Gazze'deki savaşta son dakika... İsrail'in hedefinde siviller, hastaneler ve okullar var...

Mai el-Kaila, İsrail güçlerini Gazze'nin en büyük hastanesini beyaz fosforla bombalamakla suçladı:

"Bu uluslararası alanda yasaklanmış bir silahtır. Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Şifa Hastanesi'ni beyaz fosforla bombalamasının hesabını kimin vereceğini merak ediyoruz" dedi ve İsrail güçlerinin Gazze'de 'soykırım' yaptığını ekledi.

Kaçınılmaz ölüm, Gazze hastanelerindeki hastaların kaderi haline geldi ve biz bundan İsrail'i, Birleşmiş Milletleri ve uluslararası toplumu sorumlu tutuyoruz."

İnsan hakları grupları İsrail'i geçtiğimiz ay Gazze ve Lübnan'da beyaz fosfor kullanmakla suçladı. İsrail ise iddiayı yalanladı.

İsrail, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde bir gün içinde 6 hastaneyi birden hedef aldı. 7 Ekim'den bu yana 35 hastaneden 18'i çalışamaz hale geldi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Gazze ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yoktur. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz." dedi.

Filistin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze'nin en büyük ve merkez hastanesi olan Şifa Hastanesi'nin çevresinin yoğun bombardıman altında olduğu duyuruldu. Açıklamada ayrıca, binlerce sivilin sığındığı hastanenin yakınlarında baskınlar düzenlendiği belirtildi. Açıklamada, saldırılarda fosfor bombalarının da kullanıldığı aktarıldı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden BM personeli sayısının 101’e yükseldiği belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya şehrinde bulunan Endonezya Hastanesi’nde elektrik, su ve iletişimin tamamen kesildiği duyuruldu. Bakanlığın resmi hesabından paylaşılan görüntülerde, hastane binasının tamamen karanlığa gömüldüğü görüldü.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlenen Hindistan-ABD Bakanlar Diyaloğu oturumuna katıldı. Oturum arasında gazetecilere röportaj veren Blinken, Gazze Şeridi’ndeki siviller için daha fazla yardımın yapılması gerektiğini belirterek, “Geçtiğimiz haftalarda çok fazla Filistinli öldürüldü ve çok fazla kişi acı çekti. Onlara zarar gelmesini önlemek ve onlara gelen yardımı en üst düzeye çıkarmak için mümkün olan her şeyi yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Blinken, Gazze Şeridi’ndeki hastanelere enerji sağlamak için de yeterli tedarikin ulaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.

Devam eden savaşın ardından ABD’nin 2 devletli çözüm için çalışacağını kaydeden Blinken, Gazze ve Batı Şeria’nın Filistin liderliğinde birleşik bir şekilde yönetilmesini taahhüt ettiklerini söyledi. Blinken, “Bunlar bizim öne sürdüğümüz, diğer ülkelerin de paylaştığı düşünceler ve bence bu düşünceler yapmamız gereken şeyin temelini oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Filistin Kızılayı'ndan yapılan açıklamada İsrail güçlerinin Gazze'deki Kudüs Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesine ateş açtığı ifade edildi.

Hastane, okul, sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail ordusu bugün de binlerce Filistinlinin sığındığı Al-Buraq Okulu’nu füzelerle vurdu. Şifa Hastanesi Direktörü Muhammet Abu Salmiya yaptığı açıklamada, saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının 50’ye yükseldiğini duyurdu. Saldırıda yaralanan Filistinliler ise Şifa Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı.

Gazze'de sağlık sistemiyle ilgili yapılan açıklamada, 'Geri dönüşü olmayan noktaya ulaşıldı" denildi. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) yaptığı açıklamada, "Aşırı gerilmiş, az malzemeyle çalışan ve giderek güvensiz hale gelen Gazze'deki sağlık sistemi, binlerce yaralı, hasta ve yerinden edilmiş insanın hayatını tehlikeye atarak geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaştı." dedi.

İsrail ordusunun, “Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine gidin” açıklamasının ardından güneye göçler devam ediyor. İsrail kara operasyonlarını genişletirken, bölgedeki tank sayısı da arttı. İsrail tankları, bugün Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinlilere ateş açtı. Salah al-Din Caddesi’ndeki saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı.

