13.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
Hitler annesinin ölümünü resmetmiş
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler’in hayran olduğu annesi Klara 1920’lerde kanserden öldü. Hitler ‘Kavgam’ kitabında annesinin ölümünü şöyle anlatıyor: “Hayatımın o dönemi için minnettarım çünkü beni sertleştirdi. ‘Annesinin bir tanesinin’ kolay hayatından alınarak yeni bir anneye, ‘zorluğa’ teslim edildim.” Klara’yı tedavi eden Yahudi doktor Eduard Bloch da Hitler ve annesi arasındaki ilişkiyi ‘hayatımda bu kadar yakın bir bağlılığa şahit olmadım’ diye anlatmıştı. Hitler, Klara’nın ölümünden sonra hasta yatağının başına çökerek annesinin son yüz ifadesini çizmiş. Hitler’in Yahudilere olan nefretinin annesini kurtaramayan Bloch’tan kaynaklandığını söyleyenler de var.
Mugabe’yi annesi hiç sevmemiş
1980’den bu yana Zimbabve’yi yöneten Robert Mugabe’nin annesi Bona, kocasının onu terk etmesi ve iki oğlunun ölmesinin ardından depresyona girmiş. Mugabe’ye asla sevgi göstermeyen Bona, oğlu ülkenin başına geldiğinde de “Bu işi yapacak yeteneğe sahip değil. Diğer insanlara bakabilecek biri değil” demiş.
Stalin ana kuzusuymuş
Stalin’in ‘Keke’ lakaplı annesi Ekaterina’yla oldukça yakın bir ilişkisi vardı. Annesinin ‘Soso’ diye hitap ettiği Stalin, küçükken babasının dövdüğü annesini kurtarmak için polise gitmiş. İktidara yükseldiğinde Gürcistan’da annesine bir saray hazırlatan Stalin, mektuplarında “Sevgili anne, lütfen 10 bin yıl yaşa. Öpücükler Soso” yazmış.
Stalin annesini ölüm döşeğinde ziyaret ettiğinde aralarında şu diyalog geçmiş:
- “Anne, neden beni o kadar çok dövdün?”
- “O sayede bu kadar iyi biri oldun. Joseph, şu an sen tam olarak kimsin?”
- “Çarı hatırladın mı? Şimdi ben çar oldum.”
Miloseviç annesinin intiharına sebep olmuş
Yugoslavya lideri Slobodan Miloseviç’in babası küçük yaşında ailesini terk etmişti. Miloseviç’in annesi Stanislava ise hayatını oğluna adadı. Miloseviç, Belgrad’a üniversiteye gitmesinin ardından Mira Markoviç adında bir öğrenciyle çıkmaya başladı. Annesi Mira’yı onaylamadı, ancak Miloseviç onu dinlemedi. Giderek depresyona giren Stanislava 1974’te kendini astı. Miloseviç bir arkadaşına annesinin ölümünden kendisini sorumlu tuttuğunu söyleyerek “Mira nedeniyle beni hiç affetmedi” demiş.