Ege Bir var, bir yok

Bir var, bir yok

15.12.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:

Spor Toto Süper Lig’de alt sıralardaki kritik rakiplerinden Çaykur Rizespor’a deplasmanda 3-1 kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Göztepe, ağır yaralı... Sarı kırmızılılar, son haftalarda umutlarını tazelese de, aldığı bu yenilgiyle üst basamaklarla arasındaki puan farkını yine eritemedi. Yazarlarımız, “Hakem, eleştirilebilir bir maç ortaya koydu. Ancak tüm gerekçelere karşın kötü oynadılar, yenildiler. Bahanelerin skor tabelasını değiştirme gücü yok” dedi

Bir var, bir yok

Bülent Buda:Bu kötü yenilgiye gerekçe ararsanız çok. Söz gelimi ilk golde İrfan Can’la birlikte 9 Göztepeli ceza alanı içinde. Rakip korner kullanıyor. Yüksek top. Atınç dahil herkes seyirci. Rizeli kafayı çakıyor, bileti kesiyor. Ardından bu kez kendi kalesinde yükselmeyen Atınç, karşı kalede yükseliyor, eşitliği alıyor. Rize’de çimler kaygan. Sakatlanmaya açık bir ortam. Halil topa uzanıyor, dokunuyor. Haliyle kayıyor. Rizeli futbolcu da Halil’in kramponuna adeta kendini bırakıyor. Ardından çak kırmızı. Ne yani Halil fren mi yapmalıydı? Kara mizah! Ardından, “Murat uzatma o ayağını” diyesim geliyor. Zaten rakip fırsat kovalıyor kendini bırakmak için. Ve daha da ironik olan, hakem de bahane arıyor. Göztepe’nin biletini kesiyor. Peki tüm bu yakınmalardan sonra iyi oynayıp mı kaybettiler? Sanmıyorum. İlk 45’te yaprak kıpırdamıyor. Bozuk para gibi harcanan bir süreç. İkinci yarıdaki tempolu, baskılı futbolun içinde Ndiaye de olsa fena mı olurdu? Ya da Yalçın dışarı alınmayı hak etti mi? Bir zaman tribünlerin ıslıkladığı Berkan’ın yokluğunu duyumsayabildiniz mi acaba? Neyse fazla uzatmayalım. Egeli ağzıyla kısa keselim Aydın havası olsun. Tüm gerekçelere karşın kötü oynadılar, yenildiler. Hepsi bu. Bahanelerin skor tabelasını değiştirme gücü yok.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Maç yorumumda da hakem hatalarının tolerans sınırını aştığını ifade ettim. Asla bu mağlubiyeti hakeme bağlayıp teknik açıdan ve oyuncu bazındaki hataları görmezlikten gelemem. Sitemimin gerekçesi birinci yarıda doğru defans anlayışıyla Rizespor 38. dakikada bir pozisyon buldu. 40. dakikada da kornerden gelen topta defansın büyük yerleşim hatası sonrası golü kalesinde gördü. İkinci yarı Tijanic’le oyuna başladı. Ve Soner’in kornerinde Atınç yenilen goldeki hatasını attığı golle affettirdi. Göztepe beraberlik golü sonrası oyunun ritmini belirledi. Önde baskı yaptı. Rakip alana yerleşti. İkinci yarıda taktiksel ve mental açıdan da çok iyi noktadaydı. 68. dakikada Halil bence ağır kararla oyun dışı kaldı (Hakem Erkan Özdamar’ın yönettiği Giresunspor-Galatasaray maçında aynı pozisyona verdiği kararı lütfen izleyin). Elbette Halil gibi çabuk, hızlı ve rakip defansın dengesini bozan bir oyuncunun ihracı gerilimi artırdı. Tempoları düştü. Ve arkasından Murat Paluli’nin müdahalesi sonrası kazanılan penaltı ile Rizespor öne geçti. 10 kişi kalmasına rağmen Göztepe gücü yettiği kadar sahada mücadele etti. Futbolda biraz da şans olacak. 90+2’de Tijanic’in şutunu kaleci Gökhan köşeden çıkardı. Puan kazanamak için takım halinde her türlü riski alıp hücuma çıkan Göztepe 90+4’te üçüncü golü yedi. Göztepe taraftarı ben sonuca bakarım. Mühim olan tabeladır diyebilirler. Aynen katılıyorum. Haklılardır ama maçın hikayesi çoktu. Senaryosunu da başkaları yazdı. Ben kötü senaryolara karşıyım.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Göztepe, puan cetvelindeki sıralama itibariyle çok kritik bir virajı puansız geçti. Maç içindeki kırılmalar maçın sonuna direkt etki etti. Rizespor’un ilk golüne kadar eşit geçen mücadelede yenen gol takımın ritmini bozdu. İkinci yarıda da Atınç’ın golüyle oyun üstünlüğünü kuran sarı kırmızılılar, önce Halil’in oyundan atılışı, ardından da tartışmalı penaltı golüyle moral olarak dibi gördü. Hem sayı hem skor bazında geride olan Göz Göz için beraberlik fırsatları Rize kalecisi Gökhan’ın ellerinde eridi. Çıkardığı kritik toplarla Göztepe’nin yeniden eşitliğe ulaşmasına mani oldu. Üçüncü golse maçın fişini çekti. Rizespor çok mu iyiydi, bence üç gol yenilecek bir takım asla değildi. Siz mağlup durumdasınız. O kadar geri oyuncuyla ne yapmayı planlıyorsunuz? Üçlü defansta bu kadar ısrarcısınız. Peki kanat bekleriniz size ne vadediyor? Bu formatta oynamak için hücumu da iyi yapan oyuncularınız olmalı. Göztepe, Jahovic ve Halil’in verimsiz olduğu günde futbol oynayamıyor. İlk 11’in bir kısmı bu lig için oldukça yetersiz. Gelenler gidenler futbolun kaderinde vardır. Ancak mantıklı hareket etmek gerek her zaman. Amacımız bu armaya hizmetse bence akıllı davranmak en güzel hizmettir. Burada herhangi bir ismi hedef tahtasının ortasına atmak gibi bir niyetim yok. Fakat bazı gerçekler de acı. Yolların ayrıldığı Teknik Direktör İlhan Palut, Konya ile harikalar yaratmakta. Aynı takımda Serdar Gürler bu hafta duble yaptı. Yine iyi bir sezon geçiren Hatayspor’un çakılı stoperi Fatih Kurucuk. Sivasspor’da Kerem Atakan süre alıyor. Planlama olmadan bu düşüş bence engellenemez.

