İlk günde başarısızlık

BAŞKANLIK döneminin belki de en kötü günlerini yaşayarak köşeye sıkışan ABD Başkanı Bill Clinton, İsrail ve Filistin'i kapsayan 3 günlük kritik gezisine dün sabah "Siyasi tuzaklarla dolu mayın tarlası" olarak adlandırılan Ortadoğu'ya ayak basarak başladı.
ABD'de azlinin istenmesi ile beraber ciddi bir krize düşen Clinton, İsrail'e varır varmaz kendisini başka bir krizin tam ortasında buldu.
Geçen Ekim ayında İsrail Başbakanı Binyamin Nethanyahu ile Filistin lideri Yaser Arafat'ı ABD'de kendi şahsi çabaları ile buluşturarak Wye Anlaşması'nın imzalanmasında ciddi bir rol üstlenen Başkan Clinton, 2 ay sonra bugün bir kez daha Arap saçına dönerek kördüğüm olan barış sürecinin canlandırılması için yoğun çaba harcıyor.
Dün sabaha karşı, Hava Kuvvetlerine ait Air - Force 1 uçağı ile Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na inen Clinton burada İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman ve Başbakan Nethanyahu tarafından karşılandı. Eşi Hillary ve kızı Chelsea'yi de beraberinde getiren Clinton, Filistin'i de kapsayacak üç günlük gezisine, gergin bir ortamda başladı.

Clinton, Ortadoğu'daki ilk gününde şehrin merkezinde bulunan ve pencereleri Mescid - i Aksa'ya bakan Hilton Oteli'nin 9. katında kendilerine ayrılan suitte eşi Hillary ve Sara Nethanyahu'nun da katıldığı kahvaltı ile başladı.
Başkan Clinton daha sonra saat 10'da Başbakan Nethanyahu ve bakanlar kurulu üyeleri ile başbakanlık binasında yaklaşık 4 saat süren uzun bir görüşme yaptı. Saatler süren yoğun görüşmede Başkan Clinton, Başbakan Nethanyahu'yu
Wye anlaşmasını tekrar harekete geçirmesi ve bunun için yarın Filistin lideri Arafat'la biraraya gaelmesi konusunda ikna edemedi.
Başkan clinton2ın barış sürecini kurtamak için İsrail yönetimi nezdinde yaptığı ilik günkü girişim de başarısızlıkla sonuçlandı. Görüşme ardından düzenlenen ortak basın toplantısında clinton, İsrail ve Filistin yönetimlerinin Wye memorandumunudaki yükümlmülükleri yerine getirme çağrısında bulundu. Clinton, filistin yönetiminin anayasalarındaki İsrail'in yokedilmesini öngören çok önemli maddeyi iptal ettiğini hatırlatarak, "Filistinliler ellerinden geleni yapmaya çalışıyor" dedi. Netanyahu ise Gazze havaalanının trafiğe açılması, 250 kadar Filistinli mahkumun salıverilmesi ve Batı Şeria'nın küçük bir bölümünden asker çekilmesi gibi önemli adımlar atarakr Wye anlaşmasının gereklerini yerine getirmeye başladıklarını söyledi. Ancak buna karşılık Filistin'in güvenlik konusunda üzerine düşeni yapmadığını savundu.
Arafat'ın söz verdiği halde HAMAS gibi radikal örgütleri hala etkisiz hale getiremediği ve filistinlilerin İsrail yönetimine karşı terör eylemleri gerçekleştirmesini önleyemediği için Wye anlaşmasını askıya almak zorunda kaldıklarını söyleyen Nethanyahu, "bu konuda ilerleme sağlanması için artık top Filistin yönetiminin elinde" dedi.

Başkan Clinton Ortadoğu'da da ABD'de geride bıraktığını sandığı başkanlıktan azledilmesine ilişkin krizle ilgili gazetecilerin sorularından kaçamadı. Evde karşılaştığı azil sorununa karşı ne yapacağı sorularına soğukkanlılıkla cevap veren Clinton, vicdanen yanlış birşey yapmadığını belirterek, başkanlıktan istifa etmeyi düşünmediğini belirtti. Clinton kaderinin, başta Tanrı'nın daha sonra Kongre'deki senatörlerin elinde olduğunu söyledi. Basın toplantısında
gazetecilerin Ortadoğu barış süreci ile ilgili sorulardan çok azil sürecini ele almaları Nethanyahu'yu sinirlendirdi. Clinton daha sonra 2 yıl önce öldürülen eski Başbakan İzak Rabin'in mezarını eşi Liah Rabin ile beraber ziyaret etti. Başkan Clinton, bugün Yaser Arafat'la görüşmek üzere Gazze Şeridi'ne giderek Filistin topraklarını izyaret eden ilk ABD başkanı olacak.
Başbakan Nethanyahu ile Başkan Clinton, iktidarda kalabilmek için her ikisi de kendi iç siyasi dinamikleriyle yoğun savaş içerisinde. Koalisyonu ayakta tutan aşırı uçtaki partiler ve muhalefet 21 Aralık'ta Knesset'de yapılacak güven oylamasında Başbakan Nethanyahu'yu iktidardan indirmeye hazırlanırken, ABD Senatosu ise 2 ay sonra Başkan Clinton'un başkanlıktan azledilmesini onaylayacak.
İsrail'deki siyasi çevreler, 7 gün sonra yapılacak güven oylamasıyla Başbakan Nethanyahu'nun devrilmesine kesin gözüyle bakıyorlar. Başkan Clinton'un Ortadoğu gezisinin zamanlaması, "Başkanlıktan azli istenen Clinton, evinde düştüğü derin kuyudan kurtulmak için dış politikada Ortadoğu barış sürecinin önünü açıp eve siyasi bir zaferle dönmenin yolunu arıyor" şeklinde değerlendiriliyor. Ancak, Başkan Clinton'un ilk gününün başarısızlıkla sonuçlanması, siyasi konumunun daha da zorlaşacağı yorumlarını akıllara getiriyor.