Ertelemeyi hem istedi hem de kötüledi...

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci (Brexit), bir “yılan hikayesi” yaratmayı sürdürüyor. Nitekim, Avrupa ile yapılan Breşit anlaşmalarını üç kez reddeden Avam Kamarası, yeni anlaşmanın onaylaması için yapılacak oylamayı da erteledi. Bu da Johnson’ı “ikilem” içinde bıraktı...

Başbakan Boris Johnson, ülkeyi 31 Ekim’de Avrupa Birliği’nden (AB) çıkarma sözü vermiş olmasına rağmen, Avam Kamarası’nın manevrası sonrasında Brüksel’den üç aylık erteleme talebinde bulundu. Johnson, Brexit anlaşmasının parlamentoda kabul edilmemesi durumunda “hükümeti 19 Ekim saat 23.00’e kadar AB’den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan” yasa gereği AB’ye mektup yazdı. Brexit’in 31 Ocak 2020’ye ertelenmesini isteyen Johnson, bu mektubun altına imzasını atmamayı tercih etti. Ancak bu talebi içine sindirememiş olacak ki, Johnson, Brüksel’e bu kez imzalı bir mektupta daha göndererek, yeni ertelemenin neden “kötü bir fikir” olduğunu izah etmeye çalıştı.

Top yine AB’de

Johnson, söz konusu ikinci mektubunda “Başka bir ertelemenin İngiltere’nin ve AB ortaklarımızın çıkarlarına ve aramızdaki ilişkiye zarar vereceği yönündeki görüşlerimi açıkça ifade ettim. Bir sonraki aşamaya geçip, halklarımızın paylaştığı bu kıtadaki komşular ve arkadaşlar olarak uzun tarihimizin temelleri üzerine yeni bir ilişki kurabilmek için bu süreci bir sonuca ulaştırmalıyız” ifadelerini kullandı.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Erteleme talebi ulaştı. Nasıl karşılık verileceği konusunda şimdi AB liderleriyle istişareye başlayacağım” dedi. Tusk, kendisine gönderilen erteleme talebinin altında Johnson’ın imzasının bulunmadığını da doğruladı. İngiliz basını, AB’nin bu ertelemeyi gerçekleştireceğine ilişkin bilgiler paylaştı.

Mecbur bırakıldı

İngiltere Parlamentosu, 37 yıl sonra ilk kez bir cumartesi günü toplanarak yeni Brexit anlaşmasını görüşmüştü. Görüşmelerin ardından Avam Kamarası Başkanı John Bercow’un kararıyla anlaşmadan önce bir değişiklik önergesi oylanmıştı. Anlaşma üzerine yapılacak oylamanın, Brexit için gerekli tüm yasal düzenlemeler geçene kadar ertelenmesini içeren değişiklik kabul edilmişti. Parlamento, geçen ay da 19 Ekim saat 23.00’e kadar Brexit anlaşmasının kabul edilmemesi durumunda olası bir anlaşmasız ayrılığı önlemek için hükümeti yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan tasarıya onay vermişti.

31 Ekim’de ülkeyi AB’den çıkaracağını söyleyen Johnson, önceki günkü oylama sonunda yaptığı açıklamada, “AB ile bir ertelemeyi müzakere etmeyeceğim ve yasalar da beni buna zorlayamaz” demişti.

İngiltere ile AB, geçen perşembe günü Brexit konusunda yeni bir anlaşmaya varmıştı. Bu çerçevede daha önce 3 kez reddedilen anlaşmada tepkilere yol açan Kuzey İrlanda’ya ilişkin “tedbir maddesi” kaldırılmış, yeni bir düzenlemeye yer verilmişti. Eski Başbakan Theresa May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının parlamentoda 3 kez reddedilmesinin ardından 29 Mart olan Brexit tarihi 31 Ekim’e ertelenmişti.

‘Şımarık çocuk’ benzetmesi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın AB’den uzatma talep eden mektubun altına imza atmaması, İngiltere’de siyasi tartışmalara neden oldu. İşçi Partisi’nin önde gelen siyasileri, Johnson’ı “kendisini kanunun üzerinde görmekle” suçladı ve bu hareketinin mahkemede sonuçlanabileceği uyarısında bulundu. İşçi Partisi’nin Brexit sözcüsü Keir Starmer ise, BBC’ye, partisinin meclise yeni önergeler sunarak ülkeyi anlaşmasız Brexit’e götürebilecek tüm tuzaklara engel olmaya çalışacağını açıkladı. Starmer, Johnson’ı çocuk gibi davranmakla eleştirdi.