Haberin Devamı

Bir var, bir yok

Haberin Devamı

Bir var, bir yok

Ümidinizi koruyun

Spor Toto Süper Lig’de Altay, 7.5 yıl sonra yeniden bir maça ev sahipliği yapan Alsancak Mustafa Denizli Stadı’nın açılış karşılaşmasında Atakaş Hatayspor’a yenildi. 9 maçtır kazanamayan siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Futbolda odaklanma çok şeydir. Altay gelgitler yaşarken konuk Hatay maça tutunan taraftı. Neticede de istenmeyen bir sonuçla karşılaşıldı” dedi

Bülent Buda: Pinares’ten, Denizli’ye harika, armağan gibi bir gol hocasının büyülü, becerili sol ayağını anımsatan. Ya sonrası? Bütünüyle düş kırıklığı. Kutlama beklenen günün sonu dram, üzüntü. Kazanılamayan 90 dakikaların sayısı 9’a çıktı. Topa giden, topu çalan, topu verimli, üretken kılan, oyunun büyük bölümünü ataklarla, arayışlarla sürdüren, pozisyon üreten, gol atan, üstüne de penaltı kaçıran taraf konuk Hatay. Kappel, Bamba, Rodriguez geziniyorlar. Varlıkları ile yoklukları arasında fark yok. Orta alan hızla geçiliyor. Savunma gelen ataklarda savruluyor, yalpalıyor. Naderi soldan alınıyor. Üçlü savunmaya dönülüyor. 60 saniye sonra Hatay’ın sağdan hızlı atağı ile kale önüne gönderilen top gol oluyor. Marco 74’te oyuna katılıyor. 6 dakika ek süre ile 22 dakika alanda kalıyor. Hakem bitiş düdüğünü üflediğinde Marco topa dokunmadan soyunma odasına yöneliyor. Cebrail ile Poko’nun yokluğu buram buram tütüyor. Futbolda odaklanma çok şeydir. Altay gelgitler yaşarken konuk Hatay odaklanan taraftı. Elbette bence. Bu bağlamda maç istatistikleri de olan biteni gözler önüne sererken konuk Hatay’ın maçı ne denli hak ettiğini belgeliyor. Ve maç sonrası konuşmasında Mustafa Denizli noktalıyor meseleyi “Ne eksikti?” sorusuna verdiği yanıtla, “Bugün takımımda yeterince maçı kazanacak kadar istek ve coşku yoktu”. Ve hoca düzenli olarak yaptığı konuşmalarda ‘‘Bu takımdan kimsenin şüphesi olmasın’’ eklemesini de yapıyor. Eğer bu söylediklerine kendi de inanıyorsa sorun yok. Ve bir şey daha. Az daha unutuyordum. Yenilenmiş Alsancak Stadı 15 bin kişilik. Tribündeki biletli seyirci 7 bin 500. Yağmur bahane olabilir mi? Hiç yakışmadı.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: -Altay’ın Hatayspor ile oynadığı müsabaka tarihe geçti. Çünkü o gün Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nun açılışı yapılıp ilk maç oynandı. Onun getirdiği mutluluk kadar heyecan da başta Altaylıları ve tüm İzmirlileri etkiledi.
