Ege İkinci yaşamın anahtarı!

İkinci yaşamın anahtarı!

17.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Medicana International İzmir Hastanesi’nde hizmet veren Kemik İliği Nakli Merkezi, kan ve lenf bezi kanserleri ile kan hastalıklarının sağ kalım oranını en üst düzeye taşımayı hedefliyor

İkinci yaşamın anahtarı

Daha önce uygulanan tedavilerden beklenen faydayı görememiş veya yüksek riskli lösemi, lenfoma, miyelodisplastik sendrom, multiple myelom ve kemik iliği yetmezliği gibi hastalıklarda uygulanan kemik iliği ya da diğer adıyla kök hücre nakli, hastalara ikinci yaşam şansı veriyor. Medicana International İzmir Hastanesi, Hematoloji, Medikal Onkoloji ve KİT (Kemik İliği Transplantasyonu) Uzmanı Prof. Dr. Evren Özdemir, nakil tedavisinin birçok branşı içine alan multidisipiner bir yaklaşım ve tecrübeli bir ekip gerektirdiğini ifade ederek, “Sadece hastaların kemik iliği nakil ihtiyacını karşılamak yeterli değil. Nakil sonrası süreçte de hastaların yakın takibi ile sağ kalım oranını en üst düzeye taşımak ilk hedefimiz” dedi.
Kemik iliği nakli, lösemi, lenfoma, multiple myelom, myelodisplastik sendrom gibi kan, ilik ve lenf bezi kanserleri, germ hücreli tümörler, çeşitli genetik bozukluklar, bağışıklık sistemi hastalıkları ile multipl skleroz ve bazı romatolojik hastalıklar gibi otoimmün hastalıklarının tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar veriyor.

Haberin Devamı

Kanından şifa veriyor

İki çeşit kemik iliği nakli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özdemir, “Bunlardan ilki otolog kök hücre naklidir.
Performans durumu iyi olan, ciddi başka organ yetersizlikleri olmayan, özellikle nüksetmiş, dirençli veya yüksek riskli lenfoma, multiple myelom ve germ hücreli tümör hastalarında, hastaya yüksek dozda verilen kemoterapi hastalığı belli oranlarda ortadan kaldırabilir ancak kemik iliği içerisindeki kan yapıcı kök hücreleri de yok edebilir” diye açıkladı.
Hastanın kemik iliğinin yok olması durumunda enfeksiyondan ya da kanamadan hayatını kaybedebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Evren Özdemir, “Bu nedenle bu tür hastalıklarda önce kemik iliğindeki kök hücreleri bazı ilaçlarla kana çıkartıyor sonra da aferez cihazı ile topluyoruz.
Yeterli kök hücre toplandığında da dondurarak saklama işlemini gerçekleştiriyoruz. Sonrasında da yüksek doz kemoterapi ve hastaya kök hücre naklini yani kendi kök hücrelerini geri verme işlemini gerçekleştiriyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Allojeneik kemik iliği nakli

Otolog kemik iliği naklinin haricinde diğer yöntemin allojeneik kemik iliği nakli olduğunu ve lösemi, myelodisplastik sendrom, otolog kök hücre nakli sonrası nüksetmiş lenfoma gibi hastalıklarda, performans durumu iyi olan, ciddi başka organ yetersizlikleri olmayan hastalara uygulanan ilik nakli türü olduğunu anlatan Prof. Dr. Evren Özdemir, “Bu yöntemde, doku uyumunun sağlanması durumunda kişinin, kardeşinden ya da yakın akrabalarından kök hücreler toplanır ve hastaya uygulanır. Eğer tam uyumlu bir donör bulunamazsa Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) aracılığı ile Türkiye’den ya da yurt dışından ilik arayışını gerçekleştiriyoruz. Hiç uyumlu donör bulunamadığı durumlarda yarı uyumlu donörlerden de allojeneik kök hücre nakli yapabiliyoruz” diye konuştu.

‘Yeni bağışıklık sistemi’

Allojeneik nakilde, hastaya yeni bir bağışıklık sistemi sağlandığını vurgulayan Prof. Dr. Özdemir, “Allojeneik nakillerde de nakil öncesi hastanın hastalığını ve kendi bağışıklık sistemini baskılamak için kemoterapi uyguluyoruz.
Sonrasında da uygun donörden nakil işlemini gerçekleştiriyoruz. Böylelikle hastaya verdiğimiz yeni bağışıklık sistemi, hastada eskiden kalan ve kendi bağışıklık sisteminin gözünden kaçan hastalığı yok edebiliyor” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

İyi bir nakil merkezinde hangi özellikler olmalı?

Türkiye’de de yeni kanser tanılı hasta oranının her yıl yüzde 2-3 oranında arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Evren Özdemir, iyi bir nakil merkezinin dünya standartlarında bir aferez ve dondurma ünitelerine, hepafiltreli bir nakil ünitesine, uygun bir nakil polikliniğine, donanımlı bir kan bankasına, laboratuvar ve görüntülüme hizmetlerine sahip olması gerektiğini belirterek şöyle devam etti; “Bu işlem, birçok branşın birlikte yer aldığı multidisipliner bir çalışma gerektirir. Örneğin bir problem yaşandığında göğüs ya da enfeksiyon hastalıklarından veya diğer branşlardan uzmanların dahil olmasını gerektiren durumlar olabilir. En önemli kriter hekim, hemşire, nakil koordinatörü ve diğer yardımcı personelin bir arada bulunduğu iyi bir nakil ekibidir. Hastaya endikasyonu koyan, tedaviyi uygulayan, tedavilerinden sonra da takiplerini yapan, bilimsel gelişmeleri takip eden hekimlerin iyi ve tecrübeli olması, hasta bakımını veren hemşire ve diğer yardımcı personelin tecrübesi de başarı oranını da artıran unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.”