ve dayanışma gösterdi” ifadesini kullandı. Borrell, Suriye ve Libya’da siyasi çözüm sağlanması için Türkiye ile birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi. Bununla birlikte Borrell, toplantıda, Türkiye’ye yumuşak davrandığı gereçkesiyle eleştirilere uğradı. AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin zorlu bir süreçten geçtiğine dikkati çekti, taraflar arasında ilişkilerin temelini etkileyen bir güven eksikliği olduğunu belirtti. “Yunanistan ve Kıbrıs’la dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor” diyen Sanchez, Türkiye’nin AB müktesebatına uyumlu davranması gerektiğini söyledi.

‘Uzlaşmaz tavrı pekiştirir’

Haberin Devamı

KKTC’den de konuya ilişkin tepki açıklamaları geldi. KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Doğu Akdeniz’de yükselen gerilime işaret edilerek “Tüm ilgili tarafların müdahil olduğu kapsamlı bir diyalog ve iş birliği yerine, ABD ile GKRY arasında ikili olarak askeri faaliyetlerin ve programların artırılmasıyla bölgesel istikrara nasıl fayda sağlanacağı anlaşılır değil” denildi. Başbakan Ersin Tatar da, ABD’nin Rum tarafını IMET programına dahil etmesini yanlış bir karar olarak niteledi, bunun Rumların uzlaşmaz tavrını pekiştireceğini kaydetti. Başbakan Tatar, “Turkiye ve KKTC olarak Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruma kararlılığımızı somut adımlarla ortaya koydukça, birileri kendi menfaatlerine dokunulduğu için çeşitli karşı oyunlar içine giriyor” ifadelerini kullandı.

Yazarlar