26.05.2025 - 16:10 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
The New York Times'ın çarpıcı analizine göre "Başkan Trump için anlaşma yapmak her zaman uygun bir zaman olabilir. Ama Çin ve Rusya liderleriyle şimdi olduğu kadar uygun bir zaman olmamıştı."
Analizde Trump'ın Time dergisine verdiği yakın tarihli bir röportajda söylediği "Hepimiz anlaşma yapmak istiyoruz. Ama ben dev bir mağazayım. Bu dev, güzel bir mağaza ve herkes orada alışveriş yapmak istiyor." sözlerine yer verirken Trump'ın aklında Rusya ve Çin'i de içeren daha büyük bir şey olabileceğini ve bunun nihai bir anlaşma olabileceğini belirterek şu çarpıcı yorumlarda bulundu.
19. YÜZYIL TARZI İMPARATORLUĞA DÖNÜŞ
"Trump'ın eylemleri ve açıklamaları, bazı dış politika uzmanlarının belirttiğine göre, üç büyük gücün -ABD, Çin ve Rusya- kendi bölgelerinde egemen olduğu bir dünya hayal ettiğini gösteriyor" ifadalerini kullanan analiz şöyle sürüyor:
Bu yaklaşım, 19. yüzyıl tarzı imparatorluk yönetimine bir geri dönüş olur. Trump, Danimarka'dan Grönland'ı almak, Kanada'yı ilhak etmek ve Panama Kanalı üzerindeki Amerikan kontrolünü yeniden tesis etmek istediğini söyledi. ABD'nin Batı Yarımküre'deki egemenliğini genişletmeye yönelik bu hamleler, onun arka bahçesinde bir nüfuz alanı yaratma isteğinin en net işaretleri.
'FİİLEN AMERİKAN CEZA KOLONİSİ'
"Mart ayında, Başkan Yardımcısı JD Vance, Trump'ın Grönland'ı alma arzusunu yinelemek üzere bölgedeki bir ABD askeri üssünü ziyaret etti. Ve tesadüf değil: Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun göreve geldiğinden bu yana yaptığı en kapsamlı iki seyahat, Latin Amerika ve Karayipler'e oldu."
"El Salvador'da Rubio, ülkenin güçlü lideri Nayib Bukele ile, ABD hükümeti tarafından sınır dışı edilen göçmenlerin bu ülkede hapsedilmesi için anlaşma yaptı. Bu fiilen bir Amerikan ceza kolonisi anlamına geliyor. Rubio ayrıca Panama'yı da limanlar konusunda sıkıştırdı."
TRUMP'IN RUSYA TAVRI VE ENDİŞELER
Trump, analize göre Rusya'nın lehine olacak bir barış anlaşması önerdi. Bu öneride, "ABD'nin Rusya'nın Kırım üzerindeki egemenliğini tanıması ve doğu Ukrayna'nın geniş bir bölümünün Rus işgali altında olduğunu kabul etmesi yer alıyor. Bu hafta, Trump, Rusya'nın Ukrayna ile derhal ateşkes yapması gerektiği yönündeki talebinden bile geri adım atmış görünüyor. Daha önce ise, Ukrayna'nın Amerikan şirketlerine ülkenin madenlerine erişim hakkı tanıyan bir anlaşma imzalamasını sağlamıştı. Trump'ın önerdiği bu anlaşmayı destekleyenler, bunun sahadaki gerçekliği yansıttığını ve Ukrayna'nın Rus işgalcileri püskürtmekte zorlandığını savunuyor."
"Ancak Trump'ın Putin ve Rusya'ya yönelik övgüleri ve ABD'nin NATO'daki rolüne duyduğu sürekli şüphecilik, Avrupa ülkelerinde ABD'nin kendi coğrafi alanlarındaki varlığının azalabileceği yönünde endişelere yol açıyor. Aynı durum Tayvan ve Asya güvenliği için de geçerli" yorumu yapan NY Times,ekledi:
"Trump yönetimindeki yetkililer, Çin'in Tayvan'a olası bir saldırısı durumunda ABD'nin ne kadar ileri gideceğini açıkça belirtmedi. Savunma Politikaları Müsteşarı Elbridge A. Colby, Senato'daki onay oturumunda, Arkansaslı Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton tarafından, Tayvan'ı savunma konusundaki tutumunun neden 'son zamanlarda yumuşadığı' sorusuyla karşılaştı. Colby, Tayvan'ın Amerika Birleşik Devletleri için 'varoluşsal bir çıkar' olmadığını söyledi ve Asya’ya yönelik daha belirsiz bir bağlılık ifade etti: “Çin’in bölgesel hegemonya kurmasını engellemek, temel Amerikan çıkarı açısından son derece önemlidir."