Gazze'deki El Şifa hastanesinin müdürü, İsrail'in Gazze Şehri'ndeki bir okula düzenlediği saldırıda en az 20 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

Gazze'deki Selahaddin Caddesi'nden kaçan siviller İsrail tanklarının yoğun ateşine maruz kalıyor.

İsrail güçlerinin güvenli olacağına söz verdiği caddeyi kullanan çok sayıda kişi öldü ve çok sayıda kişi de yaralandı.

Yaralılar, Selahaddin Caddesi'ne en yakın tıbbi tesis olan Mescid-i Aksa Hastanesi'ne kaldırıldı.

El Cezire'ye konuşan bölge sakinleri hayal kırıklığına uğradıklarını, öfkeli olduklarını ve İsrail ordusunun söylediği hiçbir şeye güvenmediklerini söylüyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze sınır topluluklarının yetkililerinin liderleriyle yaptığı görüşmede, Hamas'ın ortadan kaldırılmasının ardından, artık İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde tam silahsızlanma da dahil olmak üzere tam güvenlik kontrolü sağlayacağını söyledi.

Filistin Kızılayı'ndan, İsrailli keskin nişancıların Kudüs Hastanesi'ni hedef alması sonucu en az bir kişinin öldüğü, 20 kişinin de yaralandığı yönünde bir açıklama yapıldı. Yaralılardan ikisinin durumunun kritik olduğu belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el Kudra'nın yeni güncellemesine göre; İsrail'in Gazze'ye saldırısının başlamasından bu yana hizmet dışı kalan hastane sayısı 21'e yükseldi.

Bakanlığın daha önce verdiği rakam 18 hastaneydi.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı güncel açıklamaya göre, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 266 artarak 11 bin 78 oldu. Ölenlerin 4 bin 506'sı çocuk, 3 bin 27si kadın.

Al Jazeera muhabiri Hani Mahmut'un sahadan bildirdiği gelişmelere göre: son birkaç saat içinde İsrail ordusu ve silahlı tankları ve araçları, üçü Gazze Şehri'nde ve biri kuzey kesimde, yani Endonezya hastanesi olmak üzere dört hastaneyi kuşattı.

Tanklar ve zırhlı araçlar yavaş yavaş hastanelerin yaklaşık yüz metre uzağına, çok yakın bir bölgeye doğru ilerliyor, binlerce insan hala içeriye sığınmış durumda.

Yüzlerce kişinin içeride kaldığı El-Rantisi Çocuk Hastanesi ve Nasır Hastanesi'nden insanlar çağrıda bulundu.

İsrail ordusu onlara bu hastanelerden tahliye emri verdi. Ancak Kızıl Haç gibi uluslararası kuruluşların güvenceleri olmadan insanlar bu riski alamıyor çünkü Nasır ve El Rantisi Hastanesi'nden Selahaddin yolunun doğusuna doğru yapacakları yolculuk çok tehlikeli ve muhtemel hava saldırılarıyla dolu.

İngiltere ve dünyanın en büyük silah şirketlerinden BAE Systems'e ait bir fabrikanın girişi, bu sabah Filistin'e destek veren protestocular tarafından kapatıldı.

Kent bölgesindeki Rochester'da yer alan fabrikanın önüne gelen onlarca protestocunun ellerinde Filistin bayrakları ve büyük pankartlar vardı. 'Bu fabrika soykırımı silahlandırıyor' ve 'İsrail'i silahlandırmayı bırakın' pankartları açılırken, İngiliz polisinin olay yerine ulaştığı görüldü.

Protestonun gerçekleştiği fabrika, savaş uçakları ve gözetleme sistemlerine elektronik ekipman sağlıyor.

BAE Systems ise, İsrail'e doğrudan bir silah ihracatı yapmadığını ancak İsrail ordusunun elindeki ABD üretimi F-35 jetlerine tedarik sağladığını açıkladı.

ABD'nin İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını her gün dört saat durduracağını bildiren duyurusuna rağmen saldırılar devam ediyor.

Gazze'nin kuzeyinden çatışma haberleri gelirken, İsrail ordusu Filistinlilerin bölgenin güneyine ulaşabilmeleri için yerel saatle 09.00-16.00 arasında tahliye koridoru açıldığını savunuyor.

Bu sabah Gazze şehrinin sokaklarında ellerinde beyaz bayraklarla yürüyen Filistinliler görüldü.

