Bravo gençler

Altınordu, son sınavında Bandırmaspor karşısında elde ettiği net galibiyet sonrası sıralamada çok önemli rakiplerini ardında bırakmıştı. Ve sıra puandaşı olduğu, averajla bir basamak arkadan takip ettiği İstanbulspor’a gelmişti.

 Kırmızı Şeytanlar’ın maçın tümünde ofansif yanları rakip İstanbul’a nazaran daha pasif kaldı diyebiliriz. Maçın ilk 5 dakika içerisinde buldukları bir organizasyonda Furkan Çil ile öne geçtiler.

Furkan ikinci sezonunu yaşadığı kırmızı lacivertli forma altında ilk golünü atmış oldu. Dakika itibariyle şahane bir gol oldu. Çünkü deplasman ekibine bu dakikada bir şok etkisi yaratacak gol demek psikolojik olarak da 1-0 öne geçmek demek.

Bu arenanın bence en hızlı ekiplerinden birisi İstanbulspor’dur. Özellikle Diouf, Kristal ve Issah’ın becerilerini ve neler yapabileceklerini bu haftaya kadar izleme fırsatını yakaladık.

Onlardan başka oyunun yönünü ve şeklini böylesine hızlı değiştiren, pas trafiğini ve şut zamanını bu kadar doğru ayarlayan takım sayısı bir elin parmağını geçmez.

Fakat İstanbulspor’un bu zamana kadar yarışmadığı bir rakip vardı. O da Altınordu’nun en büyük kozu olan “Gençlik”ti. Kenar yönetimi gençlik aşısını yine yaparak ilk 11’in 5’ini 20 yaşın altında oyunculardan seçmişti.

Yani hızlı ayaklara karşı maçın tümünde enerjik olacak bir genç takım vardı sahada.

Öte yandan üstüne basa basa tekrar etmemiz gereken diğer bir konu da defans hattı. Geride oynayan ve kalenizi muhafaza eden oyuncularınızın biçimi sizin hücumunuza da direkt etki edecektir. Nitekim son maçlara gidip yeniden maçları izlediğinizde kaleci Erhan’ın ve merkez stoper Sinan’ın yükselen grafiğiyle doğru orantılı olarak puanların da arttığını rahatlıkla görebilirsiniz.

İstanbulspor maçında hücum aksiyonları her ne kadar aksasa da iyi değil doğru oyunu tercih ederek stratejik bir savaşım verildi.

Neredeyse bir maç boyu skoru korumak adına adeta bir satranç tahtasında yapılan hesaplar gibi ince işçilikle 3 puan alındı.

İstanbulspor gibi çok atan ve bunun karşısında az yiyen rakibe karşı güzel bir maç çıkardılar. En önemlisi Hüseyin Hoca öğrencilerine rakiplerini adeta ezberletmiş. Çok iyi analiz etmişler.

Savunmayı bir çizgi halinde koruyarak rakiplerini kaleden uzak tutmayı çok ama çok iyi başardılar. 1-0’a yattılar gibi söylemlere fazla kulak asmamak gerekir. Önemli olan 3 puandı ve de onu da aldılar. Bu gençler için artık yeni rota zirve. Bir kez daha herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli. Altınordu neden başarılı? Çünkü Altınordu öyle bir sistemde oynuyor ve sporcu yetiştiriyor ki, altyapıdan yetişen futbolculara salt futbol değil hayatı da öğretiyor.

Yani futbolcuları zaman zaman bağ bahçe tarlaya gönderip çalıştırırken zaman zaman mutfakta çalıştırıyor. Bu çocuklar Türk futbolunun geleceği.

Her birisi yıldız adayı. Bravo gençler. Koronavirüs testleri pozitif çıkan teknik ekibe de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

MAÇIN KARNESİ

Stat: Bornova Aziz Kocaoğlu
HAKEMLER: Suat Arslanboğa, Ata Yıldırım, Ali Tuna
ALTINORDU: Erhan, Furkan Metin, Sinan, Yusuf Yalçın, Yusuf Can (Dk. 76 Kahraman), Ufuk, Furkan Çil, Muzaffer (Dk. 90+3 Yiğithan), Ahmet İlhan (Dk. 90+1 Burak), Oğuzhan (Dk. 46 Alper), Enis (Dk. 76 Hüsamettin)
İSTANBULSPOR: Alperen, Melih (Dk. 87 İbrahim), Wellington, Issah (Dk. 29 Egehan), Ali Yaşar, Cihat (Dk. 62 Etoga), Onur, Levent (Dk. 62 Ali Dere), Rroca, Abazaj (Dk. 87 Berkay), Diouf
GOLLER: Dk. 4 Furkan Çil (Altınordu)
SARI KARTLAR: Furkan Metin, Muzaffer, Yusuf Yalçın (Altınordu), Egehan, Onur, Rroca (İstanbulspor