-Elbette Altay maçtan üç puanla ayrılsa çok daha iyi olacaktı. Olmadı. Bu maç öncesi Altay adına eksik oyuncular açısından en kötü senaryo gerçekleşti. Altay’ın mücadelesi üst sınırda, hırslı ve enerjik oyuncuları Cebrail ve Poko’nun olmaması oyun anlamında büyük kayıptı. 21. dakikada Pinares yeni stadın ilk golünü attı. Gol sonrası Hatay daha etkili oynamaya başladı. Orta alanda daha dinamiktiler. Önde pres yaptılar. Ve Altay’ın defans merkezine attıkları uzun toplarla atak geliştirdiler. Hatayspor’da başta Diouf olmak üzere çok etkili oyuncular var. Diouf, o da Altay’ın golünde olduğu gibi jeneriklik bir gol attı. Sonrası Hatayspor baskılı ve hücumlarda etkiliydi. Bilhassa Altay’ın solundan ataklar geliştirdiler. Altay mecburen kendi alanına gömüldü. Topa istenilen baskıyı yapamadı. 75. dakikada ikinci golü kalesinde gördü.
-Mustafa Denizli, Da Silva ve Rayan’ı oyuna aldı. Bu her iki oyuncu da mutlak gol fırsatlarını kaçırdı. Bunlar gol olmalı. Teknik direktör şans veriyorsa bu da iyi değerlendirilmeli. Altay kalan maçlarda başta savunma zaaflarını giderip en üst düzeyde puan toplamalıdır. Altay adına tedbire evet. Ancak bittik çöktük gibi olumsuz düşüncelerle enseyi fazlaca karartmaya hayır. Benim Mustafa Denizli’ye inancım tamdır.

Mehmet Demirtaş: İzmir sporunun eşsiz mabedi, Türk futbolunun tarihi alanlarından olan Alsancak Stadı, yenilenen yüzü ile olduğu konumda anılarını yeniden canlandırdı. UEFA standartlarına kavuşup Mustafa Denizli ismiyle hayata bir kez daha kazandırıldı. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Son iki haftadır İstanbul seyahatinden iki puan koparan Altay, bu süreçte 0 çeken Hatay karşısında maça etkisiz başladı. Pinares’in muazzam golü ile hareketlilik gelse de defans ciddi manada sinyaller verdi. İlk yarı bitmeden gelen Diouf golü, Hatayspor’u oyuna dahil etti. İkinci yarı ise tamamen Hatayspor kontrolünde geçti. İleride etkisiz, geride ise adam ve alan paylaşımında kötüydü. Poko olmayınca orta saha da tatsız bir görünümdeydi. Neredeyse ikinci 45’in hiçbir anında organize bir atakları yoktu. Bamba da son haftalarda yokları oynuyor. Lis elinden gelen çabayı sergilese de Hatayspor maçında yediği ikinci golde yan toplardaki zaafı ortaya çıktı. Thiam’ın alışık olduğumuz fonksiyonları da düşüktü. Takımın çıktığı ana kadar en iyilerinden Naderi’nin kenara çekilişi bence eleştirilebilir bir tercihti. Yani hem kenar yönetimi hem saha içi formsuzdu. Taraftar sahayı değil, saha taraftarı yükseltir. Maça iyi başlayan Altay seyircisi, yeşil alanda istediğini göremeyince maç sonlarına doğru düştü. Böylesi tarihi bir günde daha keyifli bir açılış mümkündü. Olmadı. Bu da Büyük Altay’a yakışmadı.

Manisa FK kazanamadı

Spor Toto 1. Lig’de son 4 maçtır yenilmeyen ve düşme hattından çıkan Manisa Futbol Kulübü, evinde bir basamak altındaki Ankara Keçiörengücü’yle 1-1 berabere kaldı. Yenilmezlik serisini 5 maça çıkaran siyah beyazlılar, 19 puana ulaştı.

 

Yazarlar