Gazze şehir merkezine oldukça yakın konumdaki Şifa Hastanesi ise, İsrail bombardımanı altında. Dünya Sağlık Örgütü sözcüsü Margaret Harris, Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'nın İsrail bombardımanı altında olduğunu söyledi. Sözcü Harris, 2,3 milyon insanın sıkıştığı Gazze Şeridi'ndeki 20 hastanenin tamamen devre dışı kaldığını da ekledi.

Saldırılardan kaçan binlerce insanın sığındığı hastane kompleksinde bugün arka arkaya patlama sesleri duyuldu. Al Jazeera hastanenin kan gölüne dönmüş avlusundan görüntü yayınladı, Filistinli yetkililer ise Şifa'yı hedef alan saldırıda en az 13 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bombardımanda yaşamını yitirenler arasında çocuklar da var.

Şifa Hastanesi'ndeki doktorlar ise, gece yarısından bu yana saldırıların durmadığını, çok sayıda silah sesi duyduklarını söyledi. Al Jazeera'ya konuşan bir doktor, tankların Şifa Hastanesi yakınına kadar geldiğini aktardı.

İsrail ordusu, hiçbir kanıt göstermeden Şifa Hastanesi'nin Hamas'ın ana karargahı olduğunu ileri sürüyor ve günlerdir hastane kompleksine giden yolları ve çevredeki binaları bombalıyor.

Gazze şehrindeki bir diğer hastane Rantisi'nin çevresinde ise İsrail tankları göründü. Video kaydını doğrulayan Al Jazeera, tankların El Nasır mahallesindeki hastanenin kapısına kadar geldiğini duyurdu. İsrail savaş uçakları, Perşembe'yi Cuma bağlayan gece Rantisi çocuk hastanesini doğrudan hedef aldı.

Al Jazeera muhabiri Hamdah Salhut, Beyaz Saray tarafından duyurulan dört saatlik aranın İsrail ordusu tarafından 'taktiksel duraklama' olarak nitelendiğini ve katliam politikasında bir değişikliğe işaret etmediğini belirtti.

İsrail'in günlerdir hedef aldığı Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'da bugün gerçekleşen saldırı 13 can aldı.

Sabah saatlerinde İsrail'in havadan bombaladığı Şifa Hastanesi kompleksi, savaştan kaçan binlerce Filistinlinin sığındığı bir alan.

İsrail ordusu, hastaneye giden yollar ve çevredeki binaları hafta başından bu yana bombardımana tutuyor. İsrail, hiçbir kanıt sunmadan hastanenin altında Hamas'ın ana karargahının bulunduğunu ileri sürüyor.

İşgal altındaki Filistin topraklarındaki hükümet politikasından sorumlu İsrail askeri sivil organı Cogat, sosyal medyada İsrail Savunma Kuvvetlerinin bir tahliye koridoru açtığını duyurdu.

Açıklamaya göre, koridor yedi saat boyunca açık kalacak. Yanı sıra, açıklamaya; 'onbinlerce Gazzeli'nin Gazze Şeridi'nin güney kısmına doğru ilerlediğini gösteren bir video da eklendi.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da; El Halil'in güneyinde Muhammed el-Şantir ve Saker el-Şantir'in evlerini havaya uçurdu.

Tutukluların her ikisi de, bir yerleşimciyi öldüren ve diğerini yaralayan silahlı saldırıyı düzenlemekle suçlandıkları ağustos ayından bu yana İsrail hapishanelerinde tutuluyor.

İran'ın devlet televizyonu Press TV, Perşembe gecesi Katarlı mevkidaşı ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın bazı yorumlarını aktardı.

İran dışişleri bakanı; Şeyh Muhammed Bin Abdulrahman El Thani'ye yaptığı telefon görüşmesinde, "Gazze'de sivil sakinlere karşı savaşın yoğunluğunun artması sebebiyle savaşın kapsamının da genişlemesi kaçınılmaz hale geldi" dedi.

İran, İsrail'e Gazze'ye saldırmaktan geri çekilmesi gerektiğini söyleyerek bölgesel gerginlik tehdidi konusunda defalarca uyardı.

İşgale katılan bir grup İsrailli askerin Gazze'nin Akdeniz kıyısındaki bir sahile bayrak dikip İsrail milli marşı söylediği skandal görüntünün detayları netleşiyor.

