Ege Gömü buldu diyen oldu!

Gömü buldu diyen oldu!

18.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Park 414 AVM ve Bucaspor denilince akla gelen ilk isimlerden olan Cİ Group Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Aktaş, bizim içinperdeyi araladı, özel yaşamına dair bilmediğimiz yönlerini anlattı.

Gömü buldu diyen oldu

İzmir’de, Park 414 AVM, Molly Malone’s ve Allways Yapı gibi önemli projelere imza attı. Bir süredir de Bucaspor Başkanlığı’nı başarıyla yapıyor. Ci Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Aktaş’tan bahsediyoruz. Son 1.5 yılda 12 şirketi hayata geçirdi. ‘3 yıllık’ hedefine ulaşmak için de günde 20 saat çalışıyor. İddialı çıkışları, cezaevi geçmişi ve projelerini dinlerken siz yoruluyorsunuz. Henüz 34 yaşında olan Aktaş’ın hikayesinin çoğumuza göre oldukça sivri köşeleri var. O da bunun farkında. Ama sanki o ‘3 yıllık’ hedefine ulaştığında o köşeler biraz daha yumuşayacakmış gibi geliyor...

Haberin Devamı

- Nerede doğdunuz?

Diyarbakır’da doğdum. Ama 2 yaşından bu yana İzmirliyim.

- Nasıl geldiniz İzmir’e?

Babam Diyarbakır’da meşhur bir kasaptı. Sonra işi deriye çevirdi. Ticaret falan derken, kısa sürede yükseldiğini gördük. Ben de ona benziyorum aslında iş konusunda. Çocukluğum derilerin içinde geçti.

- Peki, okul yılları?

Çok hareketli bir çocuktum. İzmir’de ne kadar okul varsa hepsinde okudum. Tam 11 okul değiştirdim. 11’inden de atıldım. Bu yüzden çok insanla tanışmışlığım vardır.

- Üniversiteye gittiniz mi?

Ekonomi Üniversitesi İşletme Bölümü’ne giriş yaptım. Sonra baktım ki o dönem için çalışmamız daha iyi, yarım dönem okuduktan sonra okulu bıraktım. Ardından tam anlamıyla iş hayatına atıldım. O zamanlar daha 18 yaşındaydım. 22 yaşıma kadar da aktif olarak iş yaptım. O yaşta tek başıma Çin’e gittim, ürün getirdim. Tabii “Daha işi bilmiyorsun, yapamazsın” diyenler çok oldu. Risk aldım, başardım. Kırtasiye malzemeleri, jakuziler getirdim. Kuru kayısı, kuru domates gibi birçok ürünün de satışını gerçekleştirdim. Babamla iş bölümü yaptık.

Haberin Devamı

- Kaç kardeşsiniz?

Tek erkek, 4 kız. Kızlardan biri yanımda çalışıyor, diğeri home ofis tarzında çalışıyor. 12 işletmenin muhasebesini yürütüyorlar.

FETÖ MAĞDURUYUM

- Bu kadar işi nasıl takip ediyorsunuz?

Biz şunu söylüyoruz, iş yapmayı ve yaptırmayı biliyoruz. Ne iş yaptığımızın önemi yok. Saymaya kalksam en az 30’a yakın iş yapmışımdır. Babamla o dönemde 2006’da FAMERİT diye firma aldık. O günün parasıyla 38 milyon dolar borcu olan firmaydı. Yeni bir ekip kurarak çok hızlı yükseldik. Şimdi Myvia’nın bulunduğu yer FAMERİT’in fabrikasıydı. Ancak 22 yaşında cezaevine girdim... Aslında ben de FETÖ mağdurlarından biriyim.

- Bunu ilk kez duyuyoruz sanırım...

Evet ilk kez açıklıyorum. Tüm bu işlerle uğraşırken 21 yaşındaydım. Bir gün FETÖ’nün İzmir İmamı geldi bize. Onlara katılmamızı istedi. Kabul etmedik. Ardından Diyarbakır İmamı da geldi. Onlar da ısrar etti. Yine kabul etmedik ve ben ardından bu olayı yaşadım.

- Ne oldu tam olarak?

Benimle görüşmek isteyen ve taksici olduğunu söyleyen bir adam fabrikamızın kapısına geldi. Yanında bir kadın da vardı. İçeri zorla girmeye kalkışınca da güvenlik tarafından vuruldu.

Haberin Devamı

- Olayın sizinle ilgisi ne?

Güvenlik adamı kovalıyor ilk önce, “Cihan Bey burada değil” diyor. Adam belindeki silahı gösteriyor. Ben de olay büyümesin diye gittim. Tam konuşurken şahıs üzerime hamle yapmaya çalıştı, güvenlik de vurdu. Korkutmaya çalışırken, kalbinin tam yanına gelmiş. Adam ölmedi tabii ama olaydan 10 gün sonra, “Beni Cihan Aktaş vurdu” dedi. Oysa güvenlikçimiz tutuklanmıştı. Beni ifadeye çağırdıklarında şaşırdım. Apar topar tutuklandım. 22 yaşında cezaevine girdim ve 32 yaşında çıktım. Babam onca yıl itiraz etti, Yargıtay’a gidildi ama sonuç değişmedi. Fakat bu olayı takip eden hakiminden, savcısına kadar herkes şu anda FETÖ’den cezaevinde...