İşgalci grubun başındaki yüzbaşının, video kaydında "Geri döndük, 2 bin yıllık sürgünün ardından neredeyse 20 yıl önce buradan kovulduk. Bu savaşı bölünmüş halde başlattık, birleşmiş olarak bititiriyoruz. İsrail toprakları için savaşıyoruz. Burası bizim toprağımız. Ve bu zaferle, topraklarımıza döndük" dediği ortaya çıktı.

İsrail'in aksi açıklamalarına rağmen ordudaki subaylar ya da hahamların skandal konuşmaları, Gazze'de nihai bir işgalin hedeflendiğini gösteriyor. Haaretz gazetesi, İsrail ordusunun videodaki yüzbaşının konuşması nedeniyle soruşturma başlattığını yazdı. Soruşturmadan herhangi bir sonuç çıkması beklenmiyor.

CNN International, Orta Doğu'da görev yapan ABD'li diplomatların Biden yönetimine gizlice sert bir uyarı gönderdiğini bildiriyor. Priscilla Alvarez ve Alex Marquardt imzalı habere göre, CNN'nin elde ettiği bir diplomatik telgrafta Arap dünyasındaki diplomatların Beyaz Saray'ı İsrail'in Gazze'yi yerle bir eden operasyonuna verdiği destek nedeniyle uyardığı görüldü.

Savaşa sunulan koşulsuz destek nedeniyle ABD'nin Arap halkını bir nesil boyunca kaybettiği belirtilen telgrafın Washington'a gönderildiği adres ise, Umman'daki Amerikan büyükelçiliği. ABD'nin Maskat Büyükelçiliği'nin geçtiği telgrafta birçok güvenilir kaynakla yapılan görüşmenin sonucu "Mesaj verme alanında kötü bir şekilde yeniliyoruz" cümlesiyle özetlendi.

Telgrafın Beyaz Saray'ın yanı sıra Amerikan istihbarat ajansları CIA ve FBI'a da gönderildiğini aktaran CNN International, Arap dünyasındaki öfkenin yansıtıldığını bildirdi.

Büyüyen ABD karşıtlığının Orta Doğu'yu kasıp kavuran bir dalgaya dönüştüğünü aktaran CNN, Mısır'dan gelen başka bir telgrafa da haberinde yer verdi. ABD'nin Kahire Büyükelçiliği, Mısır'da devlet tarafından yayımlanan bir gazetedeki "Biden yönetiminin Filistinlilere karşı zalimliği ve umursamazlığı, önceki tüm ABD başkanlarını geçti" yorumunu Beyaz Saray'a bildirdi.

Joe Biden'ın hem ABD'de hem de dünya genelinde Gazze'yi cehenneme çeviren İsrail'e sunduğu destek nedeniyle giderek artan bir baskı altında olduğu yorumunu yapan CNN International, yanı sıra Washington'ın Arap dünyasındaki müttefiklerinin Gazze'deki kriz için duydukları derin öfkeyi belli ettiğini de ekledi.

ABD'nin ateşkes çağrılarına direndiğini hatırlatan CNN, Washington'daki bazı üst düzey yetkililerin Biden yönetiminin politikasına karşı çıktığını da yazdı. Televizyon, ateşkesin desteklenmesi çağrılarının ABD'li hükümet çalışanları arasında arttığını kaydetti.

İsrail ordusu, Gazze'yi karadan işgal için başlatılan operasyonda 21 yaşındaki bir askerin daha çatışmalarda öldüğünü açıkladı. 31 Ekim'de başlatılan kara işgalinde ölen askerlerin sayısı 41'e çıktı.

AFP haber ajansı, İsrail'in 10 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü işgalde Cuma günü sabah saatlerinde çekilmiş kareler servis etti.

AFP'nin fotoğrafları, 35 gündür aralıksız bombalanan Gazze'deki dehşet verici yıkımın boyutunu ortaya koyuyor.

İşgale giriştikleri Gazze'de süresi belirsiz bir şekilde güvenlikten sorumlu olacaklarını açıklayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hem dünya hem de kendi ülkesinden yükselen tepkilerin ardından geri adım attı.

Amerikan televizyon kanalı Fox News'e konuşan Netanyahu, savaşın ardından Gazze Şeridi'ni ele geçirme, işgal etme ya da yönetme arayışında olmadıklarını söyledi.