Cezaevinde iki üniversite bitirdim

- Peki, cezaevi süreciniz nasıl geçti?

Cezaevinde çok başka hayat var. Ama hep pozitif düşündüm ve açıktan iki üniversite bitirdim; işletme ve çalışma ekonomisi. Açık cezaevine çıktığımda da Ege Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya başladım. İşletme ve tarım ekonomisi üzerine. Her ders için her hocaya imza attırıyordum orada olduğuma dair.

Haberin Devamı

- Nasıl karar verdiniz üniversite okumaya?

Geçmişte üniversiteyi yarıda bırakmıştım böyle bir boşlukta olunca da yeniden başladım. Kendimi 10 yıl Amerika’ya gidip eğitim görüyormuş gibi düşündüm. “Bir gün gelecek dışarı çıkacağım ama çıktığımda da çok dolu olmalıyım” dedim.

- Cezaevi ne öğretti size?

2.5 yıl siyasilerle birlikte yattım. O yıllarda hayata bakış açım değişti. Günde 8 saat kitap okumaya, düzenli spor yapmaya, gazeteleri, yazarları takip etmeye başladım. Onlar komünizmi ben kapitalizmi savunuyordum ama hiç sorun yaşamadık. Düzenli, tertipli ve disiplinli olmayı onlardan öğrendim. Orada düzenli, planlı bir hayatınız yoksa ruh haliniz de çabuk bozulabilir. Ve bu öğrendiklerim şimdi başarılı olmamı sağlıyor.

- Risk almayı seviyorsunuz, bunun bedeli de büyüktür sanırım...

Öyle oluyor evet. Ama ben diyorum ki hayatta iyi düşünülüp iyi planlanmış her şey başarıyı doğurur. Cezaevindeyken kendimi hep bugün için hazırladım. Dışarı çıktığımda “3 yıl yaşamayacağım” demiştim. Ve 2017’nin 8. ayında çıktım. Hedefimi gerçekleştirmek için de çok çalışıyorum. Son 1.5 yılda tam 12 işletmeyi hayata geçirdim ve çok çabuk yükseldim. Yükselişim için herkes ayrı bir şey söyledi. “Gömü buldu”, “Kara para aklıyor” diyen bile oldu. Ama ben çıktığımda zaten ne iş yapacağıma çoktan karar vermiştim.

Haberin Devamı

- Ne yapacaktınız?

İnşaat yapacaktım. Çiğli’de 149 daireyi 45 günde sattım. Oradan yurtdışına gidip köpek maması işine girdik. Park 414’teki dükkanların değeri 1 milyon iken 5-6 milyona çıktı. Azerbaycan’da da deri fabrikamız var. Sakatat işine de girdik. Elimi neye attıysam başarılı oldum. Ardından Bucaspor denk geldi...

Yağlı boya resim yapıyorum

- Evli misiniz, çocuğunuz var mı?

Hayır.

- Kendinize özel zaman ayırabiliyor musunuz?

Maalesef çok değil. Çünkü hedefim için günde 20 saat çalışıyorum. Sadece 4-6 saat uyuyabiliyorum. Bazen gece 01.00’de toplantı yaptığım oluyor.

- Bu 3 yılın sonunda ne var?

Oturmuş, düzenli bir hayat var. Sabah 09.00, akşam 17.00 şeklinde... Şirket sayısından çok kazanç önemli tabii. Ama şu an bile finansal olarak hedeflerimin üzerindeyim.

- İzmir’de gizli bahçeniz var mı?

Yok. Sadece sevdiğim ve rahatladığım tek yer var, o da ailemin yanı.

- Peki, hobileriniz?

Eskiden resim yapardım. Evde birkaç tane yarım kalmış var. Niyetleniyorum bitirmeye. Cezaevinde yıllar boyunca yağlı boya resimler yaptım. Fotoğrafçılıkla da ilgilendim. Ve tabii spor. Cezaevindeki 10 yıl boyunca koştum, yeterli alan yoksa da ip atladım.

- Siyaseti düşünüyor musunuz?

Yok, siyaset benlik değil. Daha önce AK Partililer ile resim verdim, bu seçim sürecinde kan kusturdular. CHP ‘li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer beni ziyaret ettiğinde de başka bir kısım üstüme geldi. İnsanlar birbirlerinden o kadar uzaklaşmışlar ki, anlayamıyorum.

- Yeni projeleriniz olacak mı?

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum ortada. Özellikle inşaatta artan faizlerle önümüzdeki 3 yılın zorlu geçeceğine inanıyorum. Farklı sektörlerde iş yapıyorum. İşletmelerimin birçoğunun da yurtdışında olması nedeniyle ekonominin olumsuz gidişatından en az düzeyde etkileniyorum. Bu nedenle de yeni projeler ve yatırımlar yapmayı sürdüreceğim.