İsrail Başbakanı, buna karşın yeni tehditlerin ortaya çıkmasını önlemek için gerekirse Gazze'ye girmek üzere 'güvenilir bir güce' ihtiyaç duyulacağını savundu. Netanyahu'nun sözünü ettiği gücün kapsamı ya da niteliğine dair bir ayrıntı yok.

Gazze'de ateşkese karşı çıkan İsrail'in ana müttefiki ABD, Netanyahu'nun hafta başındaki sözlerine resmi kanallardan yapılan açıklamalarla karşı çıkmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "İsrail'in Gazze'yi uzun vadeli işgaline karşıyız. Gazze Filistin toprağıdır, Filistin kalacaktır" denilmişti.

Daha önce yakındaki bir saldırı sonucu Endonezya Hastanesinin hasar gördüğünü bildirilmişti.

Şimdi hastane yöneticileri, yakıtın neredeyse bitmesi sebebiyle Cuma gününe kadar çalışmayı durdurmak zorunda kalabileceklerini aktarıyor.

Hastane başkanı Dr. Atef Kahlout, MER-C grubu tarafından yayınlanan bir video mesajında, "Elektrik kaynağı olarak jeneratörlere güç sağlayacak yakıt olmadığı takdirde Endonezya hastaneleri yarın (10 Kasım) tamamen duracak" dedi.

Kısa süre önce ise, Endonezya dışişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, Endonezya Hastanesi'nin yakındaki bir roket saldırısı sonrasında hasar gördüğünü açıklamıştı.

Açıklamada saldırının hedefinin hastaneye 'çok yakın' bulunan Taliza'tar bölgesi olduğunu kaydedilmişti.

Gazze'deki Endonezya Hastanesi, bölgedeki Filistinlilerin tıbbi ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edildi.

Cuma sabahı Al Jazeera Arapça tarafından X kanalında yayınlanan bir videoda, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'daki son operasyonu sırasında Filistinli bir mahkumun canlı kalkan olarak kullanıldığı görüldü.

Al Jazeera, adamın isminin Ala Ebu Haşhaş olduğunu açıkladı.

Videoda Haşhaş'ın bir sokakta kelepçeli, gözleri bağlı ve diz çökmüş halde olduğu, bir İsrail askerinin de arkasına saklandığı ve tüfeğini görünmeyen bir düşmana doğrulttuğu görülüyor.

ABD, müttefiki İsrail'in savaşın başından bu yana ilk kez Gazze'deki bombardımanına her gün dört saat ara vereceğini açıkladı. İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin güneye gitmeleri için uygulanacağı açıklanan aranın bir ateşkes olmadığını özellikle vurguluyor. İsrail'deki aşırı sağcılar ise dört saatlik aranın bile kabul edilmesinin ciddi bir hata olacağını savunuyor.

Kudüs'ten bildiren Al Jazeera muhabiri Hamdah Salhut, Beyaz Saray tarafından duyurulan gelişmenin İsrail ordusu tarafından 'taktiksel duraklama' olarak nitelendiğini ve katliam politikasında bir değişikliğe işaret etmediğini belirtti.

Gazze'nin kuzeyinde yaşayanların üç saat önceden bombardımanın kesileceğinden haberdar edileceğini aktaran Al Jazeera muhabiri, hem 41 kilometrelik kıyı şeridinin güneyine gitmek isteyenler hem de saldırı korkusuyla evlerinden çıkamayanların dört saatlik süreyi kullanabileceğini bildirdi. Muhabire göre, evlerinden ayrılamayanlar söz konusu arayı yiyecek ya da tıbbi yardım bulmaya çalışarak geçirebilir.

Televizyonun muhabiri, İsrail ordusunun söz konusu uygulamayı birkaç gündür zaten sahada hayata geçirdiğini, Beyaz Saray'ın duyurusunun bir resmiyet olduğunu da ekledi.

İsrail, ABD ve diğer Batılı müttefikleri, 10 bini aşkın insanın öldüğü savaşta bir ateşkes çağrısını halihazırda kabul etmiyor.

Gazze'yi karadan işgale girişen İsrail ordusu, bölgenin en büyük hastanesi Şifa'ya saldırı düzenledi. Bombardımandan kaçan binlerce insanın sığındığı hastane kompleksini hedef alan saldırıda en az altı can kaybı var.

İsrail ordusu birkaç gündür özellikle Şifa Hastanesi'ne giden yolları ve hastanenin çevresini bombardımana tutuyor. Şifa'ya yüzlerce metrelik bir mesafeye kadar yaklaşan işgal güçleri, hiçbir kanıt sunmadan Hamas'ın ana karargahının hastanenin altında olduğunu ileri sürüyor.

İsraillilerin vurduğu bir başka nokta, Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliye'deki El Avde Hastanesi'nin çevresi oldu.

Filistin Kızılayı ise, ayrıca Kudüs Hastanesi yakınlarının da şiddetli şekilde bombalandığını duyurdu.

İsrail'in en güney ucunda yer alan Eilat şehrine bir kez daha füze ve kamikaze drone'ların ulaşması, Orta Doğu'nun farklı ülkelerinde patlamaları tetikledi.

İsrail ordusu, Eilat'a gönderilen silahlı insansız hava araçlarından sorumlu tuttuğu Suriye'ye saldırı düzenlediğini duyurdu. Açıklamada, Suriye'deki bir örgütün Eilat'taki bir okulu vuran kamikaze drone'u fırlattığı savunuldu ancak herhangi bir örgüt ismi verilmedi.

Suriye topraklarından gerçekleştirilen tüm eylemlerden Şam rejiminin sorumlu olduğunu savunan İsrail ordusu, benzer her tür girişime sert karşılık vereceğini de ekledi.

Son yıllarda düzenli olarak Suriye'ye hava saldırıları gerçekleştiren İsrail ordusu, savaşın başladığı 7 Ekim'den sonra da Şam ve Halep havalimanları dahil birçok hedefi vurdu. Söz konusu saldırıları nadiren üstlenen İsrail, Suriye'nin İran milisleri ve Lübnan Hizbullah'ına silah verdiğini savunuyor.

ABD askerlerinin konuşlandığı Irak'taki üsler, peş peşe saldırya uğradı. Irak'ın orta kesimindeki El Esad Hava Üssü'ne İran destekli milisler tarafından gerçekleştirilen saldırıda üssün içine roket ve kamikaze drone'ların düştüğü bildiriliyor.

Irak'ın kuzeyindeki El Harir Üssü ise bir silahlı insansız hava aracı ile vuruldu. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, üste büyük bir yangın çıktığı görüldü.

ABD ordusu, hafta içinde 7 Ekim'den bu yana Suriye ve Irak'taki üslerinin onlarca kez hedef alındığını açıkladı. ABD, saldırılara savaş uçaklarının Irak-Suriye sınırındaki İran Devrim Muhafızları'yla bağlantılı hedefleri vurmasıyla misillemede bulundu.

İsrail'in Kızıldeniz kıyısındaki tatil merkezi Eilat'ta Perşembe günü arka arkaya sirenler çaldı, şehir sakinleri sığınaklara koştu. Ülkenin en güney ucunda bulunan ve Gazze çevresinden tahliye edilen binlerce insanın yerleştirildiği otellerin bulunduğu Eilat'ta, sirenleri şiddetli patlama sesleri izledi.

Savaşın başından bu yana Yemen'deki Husilerin balistik füzeler ve kamikaze drone'larla hedef aldığı Eilat'ta, bir silahlı insansız hava aracı bir binaya çarptı. Patlama sesinden önce havada ilerleyen bir kamikaze drone'un sesi, sosyal medyada paylaşılan videolarda net şekilde duyuldu.

Kamikaze drone'un okula çarptığı bildirilirken, İsrail ordusu Arrow hava savunma sisteminin devreye girdiğini, füzeler ve silahlı insansız hava araçlarının vurulduğunu açıkladı.

Akşam saatlerinde Eilat ve çevresi için kırmızı alarm verildi.

Yemen'in batısını kontrol eden İran destekli Husiler, resmi açıklamayla Eilat'taki saldırıyı üstlendi ve balistik füze ateşlediklerini bildirdi.

Çarşamba günü de ABD'ye ait bir MQ-9 Reaper insansız hava aracını füzeyle vurarak düşüren Husilerin açıklamasını, Yemen'de internetin kesilmesi izledi.

Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, yalnızca Husilerin kontrol ettiği batı bölgelerinde değil tüm Yemen'de internetin çöktüğünü bildirdi. Gece yarısı başlayan internet kesintisine dair herhangi bir açıklama ise yapılmadı.